Nuray Babacan: 60 bine dayanan vakalara ramazanda kapanma freni

Pazar günü Türkiye’de yeni tip Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle 237 kişi daha hayatını kaybederken, 2 bin 548 ‘hasta’ olmak üzere 50 bin 678 yeni ‘vaka’ tespit edildi.  Velakin, test sayısı bir günde 9 bin kadar azaldığı için, aslıda vaka/test sayısı gerilemedi. Türkiye’de hakim İngiliz varyantı virüsün yakında yerini daha tehlikeli olan Güney Afrika varyantına bırakması ihtimali tıp uzmanlarını kaygılandırırken, İstnabul ve Ankara’da hastanelerin dolup taştığını tüm basında izliyoruz.

Ek önlem gelecek mi?

Hürriyet yazarı Nuray Babacan’a göre, bu hafta netleştirilmesi beklenen ramazan önlemlerinin çerçevesi, başkent Ankara’da en çok konuşulan konuların başında geliyor. İşin içinde olan bilim insanları ve siyasiler, ikiye bölünmüş durumda. Hızla artan koronavirüs vakaları nedeniyle ramazanda “kapanma” yapılmasını savunanlarla, hafta sonu ve akşam sokağa çıkma yasaklarını yeterli bulanlar var.

Hükümette kapalı kapılar ardında yapılan değerlendirmelerde, turizm sezonu açılmadan önce vakaların kontrol altına alınması gerektiği belirtiliyor. Bunun için, ramazanda ‘kapatma’ yapılarak, mayıs ayının ikinci yarısına daha “az vaka ve kontrollü pandemiyle” girmenin doğru olacağını, böylece turizm tanıtım kampanyalarının daha iyi yönetileceğini söyleyenler olduğunu biliyoruz. “Mart başında erken açıldık. Kademeli normalleşmeye nisan ayında başlamalıydık” diyen hocaların sözlerinin dinlenmemesinin faturasının ödendiğini ifade edenler de var.

Bu arada, “tam kapanma” ile “kapatma” arasında ciddi fark olduğu anlatılıyor. Uzmanlar, Türkiye’nin pandemi sürecinde tam kapanma uygulamadığını, bunun üretim ve dağıtım zincirinin de durması anlamına geldiğini belirtiyorlar. Türkiye’nin en riskli dönemlerde uyguladığı kararlara sadece “kapatma” deniliyor. Bu da, bundan altı ay önce yayınlanan genelgelere yeniden dönülmesi anlamına geliyor.

Şimdi kulislerde hükümetin, ramazan boyunca “kapatmaya” daha yakın olduğu söyleniyor.

Sınırlı kapanmanın insani maliyeti çok ağır

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Koronavirüs geçiren kişilerde akciğer, böbrek, karaciğer hasarı ve şeker hastalıkları görülmeye başladığını söyledi.

Şener, “Tam kapanma olmazsa bu vakalardaki minik oynamalar yaşanabilir. Bir gün 50 binlerde, bir gün 54 binlerde ya da daha yüksek sıçramalar, 60 binler gibi rakamlara ulaşılacaktır. Bu süreç içinde ölümler, hastaneye yatış oranları artacak. Hastaneye yatış oranlarının artması tek başına olumsuz faktör gibi algılanmasın. Hastalığı geçirenlerde artık akciğer, böbrek, karaciğer hasarı, şeker hastalıkları gibi tablolar görmeye başladık. Bu tip kronik hastaların sağlık sistemine ciddi anlamda yük oluşturacağını düşünüyorum” dedi.

Çok daha bulaşıcı bir varyantın hüküm sürdüğü Brezilya’da Cumartesi vefat sayısının 4 bini aşması, Türkiye’yi bekleyen riski açıkça ortaya koyuyor.

Bir noktada sağlık sistemi de iflas edebilir. Ayrıca, Babacan’ın haberinde ifade edildiği gibi, 50-60 bin vakayala yaza girmek, turizm sezonunu da öldürebilir. Bu durumda milli gelirin %4-5’i kadar bir kayıp, sayısız iflas ve 1-2 milyon yeni işsiz daha gündeme gelecek.

Öte yanda, tam kapatma veya kapanmanın da maliyeti ağır.  Türkiye’ni tam kapanmaya yakın bir dönem geçiriidği Nisan ayında, tüketim tarafında tespit edilen kayıpları TUIK Nisan 2020 bülteninden aktaralım:

“Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2020 yılı Nisan ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %26,6, inşaat ciro endeksi %9,8, ticaret ciro endeksi %25,5, hizmet ciro endeksi %22,7 azaldı.

Erdoğan’ı Salı günü çok zor bir karar bekliyor. Çünkü kapanma veya kapatma, bütçeye  çok ağır bir yük getirecek. Belki de Kanal İstanbul projesi dahi 2021’e ertelenecek. Siyasi olarak; dünyanın her yerinde gözlenen şu: Kapatma ve kapanmalar seçmeni çok kızdırdı. Yöneylem  başkanlık seçimi anketinde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile başabaş görünen Erdoğan için kararının politik faturası  pahalıya oturacak.

FÖŞ yazdı: Kırılgan Beşli gitti, Hasta Üçlü geldi

Çin’den itiraf: Aşılarımızın koruyucu etkisi düşük!

Nuriye Ortaylı: Hükümet salgını yönetmekten vaz mı geçti?