Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: Yüksek gelirli olmanın anlamı

2 Mart 2025

2024 yılının büyüme rakamı ortaya çıktıktan sonra yeni makyajlama başlığı belli oldu. Yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıktık. Kur ve aşırı değerli TL faktörüyle, büyümenin detaylarına baktığınızda tamamına yakını hane halkı tüketimle, o da tüketimle değil, fiyat artışlarıyla fiktif bir rakam ortaya çıktı.

 

Buna göre kişi başına gelirimizi 15 bin 463 dolar olarak ilan edildi. Hatta ülke ekonomisinin de 1,3 trilyon TL’lik bir ekonomi haline dönüştüğü, yine detaylarına bakılmadan övünme vesilesi yapıldı.

Ülkede yaşanan insanları fakru zaruret noktasına getirmişsiniz, ama gerçekçi olmayan kurlarla tüm gerçekler ortadayken, yüksek gelirli ülke olduğumuz üzerinden hamaset yapmaya çalışmanın mantığını anlamıyorum.

 

Peki diyelim ki doğru. Öyle olmadığının farkındayız ama diyelim ki bunu esas kabul edelim. Öncelikle bunun üzerinden kredi alırsanız, Yunanistan’ın makyajlı bilançolarla fon kullanıp, sonra nasıl bir süreç yaşadığını da incelemeniz gerekir.

 

Abdülhamit döneminde bir karış toprak kaybedilmediğini, tarihi gerçeklere inat dizilerle anlatmaya çalışan bir anlayışın, bu söylediklerimi umursayacağından emin değilim. Yine her zaman olduğu gibi sonuçlarını yaşayacağız.

 

O zaman bir an için söylenenlerin ne anlama geldiğini de gözler önüne serelim. Şayet siz gelişmekte olan ülke statüsündeyseniz, uluslararası ekonomide desteklenen konumda olursunuz.

 

Kimi zaman teşviklerle, kimi zaman hibe ve kredilerle sizin gelişiminizi sürdürmeniz ve globalleşen ekonomi içinde etkin olmanızın temin edilmesi hedeflenir. Hatta bazı regülasyonların uygulanması sırasında desteklenmesi gereken ülkeler kapsamına girersiniz.

 

Diyelim ki ekonomi yönetiminin söylediği rakamları kabul edip, artık yüksek gelirli ülke statüsüne geçtiğimizi esas alalım. O zaman ne olur? Az önce paylaştığımız gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin dezavantajlı durumlarının eşitlenmesi için gereken fonları kim dolduruyor zannediyorsunuz?

 

Elbette yüksek gelirli ve gelişmiş ülkeler. Bunun farklı sebepleri var. Daha önce dünyanın gelişimleri sırasında aldığı hasarın tazmini olarak da bakabilirsiniz, dünya ekonomisinin sürdürülebilir olması adına ülkelerin cebine para koymak olarak da nitelendirebilirsiniz.

 

İyi ya da kötü, hangi niyetle olursa olsun, bu fonlar gelişmiş ülkeler tarafından oluşturulur ve yine Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar üzerinden aktarılır.  Peki şimdi konuşulması gereken ne?

 

Hamaset güzel de, bu kaynakların ve desteklerin kesilmesine, hatta bir adım ötesine geçip, fon adına para istendiğinde para koymaya hazır mıyız? Bugün ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere tartışmanın nereden çıktığını düşünüyorsunuz?

 

Şayet yüksek gelirli vurgusunu kabul ediyorsak, sonrasında mesaj şu olur: Pamuk eller cebe.

 

 

[email protected]

 

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları