Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: 4 bin TL’lik bonknotu hayal edebiliyor musunuz?

7 Mart 2025

Türkiye ekonomisinin yıllar içerisindeki daralmasını ve vatandaşın satın alma gücünü ölçmek, çoğu zaman yaşansa da, kabul edilmiyor ya da somut bir biçimde ortaya konulmuyor. Oysa çok ciddi bir erime olduğunu biliyoruz.

Bir tarafta kur oyunlarıyla kişi başına gelirimiz 15 bin doların üzerine çıkartıldı, ama en büyük bonknot üzerinden hesap yaptığınızda boyaların döküldüğünü görüyorsunuz. Bunun hem geçim, hem iç piyasada, hem de maliyetler üzerinde oluşan hasarı bize anlattığı da çok açık.

Şimdi satır arası kalan bir haberi tekrar hatırlatmak istiyorum sizlere…Geçtiğimiz günlerde Sözcü Gazetesi’nde yer alan bir haber, 2009 – 2025 döneminde paramızın satın alma gücünün nasıl oluştuğu en büyük bonknotu baz alarak ortaya koydu.

Türkiye’nin en büyük para birimi ne? 200 TL… Haberde de yer aldığı üzere 2009 yılında en büyük para birimiyle 125 dolar alınabiliyormuş. 2 Mart 2009 Dolar TL kuru 1,77…Burada haberi düzeltelim. Böylesi bir hesapla 113 dolar eder.

Peki bugün 200 TL’nin dolar karşılığı ne? Dolar / TL kurunun 36,42 olduğunu düşünürseniz, haberde de verildiği üzere 5,49’a denk gelir. Sadece bu hesapla bile 107,5 TL’lik satın alma gücü erimesini görebiliyorsunuz.

Fakat 2009 yılındaki 200 TL’nin gücüne erişmek için, bugün en büyük bonknotumuzun ne kadar olması gerektiği sorusunun peşine düştüğümüzde, karşımıza 4 bin 115 TL çıkıyor. İşte asıl erime burada gözler önüne seriliyor.

Şimdi buradaki erime çok açık ve tartışmaya da kapalı. Çünkü reel hayattan sağlama anlamına geliyor. Ama mesele burada bitmiyor. Yıllar içerisinde bu kadar eriyen vatandaşın nasıl ayakta kaldığı sorusunun da yanıtının bulunması gerekiyor.

O zaman bunun da en net sağlamasını tüketicilerin finans kesimine olan borcu üzerinden yapalım. 2009 yılında tüketicilerin bankalara olan borcu ne kadarmış? 126,4 milyar TL. Rakamın 2002 senesinde 6,4 milyar TL olduğunu da bu vesile hatırlatayım.

Günümüze geldiğimizde borç durumu ne? Toplam borcu 4 trilyon TL’ye yaklaşıyor. Yani bu haliyle baktığınızda vatandaş satın alma gücündeki erime karşısında, çaresiz kalarak daha çok borç batağına düşmüş.

Bir anlamda gününü kaybederken, günlük ihtiyaçlarını karşılamak adına, gelecekteki olası gelirlerini de tüketmiş. Bugün geldiğimizde ekonomi yönetimi bize ne anlatıyor? Çok kredi kullanılıyor ve aşırı harcama yapılıyor. Hangi ülkede?

Son araştırmalara göre gelirinin yüzde 83’ünü gıda harcamalarında kullanan bir tüketici grubunun olduğu memlekette. Tüketicinin bu erimesi karşısında firmaların çok para kazandığını düşünebilirsiniz. Ama orada da 4,3 trilyon TL borç biriktiğini hatırlatırım.

Şimdi filmi başa alıp kendimize şunu soralım. Bu borç tüketim hastalığından mı kaynaklanmış, yoksa çaresizlikten mi?

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Hastalığa diyet muamelesi...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Hastalığa diyet muamelesi…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'İlkesiz siyasete ayna...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘İlkesiz siyasete ayna…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Fakirleşme enflasyonu...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Fakirleşme enflasyonu…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Patinaj...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Patinaj…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları