Gündem
Özgür Özel iktidara seslendi: Milletin aklıyla alay etmeyin!
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan‘ın çağrısıyla devam eden “sürece” ilişkin iktidara tepki gösterdi. “2025…

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan‘ın çağrısıyla devam eden “sürece” ilişkin iktidara tepki gösterdi. “2025 yılında bir iktidar partisinin milletin aklıyla alay etmesini doğru bulmuyorum” diyen Özel, iktidarın sürecin sorumluluğunu MHP’ye yüklediğini söyleyerek “samimiyetsizlik” eleştirisi getirdi.
“Yeni bir anayasa tartışması açılması hem bu süreci hem de bütün Türkiye’deki siyasi atmosferi dinamitlemektir” diyen Özel, eski Başbakan Binali Yıldırım‘ın dikkati çeken “Bu topraklarda Kürtler, Türkler, Süryani, Abazalar, Çerkezler var; vatandaşlık tanımı gözden geçirilebilir” açıklamasına tepki göstererek, “Binali Yıldırım kafaları karıştırmasın, ortalığı bulandırmasın diye tüm partilerin katılımıyla Meclis’te kurulacak tam yetkili bir komisyonla ve şeffaflıkla bu işler Meclis zemininde ve yasal düzenlemeler üzerinden götürülmelidir” çağrısı yaptı.
CHP lideri Özgür Özel, Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Burada Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile bir araya gelen Özel, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Genel Başkan Özgür Özel, “Bugün Yeniden Refah Partisi’nin Genel Merkezi’nde Sayın Genel Başkanı ve kıymetli heyetini ziyaret ettik. Bu ziyaret, içinde bulunulan süreçte aslında gecikmiş bir ziyaret. 31 Mart seçimlerinde önemli başarılar elde etmiş, çok sayıda belediye kazanmış ve sürecin içerisinde iktidar partisi tarafından bu başarısı hazmedilememiş iki parti olarak çok yönlü saldırılara muhatabız” dedi. Özel, şunları söyledi:
“Tek çözüm seçim sandığı”
“Bugün ilk gündem olarak Hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin maddi yönden ve hukuken Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın deyimiyle ‘silkelenme’ sürecine karşı Cumhuriyet Halk Partisi’nin nasıl birlik ve beraberliğini koruyarak, cumhurbaşkanı adayını şimdiden belirleme ve bir erken seçim talebini yükseltme noktasındaki içinde bulunduğumuz süreç hakkında Sayın Genel Başkanıma ve kıymetli heyetine bilgi verme, düşüncelerimizi paylaşma imkanı buldum. Bunun yanında devlet gücünün yanında siyasetin hoş kaldırmayacağı, nezaketsiz yöntemler kullanılarak milletvekili transferleri, belediye başkanı transferleri gibi siyaseten sadece AK Parti’nin tarihine, ‘Buna da tenezzül ettiler’ denilebilecek yaklaşımları da karşılıklı olarak değerlendirme imkanı bulduk. Sayın Genel Başkanımızın özetlediği gibi fevkalade acil gündemleri var Türkiye’nin. Özellikle vatandaşın geçim noktasında, emeklilerin ve asgari ücretlilerin sürüklediği, işsizliğin pençesindeki gençlerin sürüklendiği umutsuzluğa karşı hep birlikte umudu yükseltmek zorundayız. Kutuplaşma siyasetiyle Türkiye’yi kendi gündemine çekmeye çalışan iktidara karşı, vatandaşın gerçek gündemi ile ilgilenmek durumundayız. Biz 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayımızı belirledikten sonra, vatandaşın gerçek sorunlarını çözecek tek şeyin seçim sandığı olduğunu bilinciyle büyük bir mücadelenin içine hep birlikte gireceğiz. Bu sürece ilişkin niyetimizi, kararlılığımızı da ifade etme imkanımız oldu.”
“Nezaketten ödün vermeyen iki genel başkan…”
“Toplantıdaki ilk ifadelerimi burada son söz olarak söylemek gerekirse, dün Sayın Genel Başkanımızın da rahmetli babası, Başbakan Necmettin Erbakan’ın vefatının 14’üncü yıldönümüydü. Kendisi, rahmetli Bülent Ecevit ile birlikte Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştiren kabinenin koalisyon ortaklarıydı. Türkiye’nin, sağ ve sol siyasetin bir araya gelip koalisyon yapabilme kültürüne kavuştuğu o dönemde öylesi önemli bir süreç yaşanmıştı. Yine şunun da altını çizmek gerekir ki çok sert siyasi rekabetler, çok farklı siyasi duruşlara rağmen nezaketten ödün vermeyen, siyasetin dilini çirkinleştirmeyen iki Genel Başkan’dan, iki rahmetli Başbakan’dan bahsediyoruz. Ben bir kez daha Necmettin Erbakan’ı da Bülent Ecevit’i de rahmetle anıyorum. Bir kez daha Yeniden Refah Partisi’ne ve tüm örgütüne başsağlığı dileklerimi, Erbakan ailesine bir kez daha başsağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum.”
“Ben görevimden kaçmıyorum”
“Bana da bu sürece, bu milletin barış umudunu boşa çıkarmama, akan kanın durdurulmasının önüne set çekmeme ama bir yandan da bu ülkede kimsenin kimseyi kandırmayacağı, kimsenin mağdur edilmeyeceği bu sürece ana muhalefet olarak denetim ve geleceğin iktidar partisi olarak destek görevi vermiş. Ben görevimden kaçmıyorum. Mertçe burada duruyorum. Aktörlerin pozisyonları belli, bir kişinin pozisyonu güya belli değil. Her şeyi biliyor da işine gelince duyan, işine gelmeyince kulağı sağır olan büyükbaba numarası yapıyor bize. Artık samimiyete ihtiyaç var.
“Kimse kimseyi kandırmasın”
Çıkacaksınız, bu sürecin neresinde olduğunuzu herkes biliyor. Tam göbeğindesiniz. Öyle gizli ajandanızın, onun, bunun, falanın, filanın, her şeyi bir yana bırakacaksınız. Samimiyet olacak, açıklık olacak, şeffaflık olacak. Herkes bunu biliyor. Günün bu vaktinde çıkıp da ‘Kral çıplak’ diye bir çocuğun bağırmasını mı bekleyeceğiz? Kimse kimseyi kandırmasın.
t24.com.tr