Sosyal Medya

Ekonomi

Mehmet Y. Yılmaz: O zaman şarkı söylemek lazım!

Reklamcılık tarihinin en önemli isimlerinden biri olan David Ogilvy, vaktiyle şunu söylemiş: “Söyleyecek bir şeyin yoksa, şarkıyla anlat.” Biz tüketicilerin “reklam cıngılı” diye bildiğimiz…

Mehmet Y. Yılmaz: O zaman şarkı söylemek lazım!

Reklamcılık tarihinin en önemli isimlerinden biri olan David Ogilvy, vaktiyle şunu söylemiş: “Söyleyecek bir şeyin yoksa, şarkıyla anlat.”

Biz tüketicilerin “reklam cıngılı” diye bildiğimiz şeyin doğuşu, bu önermeye dayanıyor.

Bunun kamu kesiminde de karşılığı var.

İddialar karşısında söyleyecek bir şey bulamıyorsan, iddia sahiplerini, ihanet, düşmanlık, beceriksizlik vb. ile suçla!

Bizim memlekette de böyle oluyor “netekim”!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, dört gazeteyi “yatırım düşmanı” olarak ilan etti.

Çünkü bu gazeteler Çanakkale Boğazı’na yapılan köprü ile ilgili eleştirileri yayımlamış.

Bakanlık eleştirileri yanıtlayacağına, “düşmanlık” icat ediyor.

Medeni memleketlerde, bu tür tartışmalardan “düşmanlık” çıkarılmasına pek rastlanmaz.

Dört ayrı gazetenin üzerinde birleştikleri bir eleştiri varsa bu ciddiye alınır.

Bakanlık uzmanları toplanır, eleştirileri çürütecek bilgileri içeren bir açıklama hazırlar ve kamuoyunu bilgilendirir.

Bizde böyle olmuyor.

Sorulan sorular “ticari sırdır” denilerek yanıtlanmıyor.

Halkın parasının hesabını vermek aslına bakarsanız ticari sır kavramının arkasına saklanarak ertelenebilecek, üstü örtülecek bir şey değildir.

Köprünün kaça mâl olduğu, üzerinden kaç araç geçeceği, bunlar için hazineden sağlanan garantilerin tutarı, işletme süresi gibi konular ticari sır sayılmaz.

Ticari sır, yapımcı ve işletmeci şirketin bankalar ile yaptığı özel anlaşmalar için geçerli olur. Kredinin faizi, süresi vb. gibi ayrıntılar ile ilgili.

Gerisi ticari sır değildir çünkü bu bilgiler, paranın asıl sahibini, yani halkı doğrudan ilgilendirir.

Köprü ve otoyollar neden bu fiyata mâl ediliyor? Bunu bilmek halkın hakkıdır.

Hele benzeri köprülerin daha ucuza yapılabildiğinin örnekleri de varsa bu pahalılığın gerekçelerini tane tane, dolambaçlı yollara sapmadan açıklamak gerekir.

Bu yapılmazsa maliyetlerin özel olarak şişirildiğini düşünürüz.

Maliyetler şişirilmiştir ki garanti tutarlarındaki fahiş rakamlara meşruiyet kazandırılabilsin.

Bizim gibi ülkelerde bu bir tek şeye işaret eder: Birileri, bu işten yolunu buluyordur.

Yap – İşlet – Devret bir finansman modelidir.

Şirket, bir işi kendi kaynaklarıyla yapar, belli bir süre işletir, maliyetini çıkarır, kârını elde eder ve kamuya devreder.

Bizim memlekette bu iş biraz tersinden çalışıyor.

Şirket işi yapıyor, aldığı kredinin geri ödenmesini Hazine taahhüt ediyor, hatta kamu bankaları ana kreditör oluyor.

Şirketin riski nerede?

Kamu, işletme süresince belli bir geliri taahhüt ediyor. Bu taahhüt, işin yapım bedelinin tümünü karşıladığı gibi, şirketin kârını da garanti ediyor.

Şirketin riski nerede?

Kamu, bütün riski üzerine aldığı halde, niye bu işi bir şirkete ihale ediyor?

Kamunun çıkarı nerede?

Bu soruların yanıtları yok.

Bütün ülkelerde, en yüksek ahlaki standartlara sahip olduğu iddia edilen Kuzey Avrupa ülkelerinde bile bu tür yanıtsız soruların varlığını sürdürmesi, yolsuzluklara karine olur.

Elbette şu anda görev başında bulunan kimseyi bununla suçlamıyorum.

Ancak soruları yanıtlamak ve paranın gerçek sahibi olan halkın temsilcilerinin aklına takılanları net olarak açıklamak dururken böyle uyduruk “yatırım düşmanlığı” türküsünü çığırmak kuşkuları arttırıyor.

Kuşkusuz ki bu finansman modeli, kamu yararına kullanılabilecek bir modeldir.

Ama bizde en başından itibaren bu işe giren şirketler herhangi bir risk üstlenmiyor.

O zaman bu bir finansman modeli olmaktan çıkıyor, kamu kaynaklarının belli kişilere transferi modeline dönüşüyor.

Öte yandan yüksek geçiş garantili, kısa süreli işletme imtiyazı yerine düşük geçiş garantisi ve daha uzun süreli işletme imtiyazı neden denenmiyor?

Nedenini tahmin edebiliriz.

İşletme süresinin uzaması, bakım maliyetlerini arttırıyor, kârı azaltıyor.

İşletme süresinin uzaması ve garantinin azalması, çarkları işler hale getirmek için kullanılacak yağ miktarının da azalmasına, paydaşlarının çoğalmasına yol açıyor.

Bunun için tercih edilmiyor.

Bütün bunlar, iktidar değiştiğinde çok kolay ortaya çıkacak işler.

Dünyada izi kaybolmayan tek şey artık nakit para.

Bakanlık, laga lugaya getirmeden, bu işin net bir fotoğrafını ortaya koyacak bilgileri paylaşmalı ki torba olmayan ağızları büzmemize de gerek kalmasın.

Yazının tamamı burada.

BAKMADAN GEÇME

  • Allianz Trade: Ticaret savaşında belirsizliği yönetmek!

    Allianz Trade’in ”Fırtınadaki Süvariler” başlığı ile yayınladığı bu yılın ilk çeyrek Ekonomik Görünüm Raporu’nun odağında Donald Trump’ın gümrük vergileri ve ticaret savaşı var...

  • ABD-Çin ticaret savaşı nereye gidiyor?

    ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı kritik bir eşiğe ulaştı ve küresel ticareti ciddi şekilde tehdit ediyor...

  • Gram altını e-siparişten kartla aldık!

    Altın ons fiyatının rekorlar kırması talebi canlandırdı. Fiziki altın yatırımcısı e-ticaret yoluyla da altın almaya başladı. Piyasa ile en az yüzde 10 fiyat farkı olmasına rağmen, doğrudan eve teslim, kredi kartı ile alım kolaylığı ve ‘değeri artacak’ beklentisi online altına yönelimi artırdı...

  • Gedik Yatırım’dan ilk çeyrek finansal sonuç tahminleri…

    Sanayi şirketlerinde daralan talebin ve geçen seneki yüksek bazdan normalleşen marjların etkilerinin devam etmesini beklemekteyiz...

  • Altın Sertifikası, Fiziki Altına Kıyasla Primli İşlem Görüyor…

    Kasım 2022’de ihraç edilen Altın Sertifikası (ALTIN.S1), son dönemde yatırımcı talebindeki artış nedeniyle fiziki altına göre daha fazla değer kazandı...

  • Bitcoin’de hayat işaretleri, $100 bini aşabilir mi?

    Bitcoin, Nisan 2025'te 90.000 dolar seviyesini aşarak yatırımcıların ilgisini yeniden üzerine çekti. Bu yükseliş, hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalar ve doların değer kaybı gibi makroekonomik faktörlerle destekleniyor. Ayrıca, spot Bitcoin ETF'lerine olan kurumsal talebin artması, fiyatların yukarı yönlü hareketini güçlendiriyor. Ama, rallinin önünde güçlü teknik dirençler var. ​

  • Dİ-EN araştırma gençlere sordu:  Hangi partiye oy vereceksiniz?

    19 Mart Protestoları Sonrası Gençleri Eğilimi’ başlıklı seçim araştırmasının sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 41.6’lık büyük çoğunluğu CHP’ye oy vereceğini söyledi. İkinci sırada ise yüzde 17.9’luk oranla AKP yer aldı. Area anketinde ise CHP’ye fark atarken, sıradaki cıumhurbaşkanlığı seçiminde Mansur Yavaş’ın da Erdoğan’a fark attığı görüldü.  

  • DİKKAT:  Altında balon fazla şişti, patlayabilir

    Altın fiyatları 2025 yılında rekor seviyelere ulaşarak ons başına 3.500 doların üzerine çıktı. Bu hızlı yükseliş, yatırımcılar ve uzmanlar arasında bir finansal balon oluştuğu yönündeki endişeleri artırdı. Altının geleneksel güvenli liman algısı, bu yükselişi destekleyen temel etkenlerden biri olurken, jeopolitik riskler ve ticaret savaşları gibi küresel gelişmeler bu trendi hızlandırdı. Ancak, altın fiyatları temel nedenlerden dolayı yükselmiyor.  Bir balon oluşuyor.  Balonlar da bir noktada hep patlar. 

  • IMF Nisan tahminleri:  Ticaret Savaşları global büyümeyi frenleyecek, enflasyona fazla etki yok

    IMF'nin son raporuna göre, dünya ekonomisi son 80 yılın en büyük dönüşüm süreçlerinden birine girdi. ABD’nin art arda gelen gümrük tarifesi açıklamaları, küresel ticaretin işleyişini ciddi şekilde etkilerken, bu gelişmeler büyüme beklentilerini düşürüyor ve finansal piyasaları sarsıyor. Öte yanda, enflasyon tahmini çok az değişti

  • ALTINS1 ile gram altın makasında tehlikeli tırmanış! “Yüzde 17 fark alarm zilidir”

    Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikası (ALTINS1) ile piyasa fiyatları arasındaki fark rekor seviyeye ulaştı. Özellikle uzun vadeli yatırımcılar için ciddi uyarılarda peş peşe geldi. ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz,"Fiziki altın daha güvenli bir liman olabilir" uyarısında bulundu.

  • Kuaför, cafe ve market sahipleri dikkat! Çaldığınız müzikle hapse girebilirsiniz

    Kuaför, kafe ve market gibi işletmeler artık mekanlarında çaldıkları müzik için yıllık metrekare başına 6 bin TL telif ücreti ödemek zorunda kalacak. MESAM tarafından gönderilen ihtarnamelerde, ödemeyen işletmeler için lisans bedelinin üç katı tazminat, banka hesaplarına haciz ve 1 ila 5 yıl arası hapis cezası gündemde.

  • Borsa yatırımcısı dikkat! Takas tarihlerine bayram ayarı

    Borsada takas tarihlerine bayram ayarı geldi. 23 Nisan tatiline dikkat. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı takas takvimini değiştirdi.

  • Kredi kartınız bir sabah kullanılamaz hale gelmesin! Bankalar tek tek mesaj gönderdi

    Nakit avans yoluyla döviz altın kripto alanlar dikkat. Bankalar harekete geçti. Limitiniz askıya alınabilir. Kredi kartınızla döviz, altın, kripto varlık alımları, vadesi gelmemiş kredilerin kapatılması, makul gerekçesi olmayan transferler, nakit çekme limiti aşımı gibi işlemler nedeniyle kartınız geçici olarak kullanıma kapatılabilir.

Benzer Haberler