Sosyal Medya

Dr. Ozan Bingöl: ‘850 Bin Kurum 78 Milyar Vergi’

15 Ekim 2020

14 Ekim’den itibaren kulis bilgisi olarak kurumlar vergisi oranlarında ciro kriteri üzerinden indirime gidileceği yönünde basın organlarında haberler yer aldı.

Kurumlar vergisi oran indirimi olur mu? Kimler için olur? Nasıl olmalı? Mükellefe, bütçeye ve ekonomiye yansıması nasıl olur? gibi soruları sorma gereği hissettik.

Aslında bu soruların, kurumlar vergisi oran indirimi planlayan Maliyenin bizzat sorup net cevaplar ortaya koyması ve bunu kamuoyu ile paydaşlar ve düzenlemeden olumlu veya olumsuz etkileneceklerle paylaşması gerekir. Fazla beklentiye girdiğimin farkındayım.

Mevcut Kurumlar Vergisi Oranı Kaçtır?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32. maddesi uyarınca kurumlar vergisi oranı %20’dir. Ancak Kanuna eklenen bir geçici madde ile (Geç. Md. 10) 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemlerinde geçerli olmak üzere bu oran %22’ye çıkarıldı.

Yeni bir düzenleme yapılmaz ise zaten 2021 hesap dönemi için oran tekrar %20’ye inecektir.

Kurumlar Vergisi Oran Sıralamasında OECD Ülkeleri Arasında Kaçıncı Sıradayız?

Kurumlar vergisi oranları çoğu kez yabancı yatırımcıları çekmek için uluslararası vergi rekabetinde kullanılan bir araçtır. Bu nedenle kurumlar vergisi oranı sadece iç siyaset saikleri ile yapılmaz. Dış yatırımcıya da davet olarak değerlendirilir. Bu nedenle, kurumlar vergisi indirim tartışmalarının söz konusu olduğu ortamda diğer ülkelerdeki oranları da dikkate almanız veya en azından analizinize dahil etmeniz gerekir.

Yukarıdaki verileri göre geçici olarak artırılmış kurumlar vergisi oranı ile bile Türkiye OECD ülkeleri arasında düşük oranlı kurumlar vergisine sahip ülkeler arasındadır. Kurumlar vergisi oranının tekrar %20’ye inmesi durumunda 37 OECD ülkesi içinde en düşük kurumlar vergisi oranına sahip ilk 8 ülke arasına girmemiz söz konusudur.

Kurumlar Vergisi Mükellef Sayısı Ne Kadar?

Kurumlar vergisi indirimi söz konusu olduğunda bundan yararlanabilecek mükellef sayısının tespiti önem taşır. Bu kapsamda öncelikle faal kurumlar vergisi mükellef sayısına bakmak gerekir. Aşağıda faal kurumlar vergisi mükellef sayıları yıllar itibariyle sunulmuştur.

GİB verilerine göre 2019 yılı Aralık ayı itibariyle faal kurumlar vergisi mükellef sayısı 848.904’dür.

Kurumlar Vergisi Oran İndirimi Yapsak mı Yapmasak mı?

Yukarıdaki soru, kurumlar vergisi oran indirimi yapılması durumunda sağlanacak faydanın etkisini sorgulamayı gerektirir. Teknik olarak ifade etmek gerekirse düzenleyici etki analizi yapılması gereğini ortaya koyar.

Kurumlar vergisi indiriminin bütçeye yükü ne olur?

Kimler faydalanır?

Mükellefe yansıması ne zaman olur?

Mükelleflerin üretim, yatırım, istihdam kararlarını nasıl etkiler?

Bütçeye yükü ne kadar olur?

Türkiye’de faal mükellef sayısı 2019 yılında 848.908’dir. Aynı yılda ödenen kurumlar vergisi tutarı 78 milyar 828 milyon TL’dir. Peki bu mükelleflerin büyüklük itibariyle kurumlar vergisini paylaşma durumu nedir?

Türkiye’de ilk 100 kurumlar vergisi mükellefi toplam kurumlar vergisinin %40’ını öder. İlk 1.000 mükellef ise %60’ını. İlk 5.000 mükellef ise toplam kurumlar vergisi tutarının dörtte üçünü öder. Dolayısıyla kurumlar vergisinin %75’i kurumlar vergisi mükelleflerinin yüzde birinden azı tarafından ödenir. Geriye kalan %25 ise %99’u tarafından paylaşılır.

Dolayısıyla 10 milyon liradan daha düşük ciroya sahip işletmeler için düşük oranlı kurumlar vergisi indirimi getiriyorum demek, aslında etkisi sıfıra yakın bir uygulamayı müjde olarak kamuoyunun önüne koymaktır.

Ayrıca, üç yıl için puan olarak 2 puan ancak oran olarak %10 artırımlı kurumlar vergisi oranının 2021 hesap döneminde %20’ye inmesi demek, kurumlar vergisi gelirinde yaklaşık %10 veya 7-8 milyar eksilme anlamına gelecektir. Vergi idaresinin bütçede oluşacak bu denli büyük gelir kaybını göze alıp almayacağı konusunda da şüphelerim var. Anlayacağız, bırakın normal orandan indirim yapmayı, geçici olarak artırılmış oranın kalıcı hale gelme riski bile ortada duruyor.

Kurumlar Vergisi İnecek Müjdesi Ardından Yaşanan Oran Artışı Tecrübesi

Kurumlar vergisi inecek haberini görünce, 2017 yılında yaşadığımız tecrübeyi hatırlatmadan geçemeyeceğim. Çünkü, dönemin Maliye Bakanı Naci Ağbal 2017 yılında kurumlar vergisi oranı düşecek tarzı demeçler vermişti. Ardından 2018-2019-2020 yılları için oran artışı geldi.

Naci Ağbal 2018 yılında ise %22’ye çıkan kurumlar vergisi oranını her an indirebiliriz diye açıklamalarda bulundu. Ama inen bir oran söz konusu olmadı.

Korkum o ki, oran indirimi beklerken %22 geçici oran sürekli hale gelmez.

Değerlendirme ve Önerilerimiz

Kurumlar vergisi oranında birkaç puanlık indirim tartışmaları ilgili değerlendirme ve önerilerimiz aşağıdaki gibidir:

1- Kurumlar vergisinin %75’inin ilk 5.000 mükellef tarafından ödendiği dikkate alındığında, küçük işletmeler açısından getirilecek oran indiriminin mükellefler için çok da fazla bir destek unsuru olmayacağı açıktır.

2- Ciro sınırına bağlı oran indirimi, işletmeleri ciro sınırını aşmamak için kayıt dışına itebilecek bir unsudur.

3- Oran indirimi 2021 hesap dönemi için yapıldığında 2022 yılında yapılacak beyannamede mükellefe yansıyacak, bu da uzun bir gecikmeyi ifade edeceği için mükellefler açısından cazip olmayacaktır.

4- KOBİ olarak nitelendirilebilecek mükellefler için kurumlar vergisi oran indirimi yerine bu işletmeler üzerindeki cari yüklerin kaldırılması ve hemen etkili önlemler alınması gerekir. Örneğin zarar bile etse verilen beyannameden damga vergisi ödemek zorunda olunması şeklindeki anlamsız uygulamadan başlanabilir.

5- Oran indirimi gibi genel, hedefsiz bir vergi politikası yerine, üretimi, ihracatı, istihdamı, yatırımı teşvik edici sektör seçiciliği olan teşvik unsurlarına yönelinmesi gerekir.

6- Hepsinden önemlisi, böyle bir vergi politika değişikliğinin amaç, hedef, etki ve sonuçlarını içerecek şekilde yapılmış analizin (yapıldıysa!) kamuoyu ile paylaşılması gerekir.

7- Daha önceki yıllarda Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın kurumlar vergisi oranı inecek dedikten sonra artış olması tecrübesini de hatırlamakta fayda var.

8- Herhangi bir oran indirimi yapılmasa bile 2020 yılında tekrar %20 oranına inmesi öngörülen Kurumlar Vergisi Oranının bütçeye etkisi bir önceki yıla göre 7-8 milyar TL eksi olarak yansıyacaktır. Maliye böyle bir eksilmeyi yüksek bütçe açığı ortamında göze alabilecek midir? Şüpheliyim. %20’nin altında oran indirimi beklentisi bir yana, öncelikle geçici oranın sabit hale gelmemesi için çaba sarf etmekte fayda var diye düşünürüm.

İşin en garibi ise yukarıdaki analizlerin hiçbiri yapılmadan, amaçsız, hedefsiz, etkisiz, sonuçları analiz edilmemiş politika önerilerinin bazı basın organları tarafından müjde diye kamuoyuna kulis bilgisi formatında sunulmasıdır.

 

Dr. Ozan Bingöl

Vergi Uzmanı

Başkent Üniversitesi Öğr. Gör.

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları