Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yatırım fırsatları ve Londra…’
25 Mart 2025Türkiye’de siyasal açılımlarla, ülkenin ekonomisi zaten sorunlu olan yapısı üzerinden farklı tartışmaların içine girmişken, bir yandan Londra’da yatırım toplantılarının yapılması ve fırsatlarının anlatılması ilginç bir fotoğraf veriyor.
Elbette bu ülkenin son derece büyük bir potansiyeli olduğunu biliyoruz. Bence bunu dünyadaki herkes biliyor ve olayın farkında. Fakat bir ülkeye yatırım çekerken, o ülkenin en önemli özelliği stabil görüntüsüdür.
Belki hareketli gündemler, kendi içindeki tartışmalar, bizim alışık olduğumuz meseleler ama konu yatırımcı özelinde baktığınızda farklı bir boyut kazanıyor. Çok merak ediyorum Londra’da yatırımcılarla görüşürken, neler konuşuldu?
Halen tartışmalı rakamlar üzerinden dış yatırımcı arıyorsak, bırakın sıcak gelişmeleri, zaten kırılgan yapımızla yatırımcıdan kimi kast ettiğimiz bence daha hayati bir başlık olarak önümüzde duruyor.
Sadece ‘ne olursa olsun’ para gelsin diye, yatırımcıdan parayı anlıyorsanız, zaten bu memleketin ödediği onlarca fatura varken, birilerinin gelip, bu ortamdan para kazanmasını sağlamaktan başka bir sonuç alamazsınız.
Hayır, gerçekten nitelikli doğrudan yatırımcı arıyorsak ya da finansal anlamda ülkeye güvenen, buradakine inandığı için en az 3-5 yıl park edecek gerçek yatırımcılardan bahsediyorsak, ne yazık ki durum çok parlak değil.
Türkiye’de rakamları bir kenara attığınızda, her şeyden önemlisi öngörülebilirliğin azaldığı bir ekonomik yapı olması en büyük sorundur. Ülkelerin sorunları olabilir, açmazları olabilir. Ama gerçekten öngörülebilir bir fotoğrafı varsa, hele ki bizim gibi yüksek potansiyel taşıyorsa, gerçek yatırımcılar orada fraklı bir tavır takınabilir.
Fakat ‘kur korumalı’dan çıkıp, adına sabit kur görece yüksek faiz ortamıyla bir serseri para ile ekonomiyi finanse etme amacıyla hareket ediyorsanız, orada sadece başımız belada demektir. Bu nedenle Türkiye’nin tercihlerini buradan yana yapması lazım.
Üstelik son dönemde yaşananlar üzerinden de kimse ekonominin gidişatı ile ilgili bahaneler hazırlamasın. Çünkü daha önceki dönemlerde bunun çok emsallerini gördük ve yapılan yanlışların üzeri örtülerek, çeşitli olaylara ve bahanelere dayandırıldı.
Şunu çok net söylemek gerekir ki, Türkiye’nin ekonomik sorunları, son gelişen olaylarla faturası artan bir özellik sergilemiştir. Ama asla ekonomideki gerçek sorunların nedeni bunlar değildir.
Türkiye’nin öncelikle tartışmalı verilerinden, ekonomi programıyla temenniler manzumesini karıştırmaktan vazgeçmesi, maliyetlerden fiyatlandırmaya kadar öngörülebilir ekonomi özelliğini tekrar kazanması ve ardından yatırım arayışına çıkması gerekir.
Yoksa gelmeyen yatırıma bahane arayacaksanız, bu memlekette bahaneden çok bir şey bulamazsınız. Ama derdiniz nedeni bulup, sorunu çözmekse, tavrı değiştirmeniz gerekir.
Tüm Yazarlar
