Hafta sonu, ABD Başkanı Biden’ın, Ukrayna’ya, ABD yapımı uzun menzilli füzeleri Rus topraklarında kullanma izni vermesini bültenimize taşıyarak, kararı da acaba ABD açısından bir politika değişikliği mi diye sorgulamıştık. Her ne kadar sürücü koltuğunda hâlen daha Biden otursa da, arka koltukta oturan ‘asıl’ şöförün karardan habersiz olduğunu düşünmek istemiyoruz. Trump’ın da tarzını 1.0 döneminden pekâlâ biliyoruz. Caydırıcılığı sağlayacak boyutlu tam saha pres oynamaktan geri durmayan Trump’ın, daha sürücü koltuğuna oturmadan, savaşın tam da bininci gününde, Rusya topraklarına ABD füzelerini göndermesi ile yeni bir eşiğe geçilmiş olduğunu anlıyoruz.
Rusya Savunma Bakanlığı, ABD üretimi uzun menzilli ATACMS füzesi ile Ukrayna’nın Rusya’nın sınırdaki Bryansk bölgesine saldırı düzenlediğini açıkladı. ATACMS (Army Tactical Missile System) füzeleri ABD yapımı taktik balistik füze sistemi olup 1980’lerin sonunda Lockheed Martin tarafından geliştirilmiş ve 1991’deki Körfez Savaşı’nda ilk kez kullanılmıştır. ATACMS füzeleri, 300 kilometreye kadar menzile sahip olup, yüksek hassasiyetle hedefleri vurabilmektedir. Rus haber ajanslarında yer alan ve savunma bakanlığına dayandırılan habere göre, Ukrayna’nın fırlattığı füzelerden beş tanesi Rusya’nın hava savunma sistemleri tarafından düşürülürken, bir tanesinin ise zarar gördüğünü okuyoruz.
Her ne kadar füzeler herhangi bir zarara veya can kaybına neden olmasa da, yukarıda da değindiğimiz üzere yeni bir eşiğe geçilmiş olduğunu da göz ardı edemeyiz. Bu bağlamda, iyi bir satranç oyuncusu olan Putin, Eylül ayında hazırlanmış ve kamuoyuna duyurulmuş güncellenmiş nükleer doktrinini dün imzaladı. Yeni doktrine göre, nükleer olmayan bir devletten gelen herhangi bir saldırı, nükleer bir güç tarafından desteklenirse, Rusya’ya karşı ortak bir saldırı olarak kabul edilecek. Doktrin, Rusya’nın egemenliğine yönelik kritik bir tehdit durumunda bile nükleer silah kullanabileceğini söylüyor. Buna, konvansiyonel silahlarla yapılacak saldırıları, Belarus’un hedef alınmasını ve askeri uçakların, seyir füzelerinin, insansız hava araçlarının Rusya sınırları içinde kitlesel saldırılarını da dâhil ediyor.
Ukrayna-Rusya ekseninde artan gerginliğe karşı Rusya’nın daha geniş kapsamlı konvansiyonel saldırılara yanıt olarak nükleer saldırı eşiğini düşürdüğünü açıklaması küresel risk iştahını dün bozdu. Cereyan eden gelişmelere paralel finansal piyasalar olumsuz etkilenirken, bozulan risk algısına paralel altının ons fiyatı son iki günde %3’den fazla yükselerek 2,640 dolar seviyesine yükseldi. Son dönemlerin revaçta enstrümanı veya dijital altın Bitcoin ise dün 94bin dolar seviyesini test ederek yeni bir rekor kırdı. ABD seçimleri ardından Trump’ın enflasyonist olacağı beklenen politikaları ve artacak bütçe açıklarına paralel son günlerde %4,50 seviyesini test eden 10 yıllık ABD tahvil faizi ve beraberinde son bir yılı zirvesini test eden dolar endeksi (DXY) dün günü hafif de olsa geri çekilerek tamamladı.
Faiz getirisi olmayan kıymetli madenler süreçten fayda sağlarken, gümüşün ons fiyatı haftanın ilk iki iş gününde %3’ten fazla yükselerek 31,30 dolar seviyesine geldi. Trump öncesi alınan sonrasında ise beklenti alınır gerçekleşme satılır prensibi ile sert gerileyen, hatta bitcoine boyun eğen kıymetli madenlerde yönün yeniden yukarıya dönmüş olabileceğini düşünüyoruz. Mevcut gelişmelere paralel uzun pozisyonlarımızı korumaya devam ediyoruz. Teknik mânâda gümüşte haftalık kapanışın 29,80 , altında ise 2,550 dolar altında olmasını durumunda ise pozisyondan çıkacağız.
Küresel piyasalar, güçlü kazançlar ve olumlu makroekonomik görünümlerle yükseliş trendini sürdürmeye devam ederken, en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi ve teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi, yatırımcıların bugün açıklanacak Nvidia’nın merakla beklenen çeyrek dönem sonuçları öncesinde dünkü stresli günü bile yükselişle tamamlamayı başardılar. Piyasaların jeopolitik riskleri değerlendirdiği bir günde, açılışta yaşanan kayıpların, gecenin ilerleyen saatlerinde telafi edildiğini gördük. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Moskova’nın nükleer bir savaşın çıkmasını önlemek için mümkün olan her şeyi yapacağını söylemesinin ardından borsalar yönünü yukarıya çevirirken, korku endeksi VIX, gün içinde kaydettiği yükselişin büyük bir kısmını geri verdi.
ABD’nin Ukrayna’da uzun menzilli füze kullanımına izin vermesi, Ukrayna’nın bu kapsamda ATACMS füzelerini ateşlemesi, Putin’in ise nükleer silah kullanım doktrinini genişletmesini tam anlamıyla “oyun teorisi” olarak okuyoruz. Jeopolitik risk algısındaki artış güvenli limanlara olan talebi artırırken, yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında karmaşık bir seyir görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası hafif de olsa gerilerken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise hafifi de olsa artılar dikkat çekiyor. Yukarıda da değindiğim üzere bugün 3,6 trilyon dolar piyasa değeri ile dünyanın en değerli şirketi Nvidia’nın finansalları büyük bir merakla takip ediliyor. Şirketin açıklayacağı kâr, teknoloji şirketlerinin sağlığı hakkında bilgi sunacak hatta risk iştahına da yön göstereceğini düşünüyoruz. Nvidia dün geceyi %5 yükselişle tamamlarken, şirketin bu yıl yükselişinin neredeyse %200 olduğunu not edelim!
Türk mali piyasalarında ise dün ilginç bir gün yaşandı. Sene sonu yaklaşırken, küresel anlamda bizler gibi tüm piyasa profesyonelleri de pozisyonlarını yavaş da olsa kapatarak senenin de muhasebesini yapmaya hazırlanıyor. Bu bağlamda, TL uzun pozisyona sahip Londra piyasalarının da TL pozisyonlarını yıl sonu etkisi ile yavaş da olsa kapatmaya başlaması ile Londra’da son günlerde TL faizlerin yükseldiğini görüyor ve okuyoruz. Bu bağlamda son günlerde hızlı bir yükseliş sergileyen ve 34,60 seviyesinin de üzerine yükselen USDTRY bu sabah yeniden 34,40’lı seviyelere geriledi. TL açısından herhangi bir endişe duymadığımızı hafta içi kaleme aldığımız raporumuzda gerekçeleri ile birlikte ele almıştık. Yerel seçimler ardından Mayıs başı açmış olduğumuz uzun pozisyonlarımızı 2025 yılından da koruma niyetindeyiz. Jeopolitik gelişmelerden etkilenen Borsa İstanbul ise dün küresel hisse senetleri arasında en olumsuz performans gösteren borsa olarak ön plana çıktı: BİST100 %1,7 düştü. 5 yıllık CDS risk primi 258 baz puana hafif de olsa yükselirken, Hazine 5 yıllık dolar cinsi sukuk ihracını 2,5 milyar dolar borçlanma ile tamamladı; ihraçta nihai getiri %6,55 seviyesinde oldu.
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5), Grup Müdürü, Hazine Bölümü, Kıbrıs İktisat Bankası