Sosyal Medya

Gündem

Özel Yozgat’tan seslendi:  İmamoğlu darbesi ekonominin belini büktü

Yozgat'ta halka hitap eden CHP lideri Özgür Özel, 19 Mart'ta yaşanan ekonomik dalgalanmayı hatırlatarak, "Bu darbeciler zaten zorda olan ekonomimizin belini kırdılar. Merkez Bankası'ndan bir günde tam 30 milyara yakın rezerv satmak zorunda kaldılar" dedi.

Özel Yozgat’tan seslendi:  İmamoğlu darbesi ekonominin belini büktü

Yozgat’ta halka hitap eden CHP lideri Özgür Özel, 19 Mart’ta yaşanan ekonomik dalgalanmayı hatırlatarak, “Bu darbeciler zaten zorda olan ekonomimizin belini kırdılar. Merkez Bankası’ndan bir günde tam 30 milyara yakın rezerv satmak zorunda kaldılar” dedi.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Yozgat’ta düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde konuştu. Özel, miting öncesi konvoy oluşturan çiftçilerle buluşarak traktörlerle miting alanına ulaştı.

 

Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle:

 

Yozgatlı çiftçiler, 2 Nisan’da artık canları burnunda tepkileri ortadayken, işleri, aşları ellerinden alınmış Yozgatlılar, bir de baktılar ki, birileri sandığı da seçme hakkını da ellerinden almaya, bir cumhurbaşkanı belirlemek için sandık başına gitmeye gün sayarken adaylarını ellerinden almaya, Ekrem İmamoğlu’nu, geleceğin cumhurbaşkanını ellerinden almaya kalktılar. O gün İstanbul ayağa kalktı, Türkiye ayağa kalktı. Sandılar ki, Yozgat’tan ses gelmeyecek. Yozgat’tan öyle bir ses geldi ki; o traktör konvoyu, traktörlerin kornaları Yozgat’tan bütün Türkiye’ye duyuruldu. Biz ezber bozuldu. Ezberlemişler; Yozgat bizimdir, bizden başkasına oy vermez, Yozgat tepki vermez, Yozgat eylem yapmaz diye bir ezbere varmışlar.

 

‘KÖYLÜNÜN KARŞISINA DİKİLİYORLAR’

Birileri oyu alırken iyi, sonra hizmet yapmayınca, taban fiyata tepki olunca, çiftçi faize itiraz edince, mazotun yüksekliğinden, gübrenin yüksekliğinden yakınınca, çiftçi iktidara mesafe koyunca, bir anda çiftçinin karşısına dikiliyorlar, köylünün karşısına dikiliyorlar. Gördüm ki; birileri yukarıdan bakıyor, kibirle bakıyor ve Yozgatlı köylüleri karınca gibi görüyor, onları ezmeye kalkıyor. Buradan iktidarı uyarıyorum; karınca gibi çalışkan o çiftçileri, sana ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir.

 

Şüphesiz, bu meydanda sadece çiftçiler yok. Şüphesiz bu meydanda sadece CHP’liler de yok. Bu meydan, Yozgat’ta, adaletsizliğe itiraz eden, haksızlığa karşı dilsiz şeytan olmayan ve hem iradesine hem geleceğine sahip çıkan Yozgat’ın bütün demokratları burada. Malum, bir mitingte o şehirdeki milletvekili, otobüsün üstünde olur. Bizim Yozgat’ta son seçimde İYİ Parti ile birlikte yaptığımız ittifakta, birinci sıra İyi Parti’deydi, ikinci sıradan da milletvekilimiz seçilemedi. Ama bu eksikliği Yozgat’ın bir evladı, Ankara Milletvekili Adnan Beker, partimize katılarak bu eksiği kapattı.

‘SANDIĞI ELİNİZDEN ALMAYA KALKIYORLAR’

Çok partili hayatta tüm siyasi partilere oy vermiş, iyi yönetilmek isteyen, hizmet isteyen Yozgat’ın iradesine hem genel seçimlerde hem de yerel seçimlerde saygılı olduk. Yozgat’ta yüzde 4 oy çıkardığımız da oldu, milletvekilleri çıkardığımız da oldu. İşte demokrasi tam olarak budur. Sandıkla gelen sandıkla gider. Ama seçimle iş başına gelenler, şimdi seçimle gitmek istemiyorlar. Yozgat’ın da Türkiye’nin de önünden sandığı kaçırmak istiyorlar. Oysa demokrasilerde mühür, milletin elindedir. Soruyorum: Sandığın elinizden alınmasına izin verecek misiniz? Mührün elinizden alınmasına izin verecek misiniz? Sandığı elinizden almaya kalkıyorlar, izin verecek misiniz?

 

 

İMAMOĞLU İÇİN TRUMP’TAN İZİN ALDILAR

 

İmamoğlu  darbesi için okyanus ötesinden, Trump’tan izin aldılar, icazet aldılar. Daha önce Ekrem Başkan’ın, İstanbul’un helal oylarıyla kazandığı seçimin mazbatasını bir iftar sofrasında iptal etmişlerdi. Onun üzerine Ekrem Başkanımız kolları sıvamış, ilk seçimde aldığı oyun üstüne 806 bin oy farkla İstanbul’u yeniden kazanmıştı. O gün, bu hazımsızlığı yapanlar, bugün de yine bir ramazan gününde, ben Ankara’da şehit ailelerimizle iftardayken, Ekrem Başkan İstanbul’da bir yoksul ailenin evinde iftar sofrasındayken, iftar vakti karar verip, Ekrem Başkan’ın diplomasını iptal ettirdiler. Aslında, 35 yıl önce ilanla öğrencileri çağıran ve ardından 31 yıl önce diploma veren üniversite, diplomayı iptal etsin diye fakülteye esas diplomayı düzelten, düzenleyen işletme fakültesine yolladı, onlar bu diplomayı iptal edemeyeceklerini söylediler.

Dekan istifa etti, onurunu korudu ama bu yanlışa girmedi. Zorladılar, 7 kişiden 4’ünün kararı gerekiyordu, ikisini zorla ikna ettiler, gerisi ‘olmaz’ dedi. Çarşamba günü bu toplantı yapılacakken, salı akşamı iftar saatinde apar topar, ilgisiz bir yönetim kurulunu toplayıp, diplomayı başka yerden iptal ettirdiler. Ve biz, bu haksızlığa, bu adaletsizliğe isyan ederken, bu sefer aynı gecenin sahurunda, binlerce polis otomobili ve otobüslerle yolları kesip, Ekrem Başkan’ın evine gidip, onu evinden gözaltına alıp, Vatan Emniyet’e götürdüler.

 

‘BU YAPTIĞIN MERTLİK DEĞİLDİR, KORKAKLIKTIR’

Buradan Sayın Erdoğan’a bir kez daha hatırlatıyorum; Sen de İBB Başkanı iken çeşit çeşit suçlamalarla yargılandın. Defalarca ifadene başvuruldu. Ne rüşvet kaldı, ne irtikap, ne ihaleye fesat karıştırma kaldı, ne de terör örgütlerine destek. O günlerde bile biz, bu yapılanları yanlış buluyorken, bugün kendisine o gün yapılanları teker teker Ekrem Başkan’a yaptırtan Erdoğan’a sesleniyorum… Sen, görevin boyunca onlarca kez yargılandın. Peki bir kez sabaha karşı, şafak vakti evine polis geldi mi? Evini sarıp da seni eşinin, çocuklarının önünde alıp da koluna girip emniyete götürdüler mi? Sen yargılandın, ceza aldın ama kimse seni ceza Yargıtay’da onana kadar görevinden almadı, ellemedi. O gün Saraçhane’de otobüs üstünde konuşma yaparak, davulla, zurnayla uğurlandın. 3 ay kaldın, çıktın ve partini kurdun. Millet sana yapılanları haksızlık olarak gördü ve seni iktidara getirdi. Bugün, sana yapılanın bin katını yapıyorsun. Bırak birinci kademe, bırak istinaf, bırak Yargıtay’da onanma; daha iddianame yokken tutuklama, kayyım atama, yerine seçilmemiş birini getirmeye çalışıyorsun. Sen, geçmişi mağdurusun; bugünün zalimisin Erdoğan. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum, gözünün içine baka baka söylüyorum: Bu yaptığın yiğitlik değildir, bu yaptığın mertlik değildir, bu yaptığın korkaklıktır.

 

 

AK PARTİ PARÇALANIYOR

AK Parti içinde de bu tutuklamanın partiyi erittiğini, Türkiye’ye hiçbir faydası olmadığını, ekonomiyi bozduğunu, Türkiye’yi çok daha kötü günlere götürdüğünü söyleyen aklı selim insanlar var. Ümit ederim ki; onların aklı egemen olur. Yoksa bugün yapılanlar, Türkiye’yi br felakete götürmekle karşı karşıyadır. Bu yüzden bu meydan kıymetlidir. ”

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler