Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Financial Times: Çin Yeşil Üstünlük Yarışında Öne Çıkıyor

Küresel Isınma 1.5°C Barajını Aştı: Çin’in Yeşil Teknolojideki Liderliği Kritik Rol Oynuyor Geçtiğimiz hafta, dünya genelinde sıcaklıkların 1.5°C artış barajını…

Financial Times: Çin Yeşil Üstünlük Yarışında Öne Çıkıyor

Küresel Isınma 1.5°C Barajını Aştı: Çin’in Yeşil Teknolojideki Liderliği Kritik Rol Oynuyor

Geçtiğimiz hafta, dünya genelinde sıcaklıkların 1.5°C artış barajını geçtiği doğrulandı. İklim değişikliğinin beklenenden daha hızlı gerçekleştiği bildirildi. Bu gelişmede, Çin’in önemi belirginleşiyor. Şu anda en büyük sera gazı emisyon kaynağı olan Çin, aynı zamanda yeşil teknoloji alanında da üstün bir konuma sahip. Uluslararası Enerji Ajansı, 2030’a kadar dünya genelinde kurulacak yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 60’ının Çin tarafından sağlanmasını bekliyor. Çin, rüzgar türbinleri, güneş panelleri, elektrikli araçlar ve lityum-iyon pillerin önde gelen üreticisi konumunda bulunuyor. Ayrıca, kritik mineraller üzerindeki kontrolü sayesinde tedarik zincirinin aşağı akışında da hakimiyet kuruyor.

Batılı Demokratiler İçin Çin’in Yeşil Yükselişi İki Büyük Endişe Yaratıyor

Batılı demokratik ülkeler için Pekin’in yeşil alandaki yükselişi iki önemli endişeyi beraberinde getiriyor. İlk olarak, Çin’in ağır devlet desteği ile elde ettiği fiyat avantajının, Batılı rakipleri piyasadan çıkarması ve hükümetlerin kritik teknolojilerde stratejik bir rakibe bağımlı hale gelmesi endişesi bulunuyor. İkinci olarak, elektrikli araçlardan türbinlere kadar her şeye entegre edilen “akıllı” teknolojilerin güvenlik riskleri oluşturabileceği düşünülüyor. İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves’in bu hafta sonu Pekin ziyareti sırasında yeşil enerji ve geniş iş bağlantıları üzerine yapılan tartışmalar, Avrupa ve ABD için bu ikilemleri gözler önüne seriyor.

Çin’in Yeşil Avantajının Derin Kökenleri

Çin’in yeşil alandaki avantajının kökleri derinlere uzanıyor. Kritik minerallere erken yatırımlar yaparak enerji dönüşümünde hız kazandı. Yeşil sübvansiyonlar, vergi kredileri ve yatırımlarla desteklenen Çin, 2023 yılında temiz enerji yatırımlarını yüzde 40 artırarak 890 milyar dolara ulaştı ve ana büyüme motoru haline geldi. Çin, 1.200 gigawatt kurulu güneş ve rüzgar kapasitesine ulaşarak hedefini altı yıl erken gerçekleştirdi. Elektrikli araç satışları, petrol ve dizel araçları Çin’de bu yıl on yıl önce geçerek önümüzdeki yıllarda liderliği yeniden pekiştirmesi bekleniyor.

Batı’nın Yeşil Teknoloji Stratejisi: İşbirliği ve Bağımlılığı Azaltma

Çin, küresel karbon emisyonlarının yüzde 30’una sahipken, dünya iklim hedeflerine ulaşmak için Çin’in ilerlemesine ihtiyaç duyuyor. Ancak, 2050 emisyon hedeflerinin belirsizliği ve Los Angeles’ta yaşanan yıkıcı yangınlar gibi iklim değişikliğinin etkilerinin daha belirgin hale gelmesi, Batı ülkelerinin Çin’in düşük maliyetli rüzgar ve güneş teknolojilerinden faydalanmasını zorunlu kılıyor. Kritik minerallere sınırlı erişim ve yüksek sermaye maliyetleri, gelişmiş ekonomilerin yeşil hedeflerine Çin olmadan ulaşmasını güçleştiriyor.

ABD ve Avrupa’nın kendi yeşil tedarik zincirlerini geliştirmeye ve çeşitlendirmeye devam etmesi mantıklı görülüyor. Ancak, Çin’i korumacı duvarların arkasından geçmeye zorlamak pahalı ve iklim değişikliğinin aciliyetiyle çelişiyor. Çin’in fazla yeşil teknolojisi bulunuyor; bu nedenle, Pekin’den pazar erişimi karşılığında daha fazla fikri mülkiyet paylaşmasını istemek bir çözüm olabilir. Çin’in yeşil ithalatlarını tamamen engellemek yerine, ulusal güvenlik endişelerini daha sağlam teknoloji denetimleriyle ele almak, yerel kontrolü sağlamak ve hassas “akıllı” bileşenleri izole etmek veya çıkarmak mümkün olabilir.

Küresel İklim Mücadelesinde Çin ile İşbirliği Önemli

Çin yeşil teknolojide lider olabilir, ancak gezegenin iklim değişikliğini engellemek için verdiği yarışta daha önemli olan zamanla yarışmak. Bu mücadelenin kazanılması için ülkelerin, Çin ile yeşil teknolojide işbirliği yapma stratejileri bulmaları ve riskleri en aza indirmeleri gerekmektedir. Amerika, karbon yakalama ve depolama alanında liderken, AB yüksek kaliteli iklim araştırmaları ve geliştirmede rekabetçi konumunu koruyor. İngiltere açık deniz rüzgarında önde, Brezilya ise biyoyakıtlar konusunda uzman. Bu alanlarda yapılan ticaret, küresel geçiş sürecini hızlandıracak.

Çin’in yeşil teknoloji alanındaki üstünlüğü, Batılı ülkelerin kendi stratejilerini gözden geçirmelerini ve uluslararası işbirliğini güçlendirmelerini gerektiriyor. Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için, ülkelerin Çin ile işbirliği yaparken bağımlılıklarını azaltacak çözümler geliştirmeleri kritik öneme sahip.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler