Çetin Ünsalan Yazdı: Kayıp yüzde 20 nerede?
11 Şubat 2025‘Mış gibi’ davranılan bir ülkede, istatistikler üzerinden sahte bir fotoğraf kurgulanırken, yetkili merciindeki kişilerin bir de bunu övünme meselesi yapıp, sorun yaşayan insanları yok sayması artık anlaşılır olmaktan çıktı.
Enflasyondan işsizliğe kadar hayatın gerçeklerinden tamamen kopmuş bir halde, gündem ekonomiye gelmesin diye, yapılan ya da yapılmayanlar hakkında hamle yapan bir yönetim anlayışı artık can sıkmaya başladı.
Sürekli ‘yaptım ama sor bir niye yaptım’ repliğini ülkenin önüne koyan, sahte gündemler yaratan, gerçeklikle ilgisini yitirmiş bir yaklaşımın, doğal olarak sorunları yok sayarak işin içinden sıyrılma eğilimi, sadece problemlerin ağırlaşmasına neden oluyor.
Yetkiyi ve parayı kullananların, asla sorumluluk almadan, sürekli bahaneler üreterek ve meseleleri yok sayıp, herkesin de buna inanmasını bekleyerek yaklaşım sergilemek, dün mizah konusu olabiliyordu, ama artık can yakmaya başladı.
Ülkede işsizliğin geçtiğimiz sene yüzde 8,5 olduğunu açıklayan ama aynı bülten içinde atıl işgücünü yüzde 28,2 olarak duyuran TÜİK’in veri tartışması yeterince sıkıntılıyken, Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz, bir de bunun üzerinde başarı söylemi geliştirmesi açıklanabilir gibi değil.
Yani koca bir nüfusta yüzde 20’li yok saymak, gerekçesi ne olursa olsun onların işsizliğini ve toplumda yaşadıkları sıkıntıları ortadan kaldırmıyor. Bunun ekonomi üzerindeki yükü ve sıkıntılarını da yok etmiyor.
Enflasyondan bahsediyorsunuz, ‘aslında enflasyon yok’ oynuyorlar. Sıkışınca talep patlamasından söz ediyorlar ama asıl problemin düşen talebe karşılık artan fiyatların yarattığı hacimden olduğundan söz etmiyorlar.
Sanayi üretiminin arttığından söz ediyorlar; ama sanayinin içinde bulunduğu hem iç hem de dış piyasadaki sıkıntıları, kur baskısından TL maliyetlerinin karşılanamaz hale gelmesini görmezden geliyorlar.
İşsizliğin düştüğünden bahsediyorlar; ama insanların bir tarafta iş bulamadığını görmeyip, onları iş beğenmemekle suçlayıp, ama öte tarafta açlık sınırının altında maaşlardan söz etmiyorlar.
En iyisi ne? Enflasyonu yok say. Sanayinin durumunu makyajla. İşsizliği, iş beğenmeyenlere ya da iş bulmaktan ümidini yitirenlere bağla. Geçim derdini fırsatçılardan bil, ama yüzde 44 enflasyon açıklanan ülkede, yüzde 44 yeniden değerleme yapıp, yüzde 30 zam verip, yüzde 58 kira zammı önermenin matematiksel çılgınlığını görme.
Tüm bunlar konuşulmasın diye de topu sürekli muhalefetin cephesinde tut. Kamu adına görev yapan medyayı, bu konudan uzaklaştır, sahte gündemler oluştur ve sıra ekonomiyi konuşmaya gelince de ‘aslında’ diye başlayan cümlelerle bahaneler üret. Sonra da her şey yolundaymış gibi çıkıp ‘vatandaşı anlıyoruz’ de. Vatandaşı anlamayın, sorunlarla yüzleşip çare üretin yeter.