Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Verimlilik ekosistem işidir…’
25 Aralık 2024Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’de ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı sorunu olduğundan bahsetti.
Peki bunun kime ne faydası var? Bu kadar her şeyin farkında olup da, yanlış tercihlerle sorunu derinleştiren yaklaşımın mantıklı açıklamasını yapılabilir mi? Şimşek konuşmasında yine orta ve uzun vadeden bahsetti.
Fakat sadece bahsetti, zira uygulamalara baktığınızda orta ve uzun vadede meselenin sonuç almasına dair emare yok. Aslında emare olabilir. Tüketecek insan kalmadığında enflasyonun düşmesinden, ekonomi dışında kalan kişi sayısı üzerinden de hayat pahalılığının tüketimsizliğe bağlı olarak düşmesinden söz edebiliriz.
Ama bu sağlıklı bir yaklaşım değil. Yani kimsenin olmadığı ortamda, tüketim de olmayacağına, bunun fiyatları ve doğal olarak enflasyonu düşüreceğine inanıyor olmakla sağlıklı bir yaklaşım olamaz. Verilen asgari ücret de ısrarın deşifresi gibi.
Çünkü siz bu şartlarda bir bakış açısı sergiliyorsanız, ekonomi yönetmekten değil, ekonomiyi oluşturan faktörlerin yok edilmesiyle ortaya çıkacak durumdan ümitlenen bir tavır ortaya koyuyorsunuz anlamına gelir.
Yeşil hidrojenin konuşulduğu bir konferansta, halen yalıtım konusunda bile yeterli yol almamış bir ekonomi yönetiminin, geleceğin enerji kaynaklarından bahsediyor olması, karbon sıfır hedefleri koyup, sonra da elindeki kıt kaynakları yenilenebilir yerine fosil yakıt bulmaya harcıyor olması zaten kendi içinde bir parodi görüntüsü veriyor.
Ama reel sektörün şimdi yakındığını, ardından rahatlayacağını söylemek, gerçekten vatandaşın da reel sektörün de ne durumda olduğunu bilmemek manasına gelir. Şimşek’in konuşmasında tek bir doğru başlık vardı; o da verimlilik ihtiyacı.
Sanayiciyi daha verimli olmaya çağıran Şimşek, esasen son derece haklı. Son derece verimsiz bir yapımız olduğunu biliyoruz. Enerjiden iş yapış modellemelerine kadar, her alanda ‘kervan yolda düzelir’ demekten vazgeçen yapımızı bozmalıyız.
Ama siz bugünkü anlayış içinde meseleyi sadece söyleyip kaçarsanız, kamu yönetiminde verimliliği tartışmaya açıp, buna yönelik uygulamalar yapmazsanız, tasarruftan bahsederken israf çukurundan ülkeyi çıkartmazsanız, sanayici de dönüp verimlilikten işçiyi daha ucuza daha çok çalıştırmayı anlar.
Elbette proseslerinden personel yönetimine, enerji kullanımından tedarik sisteminin yönetimine kadar bu işi iyi yapan, en azından doğru anlayan firma sayımız azımsanacak oranda değil. Ama çok diyemeyiz.
İşin tesadüfe ya da bilinçli olmaya bırakıldığı bir fotoğrafta sonuç alamazsınız. Siz önce parayı, reel sektörü doğru konumlandıracak, ardından finansal okuryazarlık sergileyeceksiniz ve her birini doğru kullanacaksınız ki, örnek olasınız ve bir ekosistem oluşsun. Aksi takdirde sadece ucuza çok çalıştırılmak istenen işçilerin bulunamadığını görürsünüz.