FÖŞ yazdı: Her Gökkuşağı’nın ardında bir Mali Kriz yatar
11 Aralık 2020Kafam çok karışık. Gerçekle realiteyi ayırt edemiyorum artık. Biraz önce “ülser tedavisi” için aldığım 7 haptan mı acaba diye düşünür gibi oldum, bir önceki rekorum 11, değil. Hah buldum. Bu aşı meselesi….Hangisini olsam acaba? Tabii ki, milliyetçi-muhafazakar-İslamcı-kripto-AKP-neo-Erdoğanist tandanslarım nedeniyle yerli ve milli aşıyı olmalıyım, ama o gelinceye kadar nalları dikip Tahtalı Köy’de denizkenarında bir mekana yerleşiriz. Çin aşısını olan bir arkadaşımın havlamaya başladığını duydum. Rus aşısı…Hah hah hah. Ulan, Ruslar’dan bir votka bir de S-400 alınır. Pfizer-BioNTech bana göre değil, alerjili olanlar kullanamıyormuş. Bendeniz de maalesef bu hayat döngümde alerjili bir bedene yerleştirildim, bu konuyu bir sonraki re-enkarnasyonumdan önce Nirvana ile görüşmem gerekecek.
Ne demişler? Asılacaksan bırak seni CIA ajanları assın. ABD aşısı olacağım, ama Bill Gates’in popoma çip yerleştirip anüsümü de verici çanağı olarak kullanması fikrine hazır mıyım, emin değilim? Popomun zaten o kadar çok fonksiyonu varki, bu yükü taşıyamayabilir. Ayrıca, Bill Gates’in yine gece yarısı beni arayıp “Dostum, biraz lifli ye, gaz kesici ilaç al” demesini de istemem. Belki kendimi bir Covid-19’luya ısırtırım, ya bağışıklık, ya mokoko.
Şimdi buradan Mali Krizlere geçmek biraz zor, hele, kafa Ankara’da karar alma mekanizmasına dönmüşse. Okuyucuyu kaybediyorsunuız, çünkü o poposuna “Alo, Alo lavuk Gates, Vindovs yine çalışmıyor, lan” diye bağırmakla meşguıl.
Evet 2021 Yılı için ilk resmi tahminimi de böylece ifşa etmiş oldum, Gezegen’e, Güneş Sistemi’ne hayırlı olsun. İlk Mali Krizim 1987 Wall Street çöküşüdür—Kara Perşembe. Tez hocam arayıp “ne düşünüyorsun?” dediğinde “domuz pirzolası ve soğuk bir bira” cevabı verdiğim için de doktoramı imzalamadı.
Sonra 1994 Tansu Çiller Krizi , 1998 Asya, Rusya, dot.com, 2001 Anayasa kitapçığı, 2008 faciası, 2011 AB PIIGS Krizi derken, ulan bir baktım hayatım mali krizlerle geçmiş be…. Her krizden önce bir ya da öteki mali varlığın fiyatı Sirius Takım Yıldızı’na doğru relativistik hızlarda uçarken, uzmanlar ön cephede kahramanca “Al!, ALLLL! , This time is different!” (Bu sefer eskisi gibi değil) çığırtkanlığı yapıyordu.
Tabii, bu sefer de eskisi gibi değil. S&P 500’de 2020 F/K’ları 30’u aşmış, tek sanayisi balıkçılık olan Portekiz’in Euro-bondları’nın faizi negatife dönmüş, bir ayda Gelişmekte Olan Piyasalar’a $76 milyar girerken, IIF Başekonomisti “ucuz, daha ucuz” diye tweet atmış. Eskisi gibi değil, yok kesinlikle bu başka.
Her Gökkuşağı’nın ardında bir Mali Kriz yatar, Yar ve Yarenlerim. Herkes geminin pruvasına oturduğunda gemi batar. İnsan denen sefil yaratık Ege’nin şirin bir beldesinde harabe köy evine TL885 bin fiyat çekiyorsa, Atı Alan Wall Street’i geçmiştir.
Mali Krizler’in niçin çıkacağını bilmek imkansızdır. Ama nasıl Mali Krize gittimizi görmek öylesine kolaydır ki:
- Deve yüküyle ucuz para
- Gittikçe artan riskli davranışlar
- Bill Gates’in çip taktığı yere kadar borçlanma
- Temel ekonomik gerçeklerden,halkın çektiği acılardan kopan değerlemeler,
- Kötü haberleri de “ossun” diye alan bir mentalitenin yerleşmesi.
- .açgözlülük, 7 Cehennemi Günah’tan biri, ve Kapitalizm’in Aşil Topuğu.
Peki hangi piyasa, ülke veya kurumlar arıza yapabilir?
S&P500 ilk şüpheli. “Beklenen” karlara göre hala ucuz, ama kar beklentileri gerçekleşecek mi? Dünya ekonomisinde umulan toparlanmanın gecikmesi, ya da çok yavaş seyretmesi en büyük risk. Aşıların sürü bağışıklığı kazandırmada yetersiz kalması, ya da yeni Çin-Batı gerginlikleri de “olay çıkartabilir”.
Kurumsal tahviller ve Gelişmekte Olan Ülke Euro-tahvilleri: Bu tahvillerin şirket veya ülke riskini yansıtma özelliği tamamen buharlaştı. Getirisi yükse olana alım var. Ama, dünya ekonomisi yeterince hızda toparlanmaz, ya da Gelişmekte Olan Ülkeler özelinde, Dolar Endeksi beklenenin tersine ralli yaparsa, bu piyasada toplu temerrütler başlar. Bunlar CDS’leri tetikleyerek türev pazarlara yayılabilir. Bir başka senaryoda, zayıf ülkeler Covid-19’dan kurtulamaz ve temerrüte düşmeye başlar.
Deflasyon-enflasyon ikilemi: Hergün okuyorum, Covid-19’un sonunda deflasyon mu, yoksa yüksek enflasyon mu var, karar veremiyorum. Bence enflasyon daha yüksek olasılık. Fed’in çekirdek enflasyon %2’yi iyice aşıncaya kadar parasal sıkılaştırma yapmayacağı vaadi, ABD DİBS getirilerini %2’nin de üstüne çekebilir. Bu durumda hem S&P500, hem yüksek dış borçlanma gereksinimi olan devletlerin tahvillerinin çökmesi bir olasılık.
Enerji pazarında çöküş: Bu sabah Brent petrol $50/varili aştı. Bu fiyat hızla toparlanma ve Covid-19 öncesi enerji kullanım huylarını değiştirmeyen bir dünyayı yansıtıyor. Bu tahmin gerçekçi değil, çünkü dünya beklenenden daha güçlü bir performans sergilerse, OPEC artı Rusya vanaları sonuna kadar açar. ABD kaya petrolu kuyuları 3 vardiya çalışmaya başlar.
Jeo-politik arızalar: ABD-Çin gerginliğini saydım, ama Biden’in Rusya’ya yapacağı güzellikler fiyatlarda değil. Rusya’nın enerji ihracatına yönelik CAATSA türü yaptırımlar ve Putin’in Ukrayna başta AB’nin periferinde ülkelere askeri baskıyı artırarak intikam alması kriz yaratabilir.
“Ne zaman gerçekleşebilir bunlar?” derseniz, bilmiyorum. Hepsinin ayrı zaman ayarı var bu bombaların. Beni en çok kaygılandıran, riskli varlıkların Fed veya IMF, Dünya Bankası gibi ulus-üstü kurumlardan sürekli gelen“fiyatlarda köpük var” uyarılarını göz ardı etmeleri. Krizden önce bir “melt-up” yaşayacağız. Yani, tüm riskli varlıklar eşzamanlı Uzay’a fırlayacak, işte o zaman kaçarım. Nereye kaçarım? Altına tabii. O keşmekeş içinde hangi varlıklar ya da para birimleri hayatta kalır diye sormam bile. Çünkü, bütün mali piyasalar birbirine bağlı, birleşik kaplar prensibi içinde hareket ediyor. Hastalık bir kez eve girdi mi, hangi ferdin yatağa düşeceği hiç belli olmaz.
Websitemi bir ziyaret etseniz keşke, o kadar çok makale var ki, linki de var