Sosyal Medya

Çetin Ünsalan:  Esnafa sürprizsiz son

24 Şubat 2025

Asgari ücret ve emekli maaşları 2024 yılında belirlendikten, kredi kartına da taksit sınırlaması getirildikten ve yüksek vergilerle, zamlarla insanlar, giderlerini karşılayamaz sürece sokulduktan sonra yazmıştım: Buradan sadece kayıt dışı beslenir ve bu da iki üç yıl içinde çok ciddi sağlık harcamalarını önümüze koyar.

 

Nitekim sağlık harcamalarındaki artış daha erken geldi. Son bir yılda sağlık harcamalarındaki artışımız yüzde 104 oldu. Gerçekle ilgisi kalmamış enflasyon rakamlarını açıklayıp, bunu bile çok görerek hedef enflasyonla zam yapılan insanlar, sokaktaki enflasyonla yaşamaya mahkum edilince de, bir tarafta fakirlik, diğer tarafta iç piyasada tıkanma şiddetini arttırdı.

 

Şimdi 2025 senesinin ikinci ayını da geride bırakmaya hazırlanırken, esnaf neden yakınıyor? Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken’in açıklamasına bakalım: “Ramazan ayında merdiven altı ürün üretimi artıyor. Vatandaşlar alışverişini güvenilir esnaftan yapsın.

Prensip olarak katılıyorum ama bu yetmez. Şayet siz insanları açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm eden yaklaşımlar sırasında sesinizi çıkartmadıysanız, ortadaki durumun Ramazan’a özel ve de sürpriz olmadığını biliyor olmalısınız.

 

Çünkü ihtiyacını karşılayamayan vatandaş, yine de alışveriş yapmak zorunda. Zaten gıda, ulaştırma ve barınma üçgenine sıkışmış bir hatta, kiraya ve ulaştırmaya elinden gelen bir şey olmayınca, açıkta satılan ürünler üzerinden gıdaya yönelecekti.

 

Bu tür ürünlerin de üretim koşulları denetlenmeyen, merdiven altı üretimlerde yapıldığını sanırım yeni duyduğunuz bir şey olmasa gerekti. Zaten sağlık harcamalarındaki artışın gerekçesi de buradan kaynaklanıyordu.

 

Şayet çocuğuna, nitelikli ürün yediremiyorsa, en azından karnını doyurmak adına, yarını ve sağlığı göz ardı ederek fiyat bazlı alım yapacak bir tüketiciyi beklemiyor muydunuz? Neden iç piyasayı tamamen kurutan, rakam tutkusuna kapılmış ekonomi yönetimine sesinizi çıkartmadınız.

 

Hoş bu haliyle esnafın örgütü, emekli olsa 14 bin 500 TL maaş alacak ‘Bağ-Kur’lunun 7 bin 700 TL prim ödemesine de kayıtsız kalıyorsa, vatandaşın halini düşünür mü? Vatandaşa bu çağrıyı yapmadan önce, gelirler belirlenirken, gerçekleri söylemeniz gerekiyordu.

 

Satın alma gücünü tamamen yitirmiş insanlardan, nitelikli davranış beklemek hayalcilik olur. Onun yerine ekonomi yönetiminin uygulamalarına itiraz etmeniz gerekiyordu. Peki tüm bu süreçten sonra olan sadece tüketiciye mi oldu?

 

Gerçek olmayan enflasyon ve ağırlaşan, yoksullaştıran koşullar toplumun taşıyıcı kolonu olan esnafı da vurdu. Meclis’in gündemine de taşınan rakamlar esnafın, girişimcinin borç batağında olduğunu gösteriyor. Rakam 4 trilyon 372 milyar TL. Buna 4 trilyona yaklaşan tüketici borcunu da koyduğunuzda sizce de ortadaki durum sürpriz olmaktan çıkmıyor mu?

 

Peki esnafın örgütü ne zaman, muhatabın vatandaş değil de, yanlış uygulamalarıyla ekonomi yönetimi olduğunu söyleyecek? İşte yanıtını merak ettiğim soru bu.

[email protected]

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları