Borsa
Piyasa Bülteni: Radar menzilinde daha fazla faiz artırımı görünüyor; hız yavaşlayabilir
FED’in 26-27 Temmuz tarihli politika toplantısının tutanakları dün akşam geç saatlerde açıklandı. Katılımcılar, enflasyon baskılarının azaldığına dair bugüne kadar çok…
FED’in 26-27 Temmuz tarihli politika toplantısının tutanakları dün akşam geç saatlerde açıklandı. Katılımcılar, enflasyon baskılarının azaldığına dair bugüne kadar çok az kanıt olduğu konusunda hemfikir olurken, politika yapıcıları, faiz artırım konusunda çok ileri gidip ekonomik aktiviteyi çok fazla frenleyebilecekleri yönünde riski açık bir şekilde kabul etmeye başlamış olsalar bile, enflasyonu ‘ehlileştirmek’ için oranları gerektiği kadar yükseltmeyi de taahhüt ettiklerini görüyoruz.
FED tutanakları, çelişen ekonomik verileri ve şokları değerlendirmeye çalışan bir merkez bankasının “opsiyonellik” ihtiyacını yansıtırken, “bazı” katılımcılar, beklenenden çok daha kalıcı olduğunu kanıtlayan enflasyonu kontrol etmek için oranların “yeterince kısıtlayıcı bir seviyeye” ulaşması ve “bir süre” orada kalması gerektiğini düşündüklerini söyledi. Öte yandan “birçoğu”, özellikle para politikasının ekonomik davranışı değiştirmesi için gereken süre göz önüne alındığında, FED’in “fiyat istikrarını yeniden sağlamak için politika duruşunu gereğinden fazla sıkılaştırması” riskini kaydetti. Politika yapıcılar enflasyonu dizginleyecek veya ehlileştirecek faizin tam olarak hangi seviyede olduğu konusunda çelişki yaşarken, büyüme ile yaşanan kredibilite kaybı arasında da ‘net’ olmadıklarını anlıyoruz.
Özetlemek gerekirse, bu yıl gösterge gecelik faiz oranını 225 puan artırarak %2,25 – %2,50 hedef aralığına yükselten FED’in 20-21 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olağan toplantısında da 75 veya kuvvetle muhtemel 50 baz puan faiz artırıp akabinde faiz dozunu düşürmeye çalışacağını düşünüyoruz. Tutanaklar ardından vadeli piyasalarda bu sabah 50 baz puan faiz artırımına %63,5 ihtimal tanınıyor.
FED tutanakları, öncesinde açıklanan perakende şirketi Target’ın zayıf bilanço sonuçları ve ABD Hazine tahvil getirilerinin iki gün üst üste yükselmesinden sonrasında dün akşam ABD borsaları geceyi düşüşle tamamladı. Risk iştahının göstergesi konumunda ABD teknoloji borsası Nasdaq %1,25 gerilerken bu sabah olumsuz hava Pasifiğin diğer ucunda da hissediliyor. Japonya’da hisse senetleri, FED’in toplantı tutanaklarını takiben eden ABD borsalarının kırmızı rengini ithal ederken, %1 civarında geriledi. Asya’nın geri kalanında da hâkim renk aynı.
Hafta başı açıklanan zayıf ekonomik veriler ardından ekonomiyi canlandırmak adına 10 bp faiz indirimine giden Çin cephesinde, ‘sallantılı’ ekonominin baskısı altında kalmaya devam etmesi daha fazla gevşemeye imkân tanırken, artan enflasyon ve sermaye kaçışına ilişkin endişeler nedeniyle manevra alanı oldukça sınırlı görünüyor. Enflasyon ile resesyon arasında dünyanın her yerinde endişeler hemen hemen aynı.
Çin’den gelen yavaşlama sinyallerinin ise küresel piyasaların keyfini kaçırdığın rahatlıkla söyleyebiliriz. Dünyanın büyüme motoru olan Çin’de cereyan eden gelişmeler, metalleri, kripto paraları, petrolü özetle risk iştahını derinden etkiliyor. Talebin (yavaşlayan ekonomi) düşmeye başlaması altın ve gümüş cephesinde yükseliş isteğini sekteye uğrattı. Gümüş, birinci hedef seviyemiz olan 20,80 doları test etmesi ardından ikinci hedef bölgesi olan 22 dolar yolculuğuna çıkamadan geri çekilirken, altının ons fiyatı, 1,800 dolar seviyesini test etmesi ardından 1,760 dolara geriledi. Nükleer santrallerin devreye girerek petrole olan talebin düşeceği beklentisi ile Brent cinsi ham petrol 6 ayın en düşük seviyesine gerilemesi ardından bu sabah da oldukça önemi bir teknik seviye olan 94 dolar etrafında işlem görüyor. Teknik mânâda daha da aşağıda 83 dolar seviyesini göz ardı etmiyoruz. Altında 1,700 dolar seviyesinin altından; gümüşte ise 19 dolar seviyesinin altında açtığımız uzun pozisyonların zarar kes seviyesini başabaş seviyeye yükselterek kenara çekildik.
Avrupa’da açıklanan büyüme verisi ikinci çeyrekte %0,6 ile tahminlerin altında kaldı. EURUSD paritesi 1,0150 – 1,02 bandındaki yatay hareketini devam ettirirken, İngiltere’de ise tüketici fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre %9,8 olan beklentinin de ötesinde %10,1 artarak Temmuz’da 40 yılın zirvesine çıktı. BoE enflasyonun %13 seviyesine çıkabileceği yönünde uyardı bulunmuş ve durgunluk riskine rağmen ekonomiyi soğutmaya devam edeceklerini açıklamışlardı. Sterlin cephesinde riskler aşağı yönlü görülmeye devam ediyor. ABD’de açıklanan perakende satışların da Temmuz’da değişim göstermeyerek beklentilerin altında kaldığını yeri gelmişken not edelim (enflasyon göstergesi anlamında veri önemle takip ediliyor).
Türkiye cephesinde ise dün iki önemli haber başlığı dikkatimiz çekti. Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri bir operasyonun başladığına ilişkin haberler takip edildi. Savaş uçaklarının katıldığı operasyonda bölgedeki terör varlıkları hedef alınırken, bununla birlikte, kara harekatı henüz başlamadı. Bunun için Irak’ın kuzeyindeki operasyonun bitmesi beklendiğini okuyoruz. Öte yandan, İsrail Başbakanlığı, İsrail ve Türkiye’nin diplomatik ilişkilerin yeniden tamamıyla tesis etmeye karar verdiğini ve ilişkilerdeki düzelmenin ardından her iki ülkenin büyükelçilerinin göreve başlayacağını açıkladı. Diplomasi cephesinden gelen yeni haberlerin Suriye yönetimi ile devam edeceğini düşünüyoruz. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün Ukrayna’nın Lviv kentinde BM Genel Sekreteri Guterres ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ile tahıl anlaşması, savaşın diplomatik yollarla çözümü konularını görüşecek.
Türk mali piyasalarında Salı günü yaşanan S-400 haberinin neden olduğu kısa vadeli sert dalgalanma bir kenara bırakılırsa, borsada yükselişin de ivme kazandığını görüyoruz. Dün bankacılık endeksi, %8’e yakın bir yükseliş kaydederken, ana endeks günü %2,3 yukarıda tamamladı. Bu denli bir yükseliş normal mı sorusunu tam olarak cevaplayamıyorum. Bankalarda yoğunlaşan alımların arkasından nasıl bir haber geleceğini büyük bir merakla takip edeceğiz. Bilmediğimiz konuları bir kenara bırakıp, Türkiye’nin risk göstergelerine baktığımızda ise, son günlerde yaşanan volatilite dikkat çekici. Hatırlanacağı üzere, geçen ay 900 baz puana kadar yükselen 5 yıl vadeli CDS risk primi hafta başı 650 baz puana kadar gerilemesi ardından bu sabah yeniden 740 seviyesine yükseldi. Benzer bir şekilde %12 seviyesine dayanan 10 yıllık Türkiye dolar cinsi eurobond getirisi de, %9,5 seviyesine kadar gerilemesi ardından bu sabah %10 seviyesini aştı!
Bugün TCMB’nin olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı KKTC saati ile 14:00’da sonuçlanacak. Tahmin edeceğiniz üzere, PPK’nın %14 seviyesinde olan politika faizini sabit tutması genel beklentiyi yansıtırken, aksi yönde bir karar (her iki yöne) mali piyasalarda sert hareketlere neden olabileceğine kesin gözüyle bakıyoruz.
iktisatbank.com