Ekonomi
Ekonomist-Bankacı Uğur GÜNDÜZ: Enflasyonla mücadele 5 yıl sürebilir
Enflasyonla mücadele yöntemleri ülkeden ülkeye farklılık göstermeli. Gelişmiş ülkelerin başarılı olduğu politikalar, gelişmekte olan ülkelerde geçici etki yaratıyor. Türkiye gibi ülkeler için çözüm, yapısal dönüşüm ve üretim modeli reformudur. Bu değişim uzun vadeli olup, tek haneli enflasyona erişmek 5 yıl kadar sürebilir.

Enflasyonla Mücadelede Tek Çözüm: Üretim Modelini Değiştirmek
Enflasyonla mücadele yöntemleri ülkeden ülkeye farklılık göstermeli. Gelişmiş ülkelerin başarılı olduğu politikalar, gelişmekte olan ülkelerde geçici etki yaratıyor. Türkiye gibi ülkeler için çözüm, yapısal dönüşüm ve üretim modeli reformudur. Bu değişim uzun vadeli olup, tek haneli enflasyona erişmek 5 yıl kadar sürebilir.
Tek Tip Politika, Farklı Sonuçlar
Gelişmiş ülkelerde enflasyonun ana nedeni çoğunlukla talep fazlası. Bu ülkeler, sıkı para politikaları uygulayarak kısa sürede enflasyonu %6’dan %2-3 seviyelerine çekebiliyor. Ancak gelişmekte olan ülkelerde aynı yöntemler kalıcı çözüm sağlamıyor ve bir süre sonra enflasyon döngüsü yeniden başlıyor.
Türkiye’de Hatalı Yaklaşımlar
Türkiye 2021’de enflasyonu düşük faizle baskılamaya çalıştı. Bu politika daha önce de uygulanmış ancak kalıcı çözüm olmamıştı. Düşük faizle kredi ve üretim artışı hedeflendi; fakat enflasyon beklentileri yüksek kaldığı için kredi yalnızca belirli firmalara gitti, üretim artışı gerçekleşmedi.
Sonuç: İrrasyonel plan çalışmadı.
Temel Sorun: Üretim Yapısı
Türkiye’nin üretim modeli ithalata dayalı ve kur hassasiyeti yüksek. Üretim maliyetleri dövize bağlı olduğu için kurdaki her oynama, maliyetleri doğrudan artırıyor. Enerji maliyetleri, ithalat oranı (özellikle ara mal ve hammadde) ve dışa bağımlılık, enflasyonun temel kaynakları arasında.
Talep Değil, Arz Sorunu Var
Sıkı para politikaları talebi kısarak enflasyonu geçici olarak düşürse de, bu süreçte gelir dağılımı bozuluyor. Üretim yapısı değişmedikçe, enflasyon kısa süreliğine geriliyor ancak sonra tekrar tırmanıyor.
Türkiye’nin temel sorunu arz yetersizliği ve dışa bağımlı üretim yapısı. Talebi kısmak, maliyet kaynaklı enflasyonla mücadelede etkisizdir.
Çözüm: Yapısal Reformlar ve Yaratıcılık
Selektif kredi politikaları: İhracat, teknoloji ve yerli üretimi destekleyen sektörlere düşük faizli kredi sağlanmalı. Amaç, kalitesiz ithal ikamesi değil; katma değeri yüksek üretimi teşvik etmek.
Bütçe disiplini ve vergi reformu: Döviz bazlı borçlanmalardan uzak durulmalı, adil ve doğrudan vergilendirme sistemi kurulmalı. Aksi takdirde, tüketim vergileri düşük gelirli kesimi etkileyerek gelir adaletsizliğini artırır.
Hukukun üstünlüğü: Yargı bağımsızlığı ve öngörülebilirliği, ekonomik güveni artıran kritik faktörlerdir.
Uzun Vadeli Perspektif Şart
Mevcut üretim yapısını değiştirmenin sonuçları en erken beş yıl içinde görülür. Ancak başka bir çözüm yolu yok. Ya döviz girdisine olan bağımlılık azaltılmalı, ya da yüksek teknoloji ve inovasyonla döviz kazandırıcı ürünler geliştirilmeli.
Eğitimde yaratıcılık odaklı reformlar bu dönüşümün temelini oluşturmalı. Çünkü sorun talep değil üretim, çözüm de üretimi dönüştürmek.