Politika
Mehmet Tezkan: “Putin, Kanal İstanbul’u da vurdu”
Kanal İstanbul’u savunmak, çok gerekli olduğunu anlatmak için 1936 tarihli Montrö sözleşmesini önemsizleştirmeye çalışanlar… Montrö’nün Türkiye’nin lehine olmadığını söyleyenler… Montrö’nün bazı sınırlamalar getirdiğini, oysa Kanal İstanbul’la gerçek anlamıyla egemenliğimizi ilan edeceğimizi iddia edenler… Rusya Ukrayna’ya saldırınca Montrö’ye sarıldılar.
Kanal İstanbul’u savunmak, çok gerekli olduğunu anlatmak için 1936 tarihli Montrö sözleşmesini önemsizleştirmeye çalışanlar…
Montrö’nün Türkiye’nin lehine olmadığını söyleyenler…
Montrö’nün bazı sınırlamalar getirdiğini, oysa Kanal İstanbul’la gerçek anlamıyla egemenliğimizi ilan edeceğimizi iddia edenler…
Dün sabah, Rusya Ukrayna’ya saldırınca Montrö’ye sarıldılar.
Montrö’yü hatırladılar.
AKP Sözcüsünü dinlediniz mi? Montrö’ye atıf yaptı. Boğazlardaki takdir hakkımızı barıştan yana kullanacağız dedi. Yani Karadeniz’in savaş denizine dönmesine izin vermeyeceklerini dünyaya ilan etti…
İyi yaptı, doğru yaptı. Gerçeği görmelerine sevindim. Çünkü; Karadeniz’in barış denizi olmasının anahtarı Montrö sayesinde Türkiye’nin elinde…
Oysa yakın zamana kadar Montrö’yü savunanları, Montrö’nün Lozan anlaşmasının devamı olduğunu söyleyenleri, Montrö’nün Türkiye’nin sigortasıdır diyenleri hapse atıyorduk.
Gerçi hapse atmak için hala yargılıyoruz. (102 emekli amiralin bildirisi ve davası)
Şimdi oh be diyoruz iyi ki Montrö var.
Ama düne kadar Cumhurbaşkanı dahil, iktidarın bütün kademeleri Kanal İstanbul’u yaparak Montrö sözleşmesinden kurtulacağız, Kanal İstanbul Montrö kapsamı dışında diyordu…
Bunun çok iyi bir şeymiş gibi pazarlıyordu. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı bu post modern siyaset söylemini yerle bir etti.
Gerçek ‘hakikati’ yendi!
Bir an için Kanal İstanbul’un yapıldığını deniz ulaşımına açılmış olduğunu düşünün. Ukrayna savaşı daha da büyüdüğünde o kanalı kullanmak isteyen ülkeler Ankara’ya ne tür baskılar yapardı?
Veya 10 yıl/15 yıl sonra benzer bir krizde Türkiye’yi yöneten her kim olacaksa kanalı bazı ülkelerin kullanımına açmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini kim garanti edebilir?
Kimse!..
Şu an da elimizde kapı gibi Montrö sözleşmesi var. O sözleşme sayesinde Türkiye istemediği bir savaşın içine çekilemeyecek.
Türkiye 2. Dünya Savaşı’na girmemesinin, tarafsız kalmasının en önemli dayanağı Montrö sözleşmesidir.
Daha önemli nedeni İsmet İnönü’nün dâhi politikasıdır. Kimilerinin iki ayyaştan biri dediği kişidir…
Gelelim yazının başlığına…
Diyorum ki ; Rusya Devlet Başkanı sadece Ukrayna’ya bomba atmadı, Kanal İstanbul’u da vurdu.
Artık kimse çıkıp Kanal İstanbul’u savunamaz…
Artık kimse çıkıp Montrö’nün çok da faydalı bir sözleşme olmadığını söyleyemez…
Artık kimse çıkıp Kanal İstanbul’un egemenliğimizi güçlendireceğini iddia edemez…
Doğayı tahrip etmesini, İstanbul’u yaşanamaz kente çevirmesini, depremin tahribatını ikiye katlamasını bir yana bıraktım.
Kanal İstanbul su yolu değil, bela yolu olmaya aday. Çünkü Kanal İstanbul varsa Montrö yok demektir.
Oysa… Ukrayna savaşı bize sunu gösterdi; Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye’nin bağımsızlık sigortasıdır.
Yazının Kaynağına Buradan Ulaşabilirsiniz