Ekonomi
Nurettin Canikli Ağbal’ın niye görevden alındığını açıkladı
AKP Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, hükümetin, eski Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal’ın faiz seviyesinin belirlenmesinde para politikası araçlarını rasyonel…
AKP Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, hükümetin, eski Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal’ın faiz seviyesinin belirlenmesinde para politikası araçlarını rasyonel kullanmadığını düşündüğünü, bu nedenle kendisinin görevden alındığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, görevde kaldığı beş aydan kısa sürede 875 baz puan faiz artıran Naci Ağbal’ı MB başkanlığı görevinden alırken, yerine kendisi gibi yüksek faizi eleştiren Şahap Kavcıoğlu’yu atamıştı. Görevden alma, beklentilerin üzerinde 200 baz puanlık faiz artışından sadece iki gün sonra gelmişti.
‘Ekonomide reform’ vaatlerinin başladığı dönemde göreve gelen Ağbal, o dönemden beri eksi rezerv, kur ve enflasyon baskısı altındaydı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Canikli, ekonomideki son gelişmelere ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı.
Canikli, MB başkanlarına kanunla verilen öncelikli görevin, fiyat istikrarının sağlanması olduğunu ve bugüne kadar görev yapan tüm başkanların kanunla verilen fiyat istikrarının sağlanması hedefine hep sadık kaldığını belirtti: “Merkez Bankası başkanlığı görevine getirilen herhangi birisinin bu hedefin dışına çıkması mümkün değildir, eşyanın tabiatına aykırıdır. Hükümetlerin temel hedefi olan istikrarlı büyümenin ancak öngörülebilir ve makul seviyelerde kontrol edilebilen fiyatlar genel düzeyi ile gerçekleştirilebildiği bilimsel bir olgudur. Para politikası araçları da bu gerçek göz önünde bulundurularak dizayn edilir. TL cinsi varlıklara sağlanan reel getirinin pozitif bir değerde dengelenmesi, TL cinsi varlıklara olan talebin canlı tutulması için gereklidir. Negatif reel faizin TL cinsi varlıklardan altın ve dövize doğru yönelişi ve dolarizasyonu hızlandırdığı bilinmektedir ve görülmüştür. Ekonomi tek bir dengeden ibaret değildir, bir dengeler manzumesidir. Tüm bu dengelerin birlikte değerlendirilmesi ve modellenmesi gerekir. Pozitif reel faizin para ikamesini durduracak, hatta ters para ikamesinin önünü açacak seviyede olması rasyonel olmanın bir gereğidir.”
Faizde ‘optimal’ seviye
Diğer taraftan, pozitif reel faizin optimal seviyede olmasının da bir zorunluluk olduğunu vurgulayan AKP yöneticisi, şunları ifade etti: “Optimal seviyenin altında kalan reel faiz oranı dolarizasyon akışını durdurmaz. Optimal seviyenin üzerinde belirlenen reel faiz ise ekonomi için büyük maliyetler ortaya çıkarır. Üretim, ihracat, istihdam hedeflerini olumsuz yönde etkiler. Finans kuruluşlarının aktif kalitesini bozar. Optimal reel faiz seviyesi için yol gösterici faktörlerden bir tanesi beklentilerdir, piyasa beklentisidir. Piyasa beklentisi pozitif reel faizin sınırını belirler. Piyasa beklentisinin üzerine çıkılması ekonomiye yük getirir, enflasyon beklentisini yukarıya taşır. Ekonomideki fiyatlamalar da yükselen enflasyon beklentisine göre realize olur. Bu durum Merkez Bankası’nın temel hedefi olan fiyat istikrarının sağlanmasını da zorlaştırır. Hükümetin, optimal pozitif reel faiz seviyesinin belirlenmesinde para politikası araçlarını rasyonel kullanmadığını ve bu nedenle de ekonomiye büyük bir mali yük getirdiğini düşündüğü Merkez Bankası başkanını değiştirmesi piyasalara meydan okumak değildir. Sadece ekonominin kaynaklarının ve para politikası araçlarının verimli ve etkili kullanılması gerektiği hassasiyetini yansıtır.”
Piyasa kuralları
Canikli, Türkiye ekonomisinin 19 yıldır piyasa kurallarını hiç taviz vermeden uyguladığını, iç ve dış şokların yoğunlaştığı dönemlerde dahi sermaye hareketlerinin liberalizasyonunu sağladığını vurguladı: “Türkiye ekonomisi için piyasa ekonomisi kurallarının kararlılıkla uygulanması altının çizilmesi gereken bir kredibilite kaynağı olmuştur. Bundan sonra da piyasa kurallarının ve sermaye hareketlerindeki liberalizasyonun kararlılıkla uygulanması kırmızı çizgiler olmaya devam edecektir.”
diken.com