Ekonomi
DW: Trump-AB Ticaret Savaşı Türkiye’yi etkiler mi?
2024 sonu verilerine göre, 600 milyar doları aşan toplam dış ticaretinin yaklaşık yüzde 30'unu AB üyesi ülkelerle gerçekleştiren Türkiye, Trump'ın AB’ye uygulayacağı yeni gümrük tarifelerinden olumsuz etkilenebilir. Öte yandan yeni gümrük duvarları, fiyat rekabeti konusunda Türkiye'ye fırsatlar da yaratabilir.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Kanada, Meksika ve Çin’den sonra Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere de yeni gümrük vergileri getirmek üzere kolları sıvadı. Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği ilk kabine toplantısında AB’den yapılan ithalata yüzde 25 gümrük vergisi getirmeyi planladığını açıklayan ABD Başkanı’nın bu hamlesi, Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.
2024 sonu verilerine göre, 600 milyar doları aşan toplam dış ticaretinin yaklaşık yüzde 30’unu AB üyesi ülkelerle gerçekleştiren Türkiye, Trump’ın AB’ye uygulayacağı yeni gümrük tarifelerinden olumsuz etkilenebilir. Öte yandan yeni gümrük duvarları, fiyat rekabeti konusunda Türkiye’ye fırsatlar da yaratabilir.
ABD Başkanı Trump, 3 Mart’ta Kanada ve Meksika’ya yüzde 25 oranındaki gümrük vergisi getirildiğini açıklasa da, daha sonra bu vergi artışını ertelediğini duyurdu. Ancak bu arada, ABD’nin Çin’den yaptığı ithalata geçen ay getirilen yüzde 10 vergiye yüzde 10 daha eklendi. Trump, son olarak AB’den yapılan ithalata da yüzde 25 gümrük vergisi uygulaması başlatmayı planladığını açıkladı. Söz konusu dört ekonomi, ABD’nin ürün ithalatının yüzde 61’ini kapsıyor.
“Trump, vergileri silah olarak kullanıyor”
DW Türkçe’ye konuşan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Ticaret Araştırmaları Direktörü Bozkurt Aran, Trump’ın gümrük vergisi konusunda atacağı adımları daha önce iki kez ertelediğini hatırlatıyor.
Trump’ın sadece küresel ticarette korumacılık kaygısı ile hareket etmediğini, gümrük tarifelerine yönelik tehditlerin bir amacının da siyasi kazanımlar elde etmek olduğunu vurgulayan Bozkurt Aran, “Örneğin Ukrayna ile ilgili Trump’ın kafasındaki çözüme AB yanaşmıyorsa, Avrupa’yı gümrük vergileri ile cezalandırmayı, hizaya sokmayı amaçlıyor. Trump, vergileri, gümrük tarifelerini bir silah olarak kullanıyor” diyor.
Uluslararası ticarette yaşanan belirsizliklerin her ülkeyi olduğu gibi Türkiye’yi de rahatsız ettiğini kaydeden Aran, “Bizim ihracata dayalı bir kalkınma modelimiz var. Böylesi bir kargaşa ortamı, Türkiye’yi mutlaka olumsuz etkiler, zarar verir” diye konuşuyor. Aran, özellikle yeni veriler nedeniyle küresel emtia fiyatlarında yaşanacak bir artışın Türkiye’yi olumsuz etkileyeceğini, ancak henüz ne boyutta bir zararın oluşacağını tespit etmenin ise mümkün olmadığını söylüyor.
“Gümrük restleşmeleri sertleşecek”
Türkiye İhracatçılar Mecilisi (TİM) verilerine göre, Türkiye 2024 yılında AB ülkelerine 98,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve AB ekonomilerindeki durgunluğa rağmen bir önceki yıla göre ihracatta yüzde 5 artış kaydetmeyi başardı.
Türkiye’nin AB ihracatında 20 milyar dolarla ilk sırayı Almanya alırken, onu 13 milyar dolarla İtalya ve 9,4 milyar dolarla Fransa izledi. Türkiye’nin AB ülkelerine en fazla ihracat yapan ilk 3 sektör ise, otomotiv, kimyevi maddeler ile hazır giyim ve konfeksiyon olarak sıralanıyor.
DW Türkçe’ye konuşan Beykoz Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Bolgün, Trump’ın dış ticaret açığına karşı gümrük duvarlarını yükseltmeyi savunduğuna, oysa ABD’nin küresel dolar emisyonu sayesinde dış açığından daha fazla gelir elde ettiğine işaret ediyor.
Dünyadaki dolar egemenliğinden dolayı henüz meselenin bu boyutunun konuşulmadığını dile getiren Prof. Bolgün, “Görünen o ki, önümüzdeki süreçte dev ekonomilerin gümrük duvarları üzerinden restleşmeleri sertleşecek. Ancak tüm vergi tehditlerinin hayata geçirileceğini düşünmek için henüz erken” değerlendirmesinde bulunuyor.
Bu yeni dönemden Avrupa Birliği ülkelerinin önde gelen dış ticaret ortaklarından biri olan Türkiye’nin de etkileneceğini kaydeden Bolgün, “Özellikle AB ülkelerine on milyarlarca dolarlık otomotiv, kimya, ilaç ve makine ürünü satan Türkiye açısından AB-ABD gerilimini yakından takip etmek gerekiyor. AB zaten son birkaç yıldır ekonomide durgunluk yaşıyor, büyüyemiyor. ABD’nin vergi hamlesi ile durum da da kötüleşebilir ve Türkiye’yi de olumsuz etkileyebilir” diye konuşuyor.
Türkiye-ABD ticareti artıyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta ikinci başkanlık döneminin başlamasıyla, Türkiye-ABD ekonomi ilişkilerinde de yeni bir dönem başlamış oldu. İki ülke, uzun zamandır 30 milyar dolar civarında bir dış ticaret hacmine sahip.
ABD ile Türkiye arasındaki ticaretin görünümü de dengeli bir seyir izliyor. Hatta TÜİK verilerine göre, 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye ABD’ye karşı 3 milyar doları aşan bir dış ticaret fazlası vermeyi başardı. Yeni dönemde hedef son yıllarda sıkça dile getirildiği gibi, iki ülke arasındaki ticareti 100 milyar dolar seviyesine çıkarmak olacak.
“Rekabet avantajı da getirebilir”
Türkiye ile ABD arasındaki istikrarlı şekilde gelişen bu ticari ilişkiler, ABD’nin AB’ye uygulayacağı ek gümrük tarifelerinin Türkiye’nin dış ticaretinde olumlu etki yaratabileceğine dair görüşleri de besliyor.
ABD’nin başta ham çelik olmak üzere Türkiye’ye bazı ürünlerde zaten ek gümrük vergisi uyguladığını hatırlatan İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Dolayısıyla şu aşamada diğer ülkelere getirilen ek vergiler, Türkiye için ilk etapta zarar değil, rekabet avantajı da getirebilir” diyor.
AB özelinde ise, Türkiye’nin Gümrük Birliği üyesi olmasına rağmen AB ülkelerinin Türkiye’den ithal ettiği ürünlerin ABD pazarına gönderilmediğine dikkat çeken Zeytinoğlu, şu görüşleri dile getiriyor:
“Yani bizim ürünlerimiz buradan Avrupa’ya, oradan da ABD’ye gitmiyor. Dolayısıyla direkt bizim ticaretimizi etkilemeyeceği için, Türkiye’nin ihracatı açısından çok negatif durum yok; hatta pozitif de olabilir diye düşünüyorum. Çünkü ABD’ye satılan Avrupa menşeli ürünler içerisinde fiyat rekabeti yapabileceğimiz ürünler olabilir. Pazarın bize yönelmesi durumunda Türk şirketlere bir fırsat doğabilir.”
Alıntıdır