Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Türkiye rekora koşuyor…’

16 Nisan 2025

Tasarruf yılı olarak ilan edilen 2024 senesinin sonuçlarını hatırlayalım. Hani vatandaşın mecali kalmadığı için, ekonomi yönetiminin kamuda tasarruf açıkladığı, sonra meselenin memur servislerine indiği dönemi…

Nasıl tamamladık geçen yılı? Cumhuriyet tarihlerinin rekorlarını kırarak… Ortalama 1,2 trilyon TL faiz öderken, bize maliyetini yıllık bazda 1,9 trilyon TL olarak açıklandı. Yine tasarruf ederek bütçe açığında da bir rekora imza attık. Tam 2,1 trilyon TL…

Sonra bununla ilgili her türlü gerekçe üretildi, ama tatminkâr değildi. Tasarruf yılında rekorların neden kırıldığı açıklanmadığı gibi, kuru sabit tutmak adına da ne kadarlık TL maliyeti gelecek yıllara öteledik onu da bilmiyoruz.

Eş zamanlı olarak emekli yılı da ilan edilen ve emeklinin yılın sonunu açlık sınırının çok altında 12 bin 500 TL ile tamamladığı, sonra da yüzde 11 ile 15 arasında zam verilerek 14 bin 500 TL’ye yaşamaya mahkûm edildiği seneden bahsediyorum. Şu an ülkede açlık sınırı ortalamada 24 bin TL’nin üzerinde seyrediyor.

Bu arada bu rekorları nasıl kırdık? Çünkü olayın boyutu şimdi hatırlatacağım bilgiyle daha anlamlı ve ürkütücü boyuta geliyor. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre 2024 yılında vergi gelirlerini yüzde 62 arttırdık.

Düşünsenize, vergi gelirlerinizi arttırarak, daha çok faiz öder ve daha büyük bütçe açığı verir hale dönüştürülen bir ekonomi. Gerçekten işi boyutuyla düşündüğünüzde tam bir başarı (!) hikâyesi olarak nitelendirilebilir.

Hadi bunu yaşadık. Peki 2025 yılının ilk çeyreğindeki performans ne? Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Mart ayı bütçe sonuçlarına yönelik yaptığı açıklamaya göre rakam korkunç boyuta ulaştı. İlk çeyrekte, yani yılın ilk üç ayında 710,8 milyar TL açık verdik.

Üstelik ortada ne bir seçim vardı; ne verilen yüksek maaşlar, ne de bir afet maliyeti… Kimsenin inandırıcı bulmadığı enflasyon oranı kadar bile zam verilmeyen, hedef enflasyon üzerinden maaşları arttırılan ve böylece yılın başında bir anlamda peşin vergi kesilen yurttaşlarla, hacimsiz bir ekonomiyle bu açık nasıl ortaya çıktı?

Yaklaşık 711 milyar TL belki rakam olarak size anlamlı gelmemiş olabilir. Ama bunu ilk çeyrekte verilen açık olarak düşündüğünüzde, kaba bir hesapla bu sene de 3 trilyon TL’ye yaklaşan bir bütçe açığı ile karşı karşıya kalacağımız gözüküyor.

Hadi aylar bazında farklılık gösterse, 2,5 trilyon TL’den aşağı düşmez.  Yine açlık sınırının altında yaşayan bir vatandaş gerçeği, yine sürekli arttırılan vergiler, sosyal yaşama dair yapılan kısıntılar ama artan bir bütçe açığı…

Sizce de bu rakamın kendisinden daha ürkütücü bir durum değil mi? Peki bunu rakam olarak açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in her fırsatta sosyal medyasından ileti paylaşmak yerine, kamuoyunun önüne çıkıp, bunun izahını yapması gerekmez mi? Anlaşılan o ki, zamların, vergilerin sonu gelmeyecek. Satın alma gücü de erimeye devam edecek.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Fakirleştirme de özgün eser mi?Çetin Ünsalan Yazdı: Fakirleştirme de özgün eser mi?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Bazı reformlar…'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Bazı reformlar…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Tarife savaşları...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Tarife savaşları…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Talep mi, fiyat artışı mı?Çetin Ünsalan Yazdı: Talep mi, fiyat artışı mı?

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları