Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: Cebimizin denetimini kim yapacak?

21 Şubat 2025

Ramazan Ayı’nın gelmesiyle birlikte denetimlerde hızlandığımız görülüyor. Yine piyasada etiket kasa ilişkisi üzerine kurgulanmış bir denetim yapıldığına şahit oluyoruz. Öncelikle bu tip denetimlerin sıklıkla yapılmasının önemli olduğunun altını çizmek isterim.

Fakat bir kez daha hatırlatmalıyım ki, zaten Tüketici Kanunu’na göre etiket ve kasa uyumsuzluğunda etiket fiyatı geçerlidir. Doğal olarak burada yapacağınız denetim çok anlamlı olmaz.

Üretim süreçlerinden başlayarak bir denetimi esas almalı, gerçekten artan maliyetlerle yüzleşmeyi göze alarak, gerçek enflasyonu ortaya koyan bir tavır sergilemeli, bunun sebep sonuç ilişkisi içinde ortadan kaldırılmasına çalışmalıyız.

Bunun da ötesinde artan fiyatlar ve düşen satın alma gücü gerçeğinden yola çıkarak, merdiven altı, yani kayıt dışı üretimlerin, kayıtlı üreticiye, tacire zarar vermesinin önüne geçecek hamleler yapmalıyız. Aksi tavır sonuç alınamayan bir hedef tahtası oluşturmaktan başka bir işe yaramıyor.

Çünkü temel sorun geçimdir. Diyanet’in fitresinden yola çıkar ve 2 öğün üzerinden hesap yaparsak minimum 45 bin TL olan dört kişilik bir aile için harcanması gereken gıda masrafı gerçeğini yok sayamayız.

Hadi bunu da bir kenara koyalım. Sağlık Bakanlığı’nın sağlıklı mönü diye tarif ettiğinde, son iki yıl mukayesesi yapılırsa yüzde 177 enflasyon farkının, cebimize gelir olarak girmediği gibi, üreticinin de gelir hanesine girmediği gerçeğini görmezden gelemeyiz.

Bu nedenle cebimizin denetiminin yapılması gerekiyor. Gerçekçi olmayan enflasyon rakamlarını bile kenara atıp, hedeflenen enflasyon üzerinden gelir artışı verilen insanların olduğu bir ülkede, asıl denetimin burada, yoksullaşmanın nedenleri üzerine gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Aksi takdirde kime kaç para verdiğinizin de önemi yok. Şayet Mustafa Elitaş’ın söylediği gibi, açlık sınırının altında kalmış bir asgari ücrete yapılacak her artışın, ihtiyaca yönelik bir harcama gerçeği ortadaysa, bunun masaya yatırılması gerekiyor.

Çünkü bu ülkenin insanları bırakın enflasyon yıpranmasını cebine koymayı, daha yılın başında inanmadığı bir enflasyon oranı üzerinden bile daha az gelir artışı verilerek, peşin vergiye muhatap kılınmış ve erimiştir.

Emekliye zekât ya da fitre verilebileceğinin söylendiği bir ülkede, ekonominin genel tablosunu okumak için çok uzaklarda sebep aramaya gerek yok. Tüm bunları alt alta koyduğumuzda sonuç şu çıkıyor:

Ülkede vatandaşın geçim derdi yüksek düzeyde sorunlu ve bu sorun kabul edilmek bir yana, daha az harcama yapması için halen ikna edilmeye çalışılıyor. Oysa bilmiyorlar ki cebindeki 1 TL’ye hiçbir şey alınmıyor, en büyük parası 200 TL ise göz açıp kapayana kadar tükeniyor.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Para kavramını mı yitirdiniz?Çetin Ünsalan Yazdı: Para kavramını mı yitirdiniz?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Hepimiz çalışırken mutluymuşuz...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Hepimiz çalışırken mutluymuşuz…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Bu uyarıya kulak verin...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Bu uyarıya kulak verin…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Kredi talebi ve enflasyon...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Kredi talebi ve enflasyon…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları