Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Kredi talebi ve enflasyon…’
13 Şubat 2025Merkez Bankası, enflasyon beklentisi ve kredi davranışlarını inceleyen yeni bir not yayınladı. Ortaya konulan bulguya göre, yüksek enflasyon kredi talebinin daha da artmasına neden oluyor.
Aslında iki farklı boyutta bu konuyu ele almak lazım. Öncelikle enflasyonist ortamlarda kredi beklentisinin artması son derece doğal. Çünkü ürünlerin fiyatlarının zamlanacağı düşüncesi, taleplerin erkene çekilmesini ve görece makul fiyata ihtiyacın karşılanması düşüncesini doğurur.
Bu kapsamda açıklanan enflasyonların aksine, kredi talebinin halen düşmüyor olmasını da bu çerçevede okumak ve vatandaşın düşen enflasyon algı yönetimine ikna olmadığını düşünmeyi gerektirir.
Fiyat istikrarının sağlanması ise, düşük ya da yüksek enflasyon kadar öngörülebilirlikle daha bağlantılıdır. Siz bir oran açıklıyorsanız, ama bu hayatın gerçekleriyle ilgisini kaybediyorsa, orada öngörülemezliği tetikler, kredi talebini de, enflasyondaki yükselişi de yukarı yönlü beslersiniz.
Lakin meselenin ne yazık ki gerçekçi yaklaşım noktasından uzaklaşılarak, bu not enflasyondaki düşüşle birlikte kredi talebinin de düşeceğini anlatmaya çalışan bir algı yönetiminin parçası izlenimi veriyor.
Oysa tek haneli enflasyonun yaşandığı dönemde de bu ülkede kredi talebi hem vatandaş nezdinde, hem de reel sektör cephesinde hiç dinmedi. Bunun en güzel sağlamasını 2002 yılındaki 6,4 milyar TL’lik borcun 4 trilyon TL’ye yaklaşması ile yapabilirsiniz.
Türkiye’deki kredi talebini doğru anlayabilmek için, birkaç gün önce yine kamuoyuyla paylaşılan ve dünya ölçeğindeki tüketim davranışlarını ortaya koyan bir araştırmanın, bizde kredi kartı kullanırken, Avrupalı’nın daha çok banka kartı tercih etmesinde de aramak gerekir.
Bu bir kültür meselesi mi? Ne yazık ki bugün için hayır. Reel sektörün, kredi talebini büyük ölçüde sermaye yetersizliği beslerken, vatandaşın kredi ile alışveriş yapması ve kredi kartını öne çıkarması gelir yetersizliğinden kaynaklanıyor.
Bir ülkede geliri anlamlı kılmaz, ülkenin yüzde 80’ini açlık sınırında veya altında yaşatır, enflasyon artış hızını da kâğıt üzerinde değil, gerçekte düşürmezseniz, karşılanamayan maliyetler, yaşamsal ihtiyaçların karşılanmasında kredi talebinin artması sonucunu doğurur.
Merkez Bankası bence bu çalışmaya ilave olarak, neden insanların kredili yaşama mecbur kaldığını da araştırıp, sonuçlarını ortaya koymak durumundadır. Fakat bu fotoğraftan ekonomideki yanlış politika tercihleri ve sonuçları ortaya çıkacağı için cesaretli olacağını sanmıyorum.
Önce tüketimi körükleyen, geliri yetmeyene krediyi adres gösteren, tüketim ve ithalatta vergi toplamayı alışkanlık haline getirerek ekonomiyi yönetenlerin, bugün enflasyonu dizginlemek için insanların boğazından kesmesini görmezden gelirseniz, not yayınlarsınız, ama vatandaşın size verdiği not sıfır olur.