Veysi Dündar: AKP’DEN YEPYENİ MATEMATİK

MATEMATİĞİ AĞLATAN HESAPLAR

AKP’nin en tepesinden an alt seçmenine kadar durumunu özetleyen bir gerçeklikle sonunda en çıplak haliyle tanışabildik.

Adının önünde kalabalık bir unvan silsilesi olan ama kısaca M.E.A. olarak bahsetmenin yerinde olacağı, AKP Grup Başkanvekili Mehmet Emin Akbaşoğlu’ndan söz ediyoruz.

Türkiye’nin George Orwell’e parmak ısırtan düzeninin bir temsilini gördük. Evet Türkiye’de en çok okunan roman 1984 ama hala Türkiye’de okuma oranı çok ama çok düşük. Aksi olsa ülkeye acıların en ağırını yaşatan bu siyasi iktidarla çoktan vedalaşır, tarihin tozlu sayfalarına emanet ederdik.

Tabi halkın az eğitimli olması, ülkenin kötü yönetimi için bahane olmaz. Ne diyordu Churchill ; “ortalama İngilize bakarsanız İngiltere demokrasisinden nefret etmeniz gerek.”İngiltere gibi demokrasinin beşiğinde vatandaşların her birinin Profesör Dr olması gerekmiyor yani.

Türkiye ise cehaleti bayrak olarak taşıyan diğer uçta kendine yer buldu.Cahilin ferasetine güvenen bir partiyi tam 20 yıldır sırtında taşıdı.

M.E.A. ile bu cehaletin sadece tavsiye edildiğini değil bir mecburiyet olduğunu gördük.

Dünya’nın çeşitli dillerine çevrilerek 7 iklimi dolaşacak olan ifadeler, özünde gerçekliği reddedip yeniden tesis etme çabası olarak düşünülmeli.

A Haber’in enflasyon grafiğinde gördüğümüz kurgunun bir benzerine şahit olduk.

Enflasyon oranlarını mukayese edip bizim enflasyonumuzun daha az olduğuna inandırmak için oluşturulan aynı kurguyu uyguladı, AKP’li siyasetçi.

“Enflasyon 1’ken 7’ye çıktığına göre, fiyatlar 7 kat artmıştır” diyerek hesabını izah etti.

Karşısındaki kibar hanımın bu hesabın tutarsızlığını anlatma çabasına rağmen. AKP’li aklının en çıplak haliyle temas ettik…

(Tabi halkın uğradığı iktisadi zararın akıl ötesi izahına bu denli kibar bir tutumla karşılık vermek gazetecilik olarak ne kadar doğru onu da kenarda tutmak lazım)

Her zaman düşünmüşümdür bu kadar büyük bir başarısızlığın içinde ben olsam ve bu durumu arkadaşlarımla beraber izah etmek zorunda kalsam ne yapmam gerekir diye.

Tabii ki yapacağımdan değil ama görünen o ki, AKP için karşımızdaki tablonun vehameti hafsalamızı aşacak seviyede.

AKP’nin propaganda makinasının gerçekleri örtme çabasının en azından anlaşılır bir yönü var. Görevinin bu olduğunu ve manipülasyon için bu yolu seçtiğini biliyoruz.

Ama Habertürk’te karşılaştığımız sahne, AKP içindeki durumun nasıl bir travmaya dönüştüğünü gözler önüne serdi.

Buna ister lider kültü diyelim, ister tek adam rejimi AKP’nin güncel siyasi kadrosunun inandığı tek bir gerçeklik var. O da şartlar, gelişmeler, olaylar ne olursa olsun, Erdoğan’ı iktidarda tutmak. Bu gerçeklik tüm diğer gerçekleri örtmüş bir sis şeklinde partiyi sarmış.

Parti olsa ve bunun sadece siyasi bir ikbal macerası olduğunu düşünsek, içimiz rahatlar ama öyle değil. Karşımızda bütün bir devlet örgütünü baştan ayağa ele geçirmiş bir yapı var.

Devleti sis bulutu içinde gerçekliğinden kopmuş bir algıya emanet etmiş durumda.

Bu algı için matematiğin en temel hesapları bile tartışılabilir ve sorgulanabilir.

İlkokul 1’de çubuklarla fasulyelerle yapılan basit toplamadan bahsediyoruz. Yine ilkokulda öğretilen elma ve armutu toplayamazsın kuralından.

AKP için 4 işlem bile eğer ortak çıkara hizmet etmiyorsa, dış güçlerin bize vaz ettiği bir komplodur.

Elma ve armutu geçtim, Bal Kabağı ile ceviz de tane tane toplanabilir, bir biriyle mukayese edilebilir.

M.E.A. bize aslında çok faydalı oldu. Kendi konumunu o kadar tereddütsüzce gösterdi ki, bundan sonra bizim herhangi bir AKP bileşeni ile konuşurken ne yapmamız gerektiğini ifşa etti.

AKP’lilerle konuşurken yanımızda ilkokul matematik kitabını eksik etmememiz gerekiyor. 4 işlem, yüzdelik hesabı vs. bunların ne olduğu ne işe yaradığı uzun uzun anlatılmalı. Sonra konuşma devam ettirilmeli.

Bundan sonra AKP ile siyaset değil matematik konuşacağız.

Analiz, Veysi Dündar 22.2.2022

Paraanaliz