Ekonomi
AKP-MHP medya teklifinde geri adım atmadı
AKP ve MHP, gelecek seçim süreci öncesinde medya ve sosyal medya alanına yeni yaptırımlar öngörmesinin yanı sıra muğlak gerekçelere dayalı…
AKP ve MHP, gelecek seçim süreci öncesinde medya ve sosyal medya alanına yeni yaptırımlar öngörmesinin yanı sıra muğlak gerekçelere dayalı “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu yaratmasıyla gündemdeki yasa teklifinde geri adım atmadı.
AKP ve MHP’nin 26 Mayıs’ta TBMM’ye sunduğu internet ortamındaki medya kuruluşlarına hukuki zemin oluşturmasıyla kısmen olumlu unsurlar içermesine rağmen medya ve sosyal medya üzerindeki kontrolu arttırmayı hedefleyen düzenlemeler içeren 40 maddelik “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerindeki görüşmeler, TBMM Adalet Komisyonu’nda başladı.
Teklif, tali komisyon sıfatıyla TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nun geçtiğimiz hafta görüştüğü ve muhalefet milletvekillerince verilen önergeler reddedilerek üzerinde değişiklikler yapılmaksızın, AKP-MHP oy çokluğuyla kabul edilmişti.
Ana komisyon sıfatıyla TBMM Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeler sona erdikten sonra teklifi yasalaştırmada son aşama olan TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeye geçilecek.
Gelecek hafta Komisyon’da AKP-MHP’nin teklifte hangi maddelerde, nasıl değişiklikler yapacağı merak konusu.
AKP’nin grup başkanvekili düzeyinde imza atmadığı yasa teklifine ilişkin Cumhur İttifakı ortağı olarak MHP adına teklif sahibi, ilk imzacı MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın özellikle Türk Ceza Kanunu’na hapis cezasıyla cezalandırma yapılmak üzere yeni suç eklenmesindeki ısrarcı tutumu dikkat çekti.
AKP adına teklif sahibi AKP Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir ise, “haber kaynağını açıklama” boyutundaki bazı eleştiriler konusunda değişiklikler yapılabileceğini kaydetti.
Ancak maddelere geçilmesi gelecek haftaya bırakılarak, teklif geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandığında halen AKP’nin iyileştirici önergeleri sunulmadı. Muhalefet partileri CHP, İyi Parti ve HDP’nin verdiği Anayasa’ya aykırılık ve değişiklik önergeleri ise reddedildi. AKP ve MHP’nin oy çokluğuyla teklif geneli üzerindeki görüşmeler sona erdirildi.
Basın meslek örgütleri, iktidarca “yalan” olduğu iddiasıyla reddedilen muhalefet partileri temsilcilerin tarafından yapılan açıklamaları haberleştirdiklerinde gazetecilere yönelik bu suçun yargılama gerekçesi olacağı görüşünü paylaşıyor.
Son olarak Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını canlı yayınladıkları için “doğrulanmayan bilgi yayını” gerekçesiyle dört medya kuruluşunu cezalandırdı.
Dolayısıyla meslek örgütleri, “halkı yanıltıcı bilgi” gerekçesiyle yine muhalefet açıklamalarından dolayı medya mensuplarına ceza verilebileceğini vurguluyor.
PMD: “Haberleşme özgürlüğü de kısıtlanacak”
Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) Kemal Aktaş, teklifteki en tartışmalı hüküm olan 29’uncu madde ile ilgili, şunları söyledi:
“Dezenformasyon ile ilgili kamu barışının esas alınması gibi hassas başlık üzerinden gerekçelendirilmesi itiraz edilecek çıkış noktası değil. Ancak böylesine hassas başlıklar üzerinden, bilginin hızla yayıldığı ve kullanıldığı baş döndürücü dijital hız ortamında dijital mecraları hiç de kötü niyetle kullanmayan vatandaşları dezenformasyon sağanağından nasıl koruyacaksınız? Dezenformasyon suçuna ortak edilmesini nasıl engelleyeceksiniz? Suç oluşmadan, suçun oluşumuna engel olacak bir tedbir öngörüyor mu düzenleme? Görüş sorduğumuz hukukçular özetle, düzenlemenin; yalan haber yapma yalan bilgi ya da içerik yayma hususunda neyin yalan olup olmadığına, neyin ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu olup olmadığına, suçun tespitinin objektif kriterlere göre yapılmasına imkân vermediğini dile getiriyorlar. Keyfi uygulamalara çok açık. Anayasa’daki ifade hürriyetinin doğrudan ihlaline yol açacağı bu yönüyle de anayasaya aykırı olduğu görüşünü paylaşıyorlar. Açıkçası biz de basın meslek örgütleri olarak aynı kaygıları taşıyor. Basın ve geniş toplum kesimleri açısından haberleşme özgürlüğünün de kısıtlanacağını düşünüyoruz” dedi.
Aktaş, gelecek sonbaharda tüm paydaşlardan görüş alındıktan sonra TBMM’ye ayrı yasa getirilebileceğini kaydetti.
Nazmi Bilgin iktidara “ölümlülük” anımsatması yaptı
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin de, görüşmeler sonunda sadece üçer dakika söz hakkı tanınması üzerine 2004 yılında Basın Kanunu’nun düzenlenmesinde meslek örgütlerince süre sınırlaması yapılmadan söz hakkı verildiğini anımsatarak, bugün ise sınırlı sürede teklifteki sıkıntılı tüm hükümler üzerine görüş bildirilemeyeceğini dile getirdi.
Bu şekilde 46 yıllık gazeteci, Basın Kartı Komisyonu’nun eski üyesi Basın İlan Kurumu Genel Kurul üyesi olarak deneyim aktarımı yapamayacağını vurgulayan Bilgin, iktidar cephesine gelecek bir yıl içerisindeki seçimler için geçerli olmasa da “kalıcı iktidar, kalıcı yaşam” olmadığını hatırlattı.
Haberin tamamı burada.