Sosyal Medya

Enflasyonla Nasıl Mücadele Edilmeli ?

26 Temmuz 2022

Enflasyonla Nasıl Mücadele Edilmeli ?

 

Bu yazı Jayati Ghosh’un 25.07.2022 tarihli “Dealing with inflation, really” yazısının türkçe özetidir. Küçük eklemeler yaptım.

 

Enflasyonun Nedeni İşçiler mi?

Son enflasyonist dalga, hükümetlerin olaya bakış açısını ve daha açık bir ifadeyle ana akım ekonomistlerin olaya bakış açısını çok net gösterdi.  Ekonomistlerden çoğunun(dolayısıyla politika yapıcıların) enflasyonun aşırı gevşek para politikasından kaynaklandığı dolayısıyla merkez bankalarının para arzını kısıtlaması ve faiz oranlarını yükseltmesi gerektiği fikrine nasıl bağlı olduklarını görüyoruz. Bu görüş; JK Galbraith’in ‘geleneksel görüş (conventional wisdom)’ dediği şey haline geldi.

Bu hatalı bir görüş. Enflasyonun nedenleri, bağlama ve zamana göre değişiklik gösterebilir.  Sıkı para politikası, durgunluk ve işsizlik yaratma riski taşıyan ve işçilere fiyat artışlarından daha fazla zarar veren  bir araçtır. Daha da kötüsü ise enflasyonun nedenleri başka bir yerdeyse,  aşırı talebi azaltmak sorunu çözmeyecektir.

Bu gerçekler, ana akım iktisatın tartışmalarında  unutulmuş görünüyor. Ünlü ekonomist Olivier Blanchard bile bir twitter bilgiselinde, enflasyonu kontrol etmenin tek yolunun işsizliği artırmak olduğunu öne sürdü. Problem ise, işçilerin bunu anlamalarını ve kabul etmelerini sağlamaktı.

Olivier Blanchard’ın twitter bilgiseli

One thought about inflation fighting.

1. When inflation comes from overheating, convincing workers that the economy needs to slow down, and that unemployment has to increase to control inflation, is hard but at least the logic can be explained.

2. When inflation comes from an increase in commodity and energy prices, convincing workers that unemployment has to increase to control inflation, is even harder. ‘Why should I lose my job because Putin invaded Ukraine?’

3. This makes the job and the communication strategy of central banks very hard indeed.

Kaynak:https://x.com/ojblanchard1/status/1550375189816410112?lang=en

Bu görüş, son yirmi yılda kavramsal ve ampirik olarak etkili bir şekilde reddedilen “enflasyonu kontrol etmek için işsizliğin artması gerektiği” şeklindeki son derece sorunlu bir iddiadır. Fiyat artışlarının itici gücünün, işsizlik tarafından yeterince “disiplin edilmedikleri” için “aşırı talep” yaratan ya da daha yüksek ücret talep eden işçiler olmadığını, aksine emtia piyasalarında finansal spekülasyonlarla birlikte kârlarına kâr katan işletmeler olduğunu düşünün.

Özellikle küresel piyasalarda ve gelişmiş ekonomilerde durumun bu şekilde olduğuna inanmak için nedenlerimiz var. (Birçok düşük ve orta gelirli ülkede, enflasyonun nedenleri daha karmaşıktır ve çoğunlukla küresel fiyatlar nedeniyle ithal edilen enflasyon ve para biriminin değer kaybetmesi nedenli enflasyon gibi maliyet itişli faktörlerden kaynaklanmaktadır.)

 

Kurum Kârları

Enflasyonla Nasıl Mücadele Edilmeli

Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde, Ekonomi Politikaları Enstitüsü( Economic Policy Institute), artan şirket karlarının enflasyona ciddi bir şekilde katkıda bulunduğunu göstermiştir. 2020’nin ikinci çeyreğinden 2021’in son çeyreğine kadar, şirket kârları genel enflasyonun yüzde 54‘ünden sorumludur – önceki kırk yılda (1979-2019) açıkladıkları oranın oldukça üstündedir.

Emek dışı girdi maliyetlerinin –  ünlü “tedarik zinciri sorunları“nın katkısı, önceki dönemdeki yüzde 27‘ye kıyasla yüzde 38‘dir.

 

amerikada ücretler

 

Buna karşılık, önceki kırk yılda yüzde 62 olan birim işgücü maliyetleri bu kısa dönemde (2020-2021) enflasyonun yüzde 8′inden daha azından sorumludur. Son dönem enflasyon nedeniyle, federal asgari ücretin gerçek değeri  66 yılın en düşük noktasındadır!

Şirketlerin kar marjlarını artırma gücü, artan gecikmiş talepten kaynaklanabilir. ABD yönetimlerinin çok büyük mali teşvikleri göz önüne alındığında, pandemi sırasında fazla harcama yapamayan hanelerden gelen bastırılmış talep(pent -up demand) etkili olabilir.

Ancak sanayide artan yoğunlaşma ve tekel gücü çok daha büyük bir rol oynamaktadır. Büyük ölçüde artan şirket karları en çok enerji, gıda ve ilaç sektörlerinde görüldü. Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan arz kıtlığı ise bunun bahanesi oldu.

 

 

Güçlü Gösterge

Roosevelt Enstitüsü tarafından yapılan araştırma, 2021’de ABD’deki firmaların kâr marjlarını(mark-up) ve kârlarını 1955’ten bu yana en hızlı yıllık hızda artırdıklarını gösteriyor. Araştırmacılar, pandemi öncesi kâr marjı artışlarının 2021’deki kâr marjı artışlarının güçlü bir tahmincisi olduğunu ve bununla piyasa gücünün(market power) enflasyonu belirlemede önemli bir gösterge haline geldiğini gösteriyorlar.

markup artışı ABD

Mevcut gıda krizine ilişkin kamuoyu algısı tamamen savaşla ilgili arz şoklarıyla ilgili olsa da, şirketlerin mark-up davranışının daha önemli olduğu kanıtlanmıştır. Tahıl ticareti yapan başlıca tarım işletmeleri, Ocak-Mart 2022’de kârlılıklarında ciddi artışlar yaşadılar. Fiyatlarını sorgulanmadan yükselttiler – çünkü herkes bunun savaş kaynaklı kıtlıkların sonucu olduğunu kabullenmişti.

Buğday vadeli işlemlerinde olduğu gibi finansal spekülasyonlar spot piyasalarda bile fiyatları yukarı çekti ve buğday fiyatlarındaki spottaki son düşüş benzer şekilde vadeli işlem sözleşmelerindeki değişiklikleri yansıtıyor.

Bu artan spekülatif faaliyet, finansal yatırımcıların (özellikle yatırım fonlarının) emtia piyasalarındaki faaliyetlerini izleyen Agarwal, Lei Win ve Gibbs tarafından yapılan önemli çalışmalarla doğrulanmaktadır. Örneğin, “Paris öğütme buğday pazarında, Avrupa için bir kriter olan spekülatörlerin alım tarafı(buy) buğday vadeli işlem sözleşmelerindeki payının Mayıs 2018’de yüzde 23’den  Nisan 2022’de yüzde 72’ye yükseldiğini” buldular. Benzer şekilde, Mayıs 2022’de, spekülatörlerin uzun pozisyonları , Hard Red Winter ve Soft Red Winter buğday çeşitleri için tüm pozisyonların yüzde 50’sinden fazlasını oluşturuyordu.

 

 

Düzenleyici Kurumlar ve Stratejik Fiyat Kontrolleri

stratejik fiyat kontrolleri

Son zamanlarda farklı ülkelerde değişik düzeylerde  enflasyona dönüşen küresel fiyat artışları bu tür faktörler tarafından yönlendiriliyorsa, politika tepkisi klasik para politikasından çok farklı olmalıdır. Bunun yerine, tekel gücünü ve finansal spekülasyonları frenlemek için düzenleyici politikalara odaklanmalıdır. Fazla kârların vergilendirilmesi gelecekte bu tür davranışlar için caydırıcı olabilir, ancak Isabella Weber‘in belirttiği gibi, stratejik emtia fiyatlarını kontrol etmeye yönelik belirli eylemlerin de önemli rolü vardır. Bu tür politikaları yetersiz bulanlar ve tepeden bakanlar, hem tarihten hem de ülke deneyimlerinden habersiz görünüyorlar.

Enflasyonun nedenleri ve enflasyona tepkiler üzerine yaratıcı/mantıksal düşüncenin kıtlığı, ekonomi disiplininin geldiği kötü noktayı yansıtıyor. Ekonomik ve politik olarak ciddi sonuçları olması ise kaçınılmazdır.

Çeviren : VeriDelisi

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları