Sosyal Medya

FÖŞ yazdı:  S&P500 balonu patlıyor

4 Mart 2025

Wall Street hisseleri seneye çok kötü bir başlangıç yaptı. Şubat’taki hezimetin ardından, Pazartesi gecesi de 3 büyük endeks sert satış yedi, çünkü TSİ bu gece Trump’ın ek gümrük vergileri konusunda şaka yapmadığı ortaya çıkacak.  S&P500’te tarihi bir balon şişiyordu, Mart’ta bu sönerse hiç şaşırmayın.

Pazartesi seansında Dow 650 puan veya %1,48 düşerek 43.191’de kapandı. Daha geniş S&P 500 %1,76 düştü ve Nasdaq Composite %2,64 düştü. S&P 500 yılın en büyük günlük düşüşünü kaydetti. Nasdaq, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve gelmesinden bu yana yaklaşık %6,5 düştü.

“Yarın, tarifeler – Kanada’ya %25 ve Meksika’ya %25,” dedi Trump Beyaz Saray’da düzenlediği bir basın toplantısında. “Cezai vergiler yarın gece başlayacak. … Açıkçası yapmaları gereken şey, otomobil fabrikalarını ve üretim tesislerini Amerika Birleşik Devletleri’nde inşa etmek, bu durumda ek vergi  olmayacak.”

Trump’ın bu yeni açıklaması, cezai vergilerin Avrupa Birliği, Japonya, Vietnam, Güney Kore ve Tayvan gibi dost ve müttefik, ama ABD’yle ticaret fazlası üreten ülkelere de uygulanacağı anlamını taşır.

S&P500’ün tek derdi Trump da değil, bir önceki makalemde kıymetli takdirlerinize sunduğum gibi, 14 Mart’ta bütçe anlaşmazlığı yüzünden federal hükümetin kepenk indirmesi içten değil.  Atlanta Fed nowcast’e göre, ekonomi 1Ç’de  daralma gösterebilir.  Nedense ekonomideki zafiyet bir çok fon yönetici tarafından Fed’in şimdilik ötelediği faiz indirimlerini öne çekeceği umudunu uyandırdı. Hayır, Fed bunu yapmaz. Öncelikle, 1Ç2025’te ekonomik zafiyet Trump’ın yarattığı belirsizlikten dolayı bazı şirket ve hane halkı harcamalarının geçici ötelenmesinden kaynaklanabilir. Bu durumda erken faiz indirimi ekonomiyi aşırı ısıtır. İkincisi ve daha önemlisi, Trump’ın korumacılık duvarı tam inşa edilip, kurbanlarının misillemeleri kesinleşmeden ABD’de enflasyon ve büyüme hakkında uzun vadeli projeksiyon yapılamaz. Bildiğimiz tek şey, karşılıklı gümrük vergilerinin ekonomik aktiviteyi daraltıp, enflsyonu yükselttiği.  Üstelik, ekonomideki olası daralmanın Trump’ın vergi indirimleri ile telafi edilip, geriye Fed’in cebelleşeceği bir enflasyon tortusu bırakması da yüksek olasılık.

S&P500 ve NASDAQ normal zamanlarda  bu gelişmeleri sakince izleyip yerinde sayabilirdi.  Ama, değerlemeler öylesine yüksek ki, en ufak bir  negatif sürpriz büyük şoklar yaratabilir.

Financial Times’ın yıldız köşe yazarı Gideon Rachman’ın  “How big is the stock market’s America bubble?” başlıklı makalesi  Wall Street’te şişen balonu küresel ve tarihsel perspektife oturtuyor. Kulak verelim..

 

“ABD hisselerinin 2007-2008 Küresel Mali Krizden bu yana sürdürdüğü soluksuz ralli, dünyanın yatırım yapılabilir hisselerinin piyasa değerinin neredeyse üçte ikisini oluşturmasına neden oldu.  Bu tür bir yoğunlaşma yatırımcıların portföyleri için çok fazla risk oluşturup oluşturmadığı konusunda endişelere yol açıyor”. Hatırlayalım, en risk sevdalısı hedge fonlar bile bir değil, bir çok mali enstrümana yatırım yaparak, risk/getiri profilini yükseltmeye çabalar.

“Wall Street, son on beş yıldır uluslararası rakiplerinin önünde koşarken,  büyük ölçüde teknoloji sektöründeki ve özellikle yapay zeka ile bağlantılı şirketlerdeki toparlanma itici güç.  Anılan şirketler artık Avrupa’daki tüm hisse senetlerinin toplam değeri kadar”. Oha yani.

“Ancak teknoloji hisselerindeki son geri çekilme, küresel yatırımcıların tahsislerinin giderek daha büyük bir payını yutan bir pazardaki yükselen değerlemeler etrafındaki artan gerginliği vurguladı.

“Eğer portföyünüz global endeksleri takip ediyorsa, tanımı gereği bunun üçte ikisi ABD’dir ve bunun çoğu özellikle Silikon Vadisi’ndedir,” diyor Londra İşletme Okulu’nda finans profesörü olan ve son 25 yılını uzun vadeli yatırım getirilerini izleyerek geçiren Paul Marsh”.  Bir anlamda, siz fon yöneticisi olarak riski tüm dünyaya yaymaya çalışırken, aslında Yapay Zeka’nın 7 şirket vasıtasıyla dünyayı değiştireceğine pahalı bir bahse giriyorsunuz.

“ABD borsasının piyasa değeri payı 2010’dan bu yana aralıksız şişerek yaklaşık %40’tan 2025’e kadar %64’ün üzerine çıktı. UBS Küresel Yatırım Getirileri Yıllığı’na göre, en son 1960’ların sonlarında Wall Street küresel yatırım yapılabilir pazarın %70’inden fazlasını oluşturuyordu”.

“Bu zirve noktası, Amerika’nın savaş sonrası devler arasında  tek ayakta kalan ekonomisinden ve ayrıca göreceli bir rekabet eksikliğinden kaynaklandı: günümüzün “gelişmekte olan piyasalarının” çoğu henüz  Borsa kurmamıştı bile”.

“Ancak 1973-74 petrol krizi Wall Street’i  sert vurdu. Brunel Üniversitesi bankacılık ve finans profesörü E. Philip Davis’e göre Wall Street hisseleri 1960’ların sonlarındaki zirvelerine 20 yıldan fazla bir süre geri dönemedi.

Bu uzun soluklu ayı pazarı kısa bir süreliğine de olsa yeni bir küresel liderin ortaya çıkmasına şahit oldu: Japonya, geçen yüzyılda dünyanın en büyük borsası olarak ABD’yi geride bırakan tek ülke oldu. Bu değişim, daha sonra patlayan 1980’lerin sonlarındaki Japon varlık fiyat balonunun zirvesinde ortaya çıktı”.

 

O spekülatif çılgınlığın çöküşü, yabancı ve yerli yatırımcıları Japonya’nın hisse senedi piyasaları konusunda derin bir şüpheciliğe sürükledi.  Eonomisi 30  yıl boyunca deflasyon hastalığıyla yatağa düştü. Nikkei 225 endeksi, geçen yıla kadar 1989 balon dönemi zirvesinin ötesine geçemedi.

“Finans arada sırada raydan çıkar ve bu Japonya’da oldu. İnsanlar aşırı heveslenir, herkes kendini zengin hisseder, ama sonra her şey iskambil kağıtlarından kule gibi yıkılıp gider,” dedi NYU Stern İşletme Okulu’nda ekonomi profesörü Richard Sylla.

“Bugünün piyasası ile bu tarihi çöküşler arasındaki benzerlikler bazı yatırımcıları tedirgin ediyor. S&P 500 endeksi, 2010’dan bu yana ortalama yıllık %14 getiri  sağladı ve diğer tüm büyük ulusal endeskleri geride bıraktı. Bu performans, yapay zeka konusundaki heyecanın çip üreticisi Nvidia gibi ABD’de listelenen mega cap teknoloji hisselerini rekor seviyelere taşımasıyla hem 2023 hem de 2024’te %20’den fazla kazançla desteklendi”.

Sinirleri yıpratan sadece ABD pazarının devasa rolü değil, aynı zamanda az sayıda hisse senedinde yoğunlaşması. Varlık Yönetim Şirketi   Apollo’nun baş ekonomisti Torsten Sløk’un “gülünç derecede aşırı değerli” hale geldiğini söylediği birçok Silikon Vadisi devlerinin F/K’ları yüksek kazanç beklentisiyle şiştikçe şişti.

Apple, Alphabet, Amazon, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla gibi dev teknoloji hisselerinden oluşan Muhteşem Yedili grubu, S&P 500’ün 51,8 trilyon dolarlık piyasa değerinin neredeyse üçte birini elinde tutarken, endeksin döngüsel  fiyat-kazanç oranı 2000’lerin başından bu yana en yüksek seviyesine yaklaşıyor.

İyimser yatırımcılar, Büyük Teknoloji’nin güçlü kazanç büyümesinin ve Yapay Zeka’nın üretkenliği teşvik etme potansiyelinin, yüksek değerlemelerini haklı çıkardığını savunuyor. Diğer kampta ayı yorumcular, günümüz piyasasını milenyumun başında patlayan dotcom balonuyla karşılaştırıyorlar.

Ocak ayında Çin’in DeepSeek şirketinin ABD teknoloji gruplarından çok daha az işlem gücü kullanarak elde ettiği yapay zeka performansıyla yatırımcı güveni sarsıldı. Eğer DeepSeek beş kuruş yatırımla  Muhteşem Yedili’ye benzer bir randıman üretiyorsa, bu  devlerin muazzam sermaye harcamalarına ihtiyaç olmaz.  Yeni bir iş modeli gerekir, daha da önemlisi, bu şirketlerin piyasa değeri büyük ölçüde rekabet yokluğundan yeni tekel gücünden kaynaklanıyor. O gücü kaybettiklerinde, kaderleri  elektrikli oto  firmalarına dönebilir.

“Yapay zeka şu anda geleceğin dalgası, ancak yüz yıl önce geleceğin dalgası demir yolu şirketleriydi. Sonra herkesin elektrik şirketleri satın aldığı bir dalga yaşadık,” dedi Stern’den Sylla. Daha böyle nice mini-dalga yaşandı. Pandemi döneminde aşı üreten şirketler modaydı.  Zoom gibi erişim içi konferans hizmeti sağlayanların hisseleri coştu, sonra gündemden düştü, çünkü insanlar yüzyüze görüşmekten vazgeçmiyordu.

Biz ekonomistler finansal krizleri önceden kestiremiyoruz. Bunun çok basit bir nedeni var. Eğer finansal kriz kehanetimiz fonlar tarafından kabul görürse, balon telafi edilemeyek ölçüde şişmeden satışlar başlar. Kapitalizmin “Görünmez Eli”  vasıtasıyla  piyasa daha gerçekçi bir fiyat dengesi bulur.

Yapay Zeka insalığın kaderini değiştirecek, eyvallah.  Ama, bilgisayarların iş dünyasına girmesi ardından IBM’in durumuna bakın. Herkesin elinde tutması gereken bir hisseydi.  Çünkü, önderliği tartışılmazdı. Bugün sıradan bir firma işte, çünkü ne yapıyorsa diğerleri daha ucuza ve daha kaliteli imal ediyor.  Yapay Zeka’nın devrimsel gücüne inananların da artık Muhteşem Yedili’yi satıp,  daha küçük, fakat yeni rekabet ortamından yararlanacak hisseleri araması lazım.   Önümüzdeki günlerde, Russell2000’in S&P500 ve NASDAQ’ın çok önüne geçtiği bir dönem yaşayabiliriz.

 

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları