Ekonomi
Remzi Özdemir: TCMB ne yapacak şimdi?
Remzi Özdemir: Merkez Bankası toplantısı 17 Nisan’da yapılacak. Banka, bu toplantıda faiz kararını açıklayacak. Aslında, Merkez Bankası'nın bu toplantısında döngüsel faiz artışlarına devam etmesi bekleniyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Şimdi piyasada önden yüklemeli faiz artırımı konuşuluyor...

Merkez Bankası toplantısı 17 Nisan’da yapılacak. Banka, bu toplantıda faiz kararını açıklayacak. Aslında, Merkez Bankası’nın bu toplantısında döngüsel faiz artışlarına devam etmesi bekleniyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Şimdi piyasada önden yüklemeli faiz artırımı konuşuluyor…
Zaten, Şubat ayında yapılan gereksiz bir faiz indirimi Türkiye’yi bir nebze savunmasız hâle getirmişti.
Elbette hükümetin “faiz indirimi baskısı” oldukça fazla ve Merkez Bankası bunu iliklerine kadar hissediyor. Ancak yine de direnmeye çalışıyor.
Benzer bir baskıyı MÜSİAD gibi iş çevreleri de yapıyor. Bu çevreler, önceki indirim döneminde Merkez Bankası'nın en az 750 baz puanlık bir indirim yapması gerektiğini savunuyorlardı. Merkez Bankası ise usulen 250 baz puanlık bir indirime gitti.
Peki, gitti de ne oldu? İşte sonucu hep birlikte gördük:
Savunmasız bir TL, savunmasız bir bankacılık sistemi, savunmasız bir borsa...
Ve hâlâ aklında ve hayalinde hep dolarla yaşayan bir Türkiye.
Amerika Başkanı adeta dünyayı yakıp kül ediyor.
Diğer yandan, İmamoğlu’nun tutuklanmasının yarattığı siyasi hasar, ekonomiyi sarsmaya devam ediyor.
Şu an için Türkiye bu ateşlere karşı kendini koruyabiliyor.
Nasıl mı? Elde avuçta ne varsa yakarak...
Merkez Bankası’nın döviz rezervi hızla azalıyor. Tıpkı önceki dönemlerde olduğu gibi, tıpkı Bakan Nebati’nin döneminde olduğu gibi.
Merkez Bankası’nın haftalık bilançosunda, dolar rezervlerinin sürekli olarak azaldığı açıkça görülüyor.
İşte böyle bir ortamda Merkez Bankası faiz kararını açıklayacak.
Beklentiler yeniden 50 baz puanlık bir artış yönünde.
Merkez Bankası’nın gösterge faizi ise %42,5 seviyesinde.
Buyurun, bu faizin ne kadar gerçekçi olduğuna siz karar verin.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu:
Paranın yönünü belirlemede Merkez Bankası’nın elindeki tek güçlü araç, faizdir.
Bu aracı doğru kullanamazsanız, ekonomiyi yönetemezsiniz.
Size şunu söyleyeyim: Merkez Bankası, Mart ayı enflasyonunu bahane ederek faizi pas geçebilir.
Çünkü Mart enflasyonunun yaklaşık %3 civarında gerçekleşmesi bekleniyor.
Nisan enflasyonu öyle böyle olmayacak.
Elektrik zammından tutun da, daha birçok kalemde yapılan zamların etkisi bu ayda hissedilecek.
Nisan’da %5’lik bir enflasyon görülürse, hiç şaşırmayın!
O hâlde Merkez Bankası’nın önünde tek bir yol kalıyor:
Bu yol, faizi pas geçmek bile değil; bu yol, faiz artışı yapmak.
Bence asıl tartışılması gereken konu şu:
Merkez Bankası ne kadar faiz artıracak?
Aldığım duyumlara göre, şu anda Merkez Bankası’nın masasında “önden yüklemeli” bir faiz artışı seçeneği var.
Yani Merkez Bankası, Türkiye’yi bu yangından bir nebze olsun koruyabilmek adına, faizleri önden artırabilir.
Faiz oranı yeniden %47–48 aralığına çekilebilir.
Aslında doğrusu da budur.
Alıntıdır