Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Fakirleşme enflasyonu…’
4 Mart 2025Enflasyon bir ülkenin tüm sıkıntılarını tetikleyen en önemli problemlerinin başında gelir. Genellikle de yükseldiği ya da yüksek seyrettiği zamanlarda, o ülkenin insanları için fakirleşmenin habercisidir.
Bu nedenle mutlaka kontrol altında tutulması gereken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5’lerde sabitlenmesinin fayda sağlayacağı özellikler sergiler. Fakat bu ülkede yine tarihe geçecek bir işe imza atıldı.
Her ay açıklanan enflasyon rakamlarını esas alsanız, düşerek insanları fakirleştiren bir gerçekle karşı karşıya kaldığımızı görürüz. Düşünsenize, ülkenizde enflasyon artış hızı azalıyor, ama azaldıkça siz daha da fakirleşiyorsunuz.
Normal şartlar altında bunu iktisat kongresinde söyleseniz, size ya bilgisiz ya da deli muamelesi yaparlar. Ama Türkiye, eşsiz ekonomi yönetimiyle öyle bir gerçekliğe imza atıyor ki, bunu başarıyor.
Veri çağında verilerinin inandırıcılığını yitirmiş biçimde sürekli enflasyon artış hızını düşüren, ama bunu sadece kâğıt üzerinde yaptığı için gerçeklikle ilgisini yitiren, eş zamanlı olarak da insanlara açıklanan enflasyon kadar bile gelir artışı vermeyen yapısıyla enflasyonu düşürerek fakirleşmeyi yaratıyor.
Bunun beraberinde aşırı borçlanma, kayıt dışı ekonomiyi besleme, niteliksiz ürünlerin pazar bulduğu gerçeği üzerinden nitelikli üretim yapanları haksız rekabetle muhatap etme, az buçuk olan birikimleri de yok etme, fırsat bulundukça yastık altına yöneltme, öngörülemezlikle ekonomiyi dolarize etme, vergi gelirlerini riske atma gibi bir dizi çıktıyı da yaşarken, görmezden gelme eğilimi sergiliyor.
Tüm bu olumsuzlukları yok sayarak ve insanları fakirleştirirken, firmalarda da çok ciddi bir sermaye erimesine neden olarak elde edeceğiniz rakamlar ne işe yarayacak? Çok ciddi bir fakirleşmenin ve ödemeler zincirinin kırılmasının oluştuğu bir ekonomide, algıyla işlerin düzeleceğini zannetmek sadece faturayı arttırmaya neden olur.
Mehmet Şimşek nezdinde ekonomi yönetiminin, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla, işin ciddiyetini zedelemeleri bir yana, soru almaksızın beyanatla işi geçiştireceğini zannetmek büyük bir aldanmadır.
Açlık seviyesinin altında yaşayan insanları, daha düşük ücretlere mahkûm edip, hayat koşullarını daha da ağırlaştırarak sonuç beklemek, nasıl bir anlayışın ürünüdür gerçekten merak ediyorum.
Bu ülkede tüketici enflasyonu yüzde 39, üretici enflasyonu yüzde 25 artış hızına ulaştıysa, yüzde 120’lerden inen üretici enflasyonu nereye gitti? Oradaki erimenin tüketici fiyatlarına yansıması ve TÜFE’yi yukarı yönlü itmesi gerekmez miydi?
Fakat bunların hiçbiri tartışılmıyor ve ülkede dünya iktisat tarihine geçip, söylendiği gibi kitabı yazılacak bir işe imza atılıyor. Veri çağında enflasyon artış hızını düşürüp, düşürdükçe fakirlik yaratmak gerçekten büyük bir başarı. Tebrik ederim.