Çetin Ünsalan: Hangi sokakta dolaştınız?
4 Ağustos 2022
Enflasyonun tarihi zirveyi gördüğü, TÜİK’in tüketicide yüzde 80 yapmaya utandığı, üretici ile farkın resmi açıklamaya göre yüzde 65 olduğu, ENAG’ın yüzde 170’ün üzerinde bulduğu, Tüketici Birliği Federasyonu’nun sadece market sepeti enflasyonunun yüzde 150 – 170 aralığına yerleştiği gün Bakan Nebati, kendine yakın, kıymeti de kendinden menkul bir kanala çıkıp; açıklamalarda bulundu.
Öncelikle enflasyonun Aralık ayında gevşeyeceğini söyledi ki, bunun baz etkisiyle bir miktar gevşeme ihtimalini artık ilkokul çocukları bile biliyor. Yani enflasyonun artış hızında bir yavaşlama olmayacak, baz etkisiyle daha düşük bir hızda seyretmesi ihtimali var. bu dünya ortamında tutar mı; tutmaz ise TÜİK Başkanı tekrar Beştepe’yi ziyaret eder mi bilinmez.
Sonraki aylarda yükseliş olması ise korkulan senaryo. Çünkü bu kadar yüksek bir enflasyon yeni yılla birlikte yukarı yönlü seyretmeye devam ederse, o zaman sıkıntı daha net ortaya çıkacaktır. Böyle de olacağı anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı da Mart ayını işaret etti. Muhtemelen tabii bu söylemler de revize edilecek.
Son 24 yılın enflasyonu dedik ama durum bu kadar basit değil. 24 yıl öncesinin enflasyonu, tartışmalı bir biçimde yakalandı. Yani enflasyon gerçekse 24 yıl öncesini gördük. Hakiki bile olsa, o yıllarla bu sene arasındaki satın alma gücündeki erime enflasyona duyulan şiddetin cepteki boyutunu arttırıyor.
Bu nedenle resmi olmayan açıklamalardan bile daha yüksek bir enflasyon hissediliyor. Çünkü yukarı yönlü bir eğilime ters, aşağı yönlü bir satın alma gücü, enflasyonun etkisini de vatandaş aleyhine arttırıyor.
Hadi bütün bunları kenara koyup, Bakan Nebati’nin o TV programındaki söylemlerine bakalım. Öncelikle yurtdışında bir bakan ile arasındaki konuşmaları paylaşıyor. ‘Sizde enflasyon çok yüksek’ deyince diyor ki:
“Siz bu oranlarla sokağa çıkamıyorsunuz ama ben çıkıyorum.” Kim bu Bakan? Elbette onun yanıtı yok. Hangi ülkenin Bakan’ı kaç enflasyonla yaşıyor ve sokağa çıkamıyor? Çünkü bildiğimiz kadarıyla bizim Bakan, makam aracına binip; makam aracından inerek her yere gidiyor.
Oysa başta Avrupa ülkelerindeki bakanlar olmak üzere çoğu gelişmiş ülkede halkın arasında dolaşan, bisikletle ya da toplu taşımayla görev yerine giden bakanlar var. Peki Bakan Nebati aracından inip hangi sokağa çıktı da bunu anlatıyor? Elbette belli değil.
Hoş gerçi araçtan inmesine gerek var mı; emin değilim. Çünkü tüm ekonomiyi gözlerden okuyan, yapacaklarının da gözlerinden anlaşılmasını isteyen Bakan Nebati, yine aynı adrese başvurdu.
Ne dedi? “Sokağa çıktığımız zaman biz vatandaşın gözlerinden ne dediğini anlıyoruz zaten. Bakışlarından anlıyorsunuz, duruşundan, söylemlerinden anlıyorsunuz.” Nebati’nin yabancı bakan örneğindeki soru burada da geçerli.
Bakan Nebati hangi sokağa çıkıp, kim ile göz göze gelmiş? Eskiden bari kurgulanmış esnaf ziyaretleri yapılır; esnafa da zorla ‘iyiyiz’ dedirtilirdi. Şimdi o bile yapılmıyor. O yüzden soruyu tekrar sormak lazım.
Bakan Nebati’nin kast ettiği sokağa çıkamayan yabancı bakan kim? İkinci soru da Bakan ne zaman rast gele sokağa çıkıp bir ziyarette bulundu? Eminim aracı benzini bile kendisi yokken alıyordur.
Temmuz dış ticaret açığında büyük genişleme: aylık 10,6 milyar dolar senelik yüzde 145 artış
TÜİK şaşırtmadı: Enflasyon %80’nin altında kaldı | Güldem Atabay