Borsa
SABAH Stratejisi: TCMB faiz indirmez, piyasa neyi fiyatlayacak?
Nisan’da PPK’nın faiz indiriminden ziyade sabit duruş ile pas geçme ihtimali artık neredeyse yerli+yabancı kesimde herkesin beklentisi. Haziran ise olasılık açısından ortada. Piyasa, Türk hisse senetlerinde öncelikle yeni bir tema bulacak, ikna olacak ve fiyatlamaya başlayacak.

Yerel varlıklarda ‘devreye alınan regülasyon kararları’ destekli toparlanma ve hasarları azaltma süreci devam ediyor. Kısmen yatırımcı algısında da ‘en azından fiyatlamalar nezdinde’ düzelme sinyalleri söz konusu. Özellikle bu etkiyi hisse senetleri kanalı üzerinden görmek fazlasıyla mümkün. BIST 100 endeksi günü %4.48 yükselişle 9715 puan seviyesinde tamamlarken, XBANK’ın %5.31’lik katkısında geri alımlara yönelik BDDK kararı etkili oldu. Ancak, yine de bankacılık endeksinin son 1 aylık performansının %-12.24’te oluştuğunu ekleyelim.
Gerekçesi çok basit: yabancı yatırımcı girişinin dönemsel bazda en fazla ve tek yoğunlaştığı sektör burası. Doğal olarak çıkış gerçekleştiğinde de buraya yönelim oluyor. Öte yandan ana endeks XU100 özelinde ise son 1 aylık değişimde %+1.49’a geldik. Son 1 yıllık kayıp %1.17. Yani, enflasyon karşısında hisse senedi hedging düşüncesi ile yatırım yapma yaklaşımı finansal koşulların sıkılaştığı ortamda en azından endeks özelinde konuşacak olursak, çalışmadı-çalışmıyor.
Elbette şu detayı da atlamamak gerek: enflasyon muhasebesi ve bilhassa sanayi endeksi finansallarında yarattığı zayıflık, kafa karışıklığı ve yorumlama güçlüğü gerçeği ile.
Hafta sonu takip edilen sert ve hızlı yerel gündemin ardından piyasa işlemcileri arasında oluşan genel kanı, Pazartesi günü gerçekleşen işlemlerde kamu destekli fiyatlama eğilimi olduğuydu. Salı günü ise bu eğilimden uzaklaşıldığı ve biraz daha genele yayılım olduğu görüldü. Nispeten normalleşmenin başladığını belirtmek mümkün. Ancak, tam anlamıyla başlangıçtaki sıfır noktasına dönüşün zaman alacağını değerlendirmeye devam ediyoruz. Özellikle de algısal olarak.
Kısa vadeli düşüncemiz şöyle şekilleniyor: Nisan’da PPK’nın faiz indiriminden ziyade sabit duruş ile pas geçme ihtimali artık neredeyse yerli+yabancı kesimde herkesin beklentisi. Haziran ise olasılık açısından ortada. Piyasa, Türk hisse senetlerinde öncelikle yeni bir tema bulacak, ikna olacak ve fiyatlamaya başlayacak. İzleyeceğiz.
Dün Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Şimşek ve TCMB Başkanı Sn. Karahan’ın uluslararası yatırımcılara yönelik gerçekleştirdikleri sunum oldukça çok ses getirdi. Özellikle Bakan Şimşek’in verdiği mesajlarda, kendinden emin duruş ve programın işlemeye devam edeceğine dair birçok kez bulunduğu taahhüt, yabancı yatırımcıdaki bozulan algıyı restorasyonda etki yaratmış olabilir.
Geçtiğimiz hafta gözlenen FX talebinde lokallerden ziyade offshore kanalının ağırlıklı olduğunun ve hatta Pazartesi günü itibarıyla yeniden girişlerin başladığının belirtilmesi de önemliydi. Nitekim 5y vadeli CDS’in -24bp ile 294bp seviyesinde günü tamamladığını ekleyelim. Başlangıç noktamız, 18 Mart’taki 255bp seviyesi. Düşüş önemli; ancak, geri gelmesi için henüz çok yol var. Son bir notu da yine, yeni, yeniden izlemeye başladığımız fonlama tarafına düşelim: net fonlama -374 milyar lira, AOFM ise %45.95’te şekillendi. Likidite sıkışırken, maliyeti de artırılıyor. Doğal olarak özel sektöre ve bankacılık kesimine finansallar anlamında yansıması olacak. Ne ölçekte ve kalıcılığı noktasında yorum yapmak için erken. Takip edeceğiz.
Deniz Yatırım Strateji Araştırma, Orkun Gödek