Piyasalar ‘şahin’ FED’den ürktü: Dolar 2 yılın zirvesinde!

Dün akşam geç saatlerde açıklanan FED’in bir önceki toplantısına yönelik tutanaklar, piyasalarda yankı uyandırdı. FED’in ‘pek çok’ politika yapıcısı, artan enflasyon tehdidi karşısında 50 baz puan faiz artırımının gerekli olduğu yönünde görüş belirtmiş. Öte yandan, FED’in 9 trilyon dolar seviyesine dayanan devasa bilançosu karşısında, üyeler aylık 95 milyar dolar büyüklüğünde bilanço küçültmesine (QT quantitative tightening) de yeşil ışık yaktıklarını görüyoruz.

FED tutanaklarının piyasalar tarafından ‘şahin’ olarak okunması, haliyle son günlerde güçlenme eğiliminde olan doların da elini kuvvetlendirdi. Doların ticaret yaptığı 6 farklı partnerine göre değerini gösteren sepet kur DXY, dün psikolojik 100 seviyesinin kıyısına kadar yükselerek son 2 senenin zirvesini test etti. Bu bağlamda, DXY içinde ağırlıklı olarak yer alan EUR’nun da bir kez daha 1,09 seviyesinin altına indiğini görüyoruz. Teknik manada, EURUSD paritesinde haftalık bir bakış açısıyla 1,08 seviyesinin altında bir kapanış, EUR’da sert bir düşüşü beraberinde getirebilir (bakınız grafik).

Küresel bazda ABD Doları’nın değer kazanma potansiyeli taşıması, haliyle riskli varlıklar üzerinde ciddi mânâda baskı kurdu. Uzun yıllardır QE quantitative easing yani parasal gevşeme politikasından beslenen, ucuz, uzun vadeli ve en önemlisi bol para ile kuzeye ilerleyen hisse senetleri, dün akşam satış baskısına boyun eğdi. Risk iştahı dendiğinde akla ilk gelen teknoloji hisselerinin ağırlıklı olarak işlem gördüğü Nasdaq endeksi dün geceyi %2’nin üzerinde düşüşle tamamladı.

Öte yandan, savaş döneminin en kıymetl emtiası olan Brent petrol, 140 dolar seviyesine varan geçen ayki yükselişi sonrasında sergilediği yorgunluk emareleri ardından haftalık anlamda önem atfettiğimiz 106 dolar seviyesinin de altında kapanmaya hazır bir görünüm sergiliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), ABD’nin geçen haftalarda açıkladığı stratejik rezervlerinden 180 milyon varile kadar satışı planına 60 milyon varil ile dâhil olacağını açıkladı. Dün akşam FED tutanakları ardından %5 değer kaybeden ve 100 dolar seviyesinde kadar gerileyen Brent cinsi ham petrolün varil fiyatında, FED etkisi kadar IEA haberlerinin de etkili olduğunu görüyoruz. Brent petrol yeni günü 103 dolar seviyesinden karşılıyor (bakınız grafik).

Asya hisse senedi endeksleri de, daha sıkı para politikasına duyulan ihtiyaç hakkında Pasifiğin diğer ucundan duyulan seslerin gölgesinde bu sabah %2’ye varan düşüşlere sahne oluyor. Asya borsalarının gösterge endeksi Tokyo borsası Nikkei, %2 düşüşle son 3 haftanın dibine geriledi. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hâkim rengin kırmızı olduğunu görüyoruz. Yeni günün pek de iyimser başladığını söyleyemeyiz.

Altının ons fiyatı teknik mânâda önem atfettiğimiz 1,960 dolar seviyelerinin altında sakin seyrini bu haftada da korumaya devam ediyor. Teknik bir bakış açısı 1,920 dolar seviyelerinde salınana altında riskleri aşağı yönlü görüyoruz. Dijital altın Bitcoin ise, küresel satış baskısı ve güçlenen dolara boyun eğerek bu sabah 44bin dolar seviyesinin hemen altında işlem görüyor. 42,200 dolar seviyesine kadar olası geri çekilmeleri formasyon dâhilinde okuyacağız.

Mali piyasaların gündeminde bugün Avrupa Merkez Bankası’nın bir önceki toplantısının tutanaklarını takip edeceğiz. Yıllık bazda %7,5’e gelen enflasyon ile zayıflama emareleri sunan ekonomik aktive arasında ECB’nin ne zaman faiz artıracağına ilişkin sinyaller büyük önem arz edecek. EURUSD paritesine bu gözle de bakmak gerekecek. EUR için bizim tonumuz sanıldığı gibi olumsuz değil!

Makro cephede ise Türkiye’de Hazine nakit dengesi ve her hafta Perşembe günü olduğu üzere TCMB’nin haftalık bültenlerini takip edeceğiz. FED cephesinden stereo yayın misali üyelerden şahin tonda açıklamaların bugün de devam etmesini bekliyoruz.

Türk mali piyasaları ile ilgili pek de birşey yazmadığımız fark ettik. USDTRY kurunda yatay seyir 14,70’li seviyelerde devam ediyor. Bu arada, Reuters haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kongre’ye gönderdiği bir mektupta, Biden yönetiminin Türkiye’ye potansiyel F-16 savaş uçağı satışının ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla uyumlu olacağına ve aynı zamanda NATO’nun uzun vadeli birliğine hizmet edeceğine inandığını söylediğini görüyoruz. Hatırlamak gerekirse, Türkiye, Ekim ayında ABD’den 40 adet Lockheed Martin yapımı F-16 uçağı ve mevcut savaş uçakları için 80’e yakın modernizasyon kiti satın almak için talepte bulunmuştu. Bu haberin bugün Türk mali piyasalarında sınırlı da olsa olumlu karşılanabileceğini düşünsek de, FED korkusunun şimdilik daha ağır basmasını bekliyoruz.

iktisatbank.com