Sosyal Medya

FÖŞ yazdı:  Trump’ın 90 günlük mola kararı:  Misilleme vergileri daha iyiydi

13 Nisan 2025

Wall Street’te Trump’ın Çin hariç misilleme yapmayan tüm ülkelere saldığı cezai gümrük vergilerini askıya alması büyük  coşkuyla karşılandı, ama tahvil pazarı tam anlamıyla paniğe kapıldı.  Nedenleri basit, gümrük vergilerinin ötelenmesi en az bir çeyrek daha şirket karları Ticaret Savaşına rağmen S&P500’ün yükseleceğini hayalini besler. Devlet tahvili tutanlar açısında ise eğer ABD en az yarım trilyon $ gümrük vergisi tahsil edemeyecekse, bütçe açığı yılda $500-600 milyar tutarında genişleyerek ülkenin kredi notunun düşürülmesine dahi neden olabilir. Bence her iki taraf da yanılıyor.

Önümüzdeki  90 günün adı “Belirsizlik”. Bu süre  boyunca Beyaz Saray ya da Japonya, AB, Güney Kore gibi büyük ticaret ortaklarından gelecek her açıklama, piyasalarda büyük çalkantı yaratacak. Bir başka makaleye saklayacağım, ama geride bıraktığımız haftada yaşanan türde oynaklık ya hisse ya tahvil fonlarının batarak finansal panik başlamasına neden olur.

 

Bu 90 gün zarfında Fed’in de faizlerde aşağı ya da yukarı yönde bir değişiklik yapması beklenmemeli. Linkteki haberde görüleceği üzre  Fed yetkilileri bu konuda çok net:  Ticaret ve belki de 3 gündür Çin’in yuanı değer kaybettirmesiyle başlayan Kur Savaşı nihayetlenip, istihdam ve enflasyona etkisi ölçülmeden, para politikası ayarları sabit tutulacak.  Türev piyasalarının bu yıl Fed’den 4×25 baz puan faiz indirimi fiyatladığını göz önüne alırsak, sıradaki ilk FOMC’de Fed’in yukardaki görüşü resmen tekrarlaması ciddi bir şok yaratacak.

 

Ayrıca, Trump’ın bu vergileri salmaktan niyazı  her gün değiştiği için, karşılıklı tarife indirim görüşmelerinin başarıya ulaşması şansı da yüksek değil. Şu noktayı önemle vurgulamak durumundayım:  Trump’ın ASIL istediği, ABD’nin dış ticaret açığını sıfırlamak. Global rezerv para basan bir ülke için bu mümkün değil. Olsa  da yolu karşılıklı tarife indirimleri değil, 1985 Plaza Antlaşması gibi, karşılıklı ticaret kotalarına geçiştir.  Yani, ABD’yle ticaret fazlası olan ülkeler gönüllü olarak ihracatlarına kota uygulayıp, ABD’den daha fazla mal almayı taahhüt eder.

Ticaret Savaşı’nın 90 günün sonunda yeniden başlayacağını düşünmek için bir dizi nedenim daha var. AB bize en uygun örnek olduğu için, o bahisten gideyim. Trump yalnız ticaret engellerinin kaldırılmasını değil, sosyal medya şirketlerine  getirilen regulasyonlara da karşı ve KDV’nin de kalkmasını istiyor. AB istese de bu konuda konsensus sağlanması yıllar alır.

Yine sırasal senaryolarımızla devam edelim:  Trump’ın çok iddialı vergi indirimi ve ulusal ekonomik teşvik/bütçe paketinin 10 yıllık maliyeti Peterson Insitute of International Economics tarafından artık $8 trilyon olarak hesaplanıyor. ABD’de  ekonomik büyüme iki misli hızlanmadığı sürece, bu bütçe açığını kontrol altında tutmanın tek yolu da gümrük vergileri.  Gümrük vergisi gelir projeksiyonların düşmesi, tüm dünyanın borçlanması için baz oranı belirleyen 10 yıl vadeli tahvilin getirisini kalıcı olarak %5’in üstüne itebilir.   Dünyanın yılda nominal olarak dolar bazında %4-4.5 civarında büyüyeceğini göz önüne alırsak, kredi notu AAA olan bir kaç ülke dışında, her Hazine ve şirket dolar borçlanmak için en az %7 öder.  %5 ABD faizi küresel “birşeylerin kırılma” noktasıdır.

 

Önümüzdeki 90 günlük mola için söyleyebileceğim son şey, had safhada belirsizliğin devam edeceği ve şirketlerin sınır-ötesi hatta, ABD’ye ihracat amacıyla yapacakları sabit sermaye yatırımlarını askıya almasıyla sonlanmasıdır.  Bir başka deyişle, Mart JP Morgan global PMI’ya göre A/A ivme kazanan ekonomik aktivitenin yatırımlar bölümünün sert fren yaptığını göreceğiz.

Özellikle ABD’de tarifelerin enflasyonist olacağı algısı çok yaygın olduğu için, bazı bireylerin harcamalarını öne çekmesi mümkün, ama büyük çoğunluğun, fiyatlar daha da yükselecek diye kısıtlı bütçelerinden tasarruf edeceklerini düşünüyorum.

 

ABD-Çin Ticaret Savaşı dev bir şok yaratacak

ABD ve AB, ve umarım ABD’nin Asya-Pasifik’de Çin’e karşı işbirliği yaptığı müttefik ülkeler sonunda uzlaşabilir. Ama Çin teslim olmaz, çünük ABD’de Derin Devlet’in amacı adil ticaret değil, Çin ekonomisini Asya-Pasifik’te ABD’yle savaşı finanse edemeyecek ölçüde güçsüzleştirmek.   Artık, ABD-Çin arasındaki Ticaret Savaşı’nın global ticaret topoğrafyasının kalıcı bir unsuru haline geldiğini kabul etmek zorundayız. Sonuçlarını da Dünya Ticaret Örgütü’nden dinleyelim:

“ABD ile Çin arasında patlak verecek tam kapsamlı bir ticaret savaşı, küresel ekonomiyi rakip bloklara bölebilir ve uzun vadede dünya çapındaki büyümeyi %7 oranında düşürebilir, dedi Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ).

 

DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ikili ticaretin %80’e kadar düşebileceğini ve bunun geniş kapsamlı sonuçlar doğurabileceğini belirtti”.

 

Manzara buysa, piyasalar ne yapacak.  Çok yatırım bankası raporu okudum, en kurnazca cevabı Erste’te buldum:

 

“Şimdilik ticaret savaşında “tünelin ucunda ışık” görünmüyor, ancak piyasalardaki genel hava ciddi şekilde baskı altında.

ABD’nin gümrük tarifelerinin tam ekonomik etkisi henüz netlik kazanmadı. Donald Trump tarafından açıklanan ve hali hazırda uygulamaya konulan ithalat tarifelerinin seviyesi, finansal piyasalar için sürpriz oldu; küresel ölçekte uygulanmaları da öyle. Bu durum, neredeyse tüm varlık sınıflarında ani ve sert bir yeniden değerlemeye yol açtı.

Trump’ın tutarsız ve öngörülemez adımları, piyasaların değerlendirilmesini de zorlaştırıyor. Her hâlükârda, dünya ekonomisine bir kişinin bu ölçekte müdahalesi daha önce benzeri görülmemiş bir durum olduğundan, piyasalar belirsizlik karşısında âni bir şok yaşadı. Süreci tetikleyen gelişmelerin nasıl ilerleyeceğini öngörmek güç.

Yanıt bekleyen pek çok soru var: Tarifelerin Amerikan tüketicilerine nasıl yansıtılacağı, tedarik zincirlerinin nasıl kaydırılacağı ve ABD’nin ticaret ortaklarının alacağı karşı önlemler bunların başında geliyor. Tüketicilerin, şirketlerin ve hükümetlerin ABD tarifelerine nasıl tepki vereceği, ancak önümüzdeki haftalar ve aylar içinde netleşecek. Bu nedenle belirsizlik yüksek seviyede kalmaya devam edecek; zira ABD’nin ticaret politikasında bir geri adım atmasını beklemiyoruz.

Bunun yerine, önümüzdeki haftalar ve aylar karmaşık haberler ve veri akışlarıyla şekillenecek gibi görünüyor. Son dönemdeki büyük dalgalanmalara piyasaların önemli bir tepki vermesini veya rahatlama yaşanmasını, ortada hâlâ belirsizlik ve beklenmedik, hatta tırmanabilecek adımların olasılığı sürdükçe beklemiyoruz.

Bizim görüşümüze göre, finansal piyasalarda finansal kriz ve pandemi dönemindekine benzer düzeyde oynaklığa yol açan bu belirsizlik ancak yavaş yavaş azalacaktır”.

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları