Çetin Ünsalan Yazdı: Eskiden domates mi vardı?
20 Nisan 2022Şimdi de serada üretilen domatesin pahalılık nedeni olduğunu söyleyerek üstün ekonomi bilgisini ortaya koyan bir isim sahneye çıktı. Hatta, hayat pahalılığının değil, ürünlerin fiyatlı olmasının sorun olduğunu ima ederek…
Bu şahsına münhasır isim AKP Konya İl Başkanı Hasan Angı… Önce mucizevi sözlerini paylaşayım. Diyor ki:
“…Yeter ki üretelim. Bu, arpa buğday da olsa, sebze meyve de olsa. Bakın seradaki meyve üzerinden, ‘marketlerdeki domates patlıcan, 30 lira oldu’ diye dayak yiyoruz. Bir taraftan da düşündüğümüz zaman kışın salatalık domates yemezdik ya turşu yerdik, çok zenginleştik açık söyleyeyim, ondan sonra ‘yok domatesin tanesi 5 lira’
Bre mübarek haziranda çıkınca kendi toprağımızda bunu yemek lazım. Ha ihtiyaç varsa, paran da varsa, git al 30’a değil, 40’a ye, buna kimse bir şey demez. Serada da üretim yapmak kolay mı, hele çetin kış şartları; insanlar ısıtmak zorunda kaldı, hasar gören, çökenler oldu, şu oldu, bu oldu.”
Ama biz mevsiminde meyveleri bu sene kilosu 20 TL’den aşağı yiyemedik. Bunu nereye koyacağız? Kış sebzelerinin de ondan aşağı kalır yanı yoktu. Hatta sivri biber 70 TL’lik kilo fiyatlarını bile gördü; hem de semt pazarında.
Ortadaki fiyat artışlarını ve buna karşılık düşen alım gücünü görmezden gelip, hepimize aşeren gebe muamelesi yapmayın. Eskiden bu ürünler mesela İstanbul Beyoğlu’ndaki Balık Pazarı’nda bulunurdu. Eşi hamile olanlar, ihtiyaç halinde gider ve yüksek rakamlarla edinirdi.
Yani bahsettiğiniz mesele yeni değil. Fakat yıllar içerisinde seracılık sisteminin yaygınlaşması, teknolojinin gelişmesiyle ve seri üretime geçilmesiyle beraber, serada üretilen mamuller de ulaşılabilir fiyatlara geldi. Peki şimdi ne oldu?
Birden 70’li, 80’li yıllara geri mi döndük? O zaman adama sorarlar. Bu hükümetin Tarım Bakanları çıkıp neden seracılıkla ilgili tarımı kurtaracaklarına ilişkin açıklamalarda bulundular. Yetmedi; buna yönelik teşvikler, politikalar açıkladılar?
O zaman altını çizdiğim gerçeği bir kere daha hatırlatayım. Demiştim ki: Bir ülkede tarım toprakları varken, öncelik seralara değil, tarım topraklarının verimli üretime ayrılmasını esas alır. Bunun dışındaki noktalarda seracılık hatta teknolojyi de kullanarak topraksız tarım yapmak mümkün.
Şimdi fiyatların artmasının nedeni fırsatçılara ilaveten, serada üretileni tüketmek istediği iddia edilen vatandaş mı oldu? Şimdi bu zat-ı muhterem konuyu hatırlamayabilir. Genellikle bir hafıza problemi yaşanıyor çünkü. Ben hatırlatayım:
Tarih 7 Ocak 2022. Açıklamayı yapan isim dönemin Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli. Ne demiş? “Seralarda üretim ve süreklilik arttığı sürece fiyatlardaki dalgalanmaların azalacağını hep birlikte müşahede ediyor olacağız.”
Hatta bundan önce de tarımdaki açmazı seracılık sisteminin kurtaracağını söylüyordu. Bu açıklamayı yapan Bakan, ülkesinde Belçika büyüklüğünde bir toprak sahası tarımı terk etmiş iken bunları söyledi.
Şimdi geldiğimiz noktada, iktidar partisinin bir il başkanı çıkıp seradan alım yaptığımız için fiyatların yüksek olduğunu, bu alımı yapabilmenin de zenginlik göstergesi olduğunu söyleyecek öyle mi? Gerçekten pes…
Tüm Yazarlar
