Sosyal Medya

FÖŞ yazdı: ABD’de demokrasi şöleni kutlanıyor

12 Kasım 2020

Yüksek hızdan nefret ederim, başım döner, midem bulanır. Çok iyi hatırlıyorum, 11 yaşında ilk kez amcamın otomobiline bindiğimde (o zaman arabaya otomobil derdik, amcaya o zaman da amca derdik) daha 3cü viteste burnum kanamıştı.  Bu sabah da öyle bir hisle uyandım ve hemen yazmaya başladım.  Eğer bir devlet bir haftada “Ekonomik İstiklal Savaşı’ndan” “Acı Reçete”’ye dönüyorsa, ben bunu takip edemem, Abi. Ama acı reçete cümle içinde hiç bir zaman tek başına kullanılmaz. Yanında muhkakkak “IMF” tümleci da geçer.  Eskiden tümleçe zarf denirdi galiba, bilmiyorum, ben Edebiyat mezunuyum.

Zaten ben 2012’den bu yana her yolla acı reçeteyi aldım. Oral yolla, enjeksiyon, kolonyalı göz damlası,  bol karabiberli burun spreyi, asitli kulak tıkacı. Geriye bir bol Arap sabunlu lavman kaldı, onu da bu kış yaparlar, tedavim biter.

Acı reçeteye şerbetli olduğum için daha önemli konularda yazmak istedim.  ABD’de kutlanan demokrasi şöleninden bahsetmek istiyorum size.    Çünkü nasıl “acı reçetenin” hangi yolla size zerkedileceğini anlamayıp hala etrafta “Üst Akıl bize operasyon çekti” diye mal mal dolaşıyorsanız, ABD’yi hiç anlamıyorsunuz. Son günlerde “Biden Erdoğan’la nasıl başa çıkacak?” ve “Trump Savunma Bakanı’nı görevden aldı, darbe geliyor” türü başlıkları okuya okuya gülmekten mesanem gevşedi.

ABD’de tam bir demokrasi şöleni var. 20 Ocak gününe kadar da sürecek.  Yine kendini uzman zanneden bir ağabeyimizin oy sayımı uzayınca “Bu nasıl demokrasi ya? Hindistan’da bile 1 saatte sonuç alıyorlar” diye burun kıvırdığını okudum. Abi, o bir şey mi ya?  Bizde daha sandıklar açılmadan AA resmi sonucu geçiyor.  Hızlı sonuç almak demokrasi değil. Her oyu saymak, imzaları onaylamak ve hukuki ihtilafları engelleyip halkın vicdanını tatmin etmek demokrasi.  Nitekim Amerikalılar da bu süreç tamamlanıncaya kadar sakin sakin bekledi .TV’lerde gördüğünüz gösteriler (Çoğu Biden’cıdır bu arada, tüm oylar sayılsın diye gösteri yapıyorlar), sayım odası basmalar, vs, 350 milyonluk 5 milyon km karelik bir ülkeden cımbızla çekilip çıkartılan bir kaç münferit hadisedir. Ulan, size son yerel seçimden bir bavul Instagram fotosu göstereyim, aşiret lideri silahlı adamlarla  ilçedeki TÜM sandıkları basıyor, polis elinde önceden mühürlenmiş oy torbasını arka pencereden içeri atıyor. Jandarma köyü çeviriyor, HDP oyları lağıma atılırken uluslararası gözlemci girmesin diye.

 

Trump ve bir kaç azılı Trumpist istedikleri kadar bağırsınlar, hukuki süreç filan yürümez. Sizinle iddiaya giriyorum, oyların yeninde sayıldığı eyaletlerde yanlış sayılan/geçersiz oy sayısı 5 bin ve altıyla sınırlı kalacak. Trump’ın itirazları yerel mahkemelerde geri çevrildiği için Anayasa Mahkemesi’ne gidemeyecek bile. Gitse de, muhafazakar hakimler süper-çoğunluğa sahip olsalar da, heyet “Bizi bağlamaz, eyalet mahkemelerinin kararıdır” diyip  iddianameyi geri çevirecek. Çünkü, bir yargıç kadın, erkek, eşcinsel, muhafazakar veya Satanist olabilir, ama Anayasa ve Yasalara bağlıdır ABD’de. Bu karardan sonra iç savaş filan da çıkmaycak. Çünkü bir kaç azılı Trump hayranı dışında, Amerikalılar seçimi geride bıraktı. Şimdi birlikte bira içip bar-be-kuu yapıyorlar.

Efendim, seçim sonuçları ABD’nin kırsal-kentsel eğitimli-eğitimsiz olarak ortadan bölündüğünü göstermiş.  Şaka gibi ya. En son İzmir’den ne zaman AKP’li belediye başkanı ya da Konya’dan CHP’lisi çıktı be kardeşim?  Bu bölünmüşlük her ülkenin genel karakteristiğidir.  Anketler de eyalet bazında yanıldı, ama popüler oy ve başkanın kimliği konusunda yanılmadı.

ABD,  Trump ve hayranlarının tüm engellemelerine rağmen %67 katılımla 1908’den bu yana en çok seçmenin sandığa gittiği bir demokrasi şöleni yaşadı. Hala da yaşıyor, çünkü Trump yenilgiyi kabul etmiyor. 20 Ocak günü de FBI’dan ajanlar gelecek, herifçioğlunu “ayakları önde” Beyaz Saray’dan çıkartacaklar.   Trump’la hareket eden Cumhuriyetçi Senatörler yüzünden Biden Georgia’da 5 Ocak’da yapılacak 2 Senato seçimini de kazanabilir. O zaman Senato’da sandalyeler 50-50 olur ve beraberliği bozmak Kamala Harris’e kalır. Kamala….ABD’nin ilk kadın ve azınlık başkan yardımcısı. Acaba diyorum, Sayın Erdoğan da bir kadın başkan yardımcısı atasa, bu kişi açıkça Kürt ve/ya alevi, ya da LGBTQ olsa?

Biden’ın seçilmesinin önemi hafifseniyor. Tüm dünyada maço popülist liderler ve otokratlar Abileri’ni kaybettiler. Yine sözüm ona uzmanların kehanetlerinin tam tersine, Covid-19 daha fazla otoriteryanizm getirmedi. Demokrasi istiyor halk.

Açıkçası, Türkiye Biden’ın “yapılacaklar” listesinde bile değil. O önce $5 trilyon ekonomiye destek paketi çıkartmakla uğraşacak. Sonra vaka sayısının hızla yükseldiği eyalet ve kentlerde sokağa çıkma yasakları ilan edilecek.  Aşı konusunda uluslararası işbirliğine önderlik edecek. Dünya Sağlık ve Ticaret Örgütleri’ne yeniden katılım sağlanacak. NATO güçlendirilecek, iklim değişikliğiyle mücadele çabaları desteklenecek. Vakit kalırsa öküz Boris Johnson’a bir Amerikan dayağı atılacak. Sonra sıra Putin’e gelecek. Tabii Putin “Ben Parkinson’um” ayağıyla o zamana kadar ortadan sıvışmazsa. Rusya’nın Türkiye dahil tüm dünyada demokrasi karşıtı ve bölücü faaliyetleri engellendikten sonra da Beijing’le masaya oturulacak. Ajanda Trump’dan kalanın aynısı, ama Xi Jinping ve Politbüro karşılarında güvenilir, sözünün eri, en son dinlediği kişinin verdiği akla kanıp her an rüzgar gülü gibi yön değiştirmeyen bir lider bulunca, anlaşmazlıkların Ticaret Savaşı’na dönüşmeden halledilmesi daha kolay olur.

ABD, Çin’e yukardan bakmaktan vazgeçecek, Çin de tüm kuralları ihlal edip, tüm dünyanın zararına olacak şekilde ekonomik ve askeri güç kazanma çabasından vazgeçecek. Geçmezse?  Xi Jinping Putin’i arayıp başına ne geleceğini ondan öğrenebilir.

Türkiye S-400’leri aktive etmediği sürece, Biden’ın bizimle bir özel davası yok.  Orta Doğu’da Rusya ve İran’ın nüfuz sahasını daraltacak bir ABD politikası var, buna uyum sağlamamız istenir. Kabul etmezsek de, ekonomik yaptırım gelir.

Hazine, Türk banka ve şirketlerinin  dolar cinsinden kredi alması ya da tahvil ihracı yasaklandığında, paşa paşa ne isterlerse yaparız. Baksanıza, bir hafta içinde “Bunlar operasyoncu” diye yüzüne tükürerek kovduğumuz sıcak parayı şimdi kıçı bal mumlu davetiyeyle geri çağırıyoruz.

Türk acı konuşur, acı yer, ama acı reçeteye dayanamaz. Skora bakalım, alkış tutalım. Herif işsizlere destek için $5 trilyonluk paketten bahsediyor, eski parayla 5 trilyon TL değil, Baba.  Sen bana martaval atıyorsun. Çin Uygurlar’a soykırım uyguluyor, çıtın çıkmıyor, Rusya geldi Laçin Koridoru’na çöreklendi, sus-pussun da, ABD’ye posta koyacaksın.  Get!!!

 

FÖŞ

 

Benim bir websitem var, adresi de burada

 

FÖŞ hayıflandı: Sizi Artık Ben Bile Durgunluktan Kurtaramam!

 

Dünya ve Türkiye Biden Başkanlığına Hazır mı?

 

FÖŞ:  Amerikan Seçimleri Özel Yayını (Son Durum)

 

 

 

https://twitter.com/AtillaYesilada1

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları