Çetin Ünsalan: Ülkenin Milor sağlaması
10 Mart 2025Ülkede gastronomi dalında bir turizm açılımı sağlamaya çalışırken, önüne gelen Anadolu’nun en ücra köşesinden bile gidip gurmecilik oynarken, ülkenin belki de tek gerçek gurmesine yaptığı yorum nedeniyle inceleme başlatıldı.
Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı incelemenin gerekçesi ne? Örtülü reklam mı var? Öncelikle bu klasmana gelmiş, hatta hocalık yapan birinin örtülü reklam yapma ihtimali gerçekten sizce nedir? Ayrıca bunun bir reklam anlaşmasının ürünü olsa, regülasyonlar bakımından Avrupa kültürüne yakın bir kişinin bunu yapma olasılığı mümkün mü?
Elbette hayatta her şeyin mümkün olabileceğini biliyoruz. Fakat sosyal medya bu uygulamalarla yıkılırken, mesleği bu olan, yazan çizen, şimdiki medya yapılanmasında da video ile bunu anlatan birinin incelemeye alınma gerekçesi gerçekten bu mu?
Yoksa mesele İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Lokantası’na yönelik fiyat, kalite ilişkisini ortaya koyan analizi mi? Şimdi bir an için sakin durup düşünün. Şayet bunun içinde bir reklam dokusu varsa, normal lokantalara gidip yemek yiyebilen insanlara hitap etmesi mümkün mü?
Sizce geçim sıkıntısı çeken ve dışarıda istenen bedellene yemek yeme ihtimali kalmayan insanların tercih ettiği Kent Lokantası’nın reklamı mantıklı mı? Diyeceksiniz ki, siyasi reklam olabilir.
Öküz altında buzağı arayacaksanız, işin bu boyutunu da değerlendirelim. Öncelikle böyle bir harcamanın Sayıştay denetimindeki belediyede ortaya çıkması çok kolay. Peki ihtiyaca binaen gidilen bir yerin reklamı gerekir mi?
Diyelim ki tanıtımını yaparak ön plana çıkması sağlanmak istendi. Sizce bunun için Vedat Milor’un yazmasına gerek var mı? Zaten konuyla ilgili yetkililer her yerde anlatıyor. Ayrıca dert reklamsa, buradaki fısıltı gazetesinden daha büyük bir etki alanı olamaz.
Vedat Milor, gurme özelliğiyle, belki lüks bir restoranda bunu yapıyor olsa, anlamlı olabilirdi. Fakat iktidarın önce küçümsediği, halkta karşılığı olduğunu görünce sahiplendiği bir projenin rahatsızlığını, zaten işi bu olan ve alanında niteliğe sahip biri tarafından denetlenmesi niye rahatsızlık yaratır?
Aslında bu fotoğraf bize ülkenin sağlamasını veriyor. Yapılan işin hiçbir önemi yok. Kimin tarafından yapıldığının ve siyaseten iktidar dışında birine fayda sağlayıp sağlamayacağının kriter olarak ortaya konulduğunu görüyoruz.
İşte asil ile vekilin arasındaki karışıklık bizi bu noktalara kadar taşıdı. Milletin parasıyla yapılan işleri, yine Millet’in fertleri kullandığında, oy verdiği partiye göre yorumlayan ve ona göre tavır takınan bir zihniyet, işi bu aşamaya kadar getirdi.
Ortada yapılan bir iş varsa, bunun kimin tarafından yapıldığı siyasetin konusu, vatandaşın meselesi değil. Çünkü ister muhalefete ait belediyede olsun, ister iktidar kanadının bizzat kullandığı bütçeler söz konusu edilsin, her şartta harcadığınız para bu memleketin insanlarının. Şu ülkeye kendi şirketinizmiş gibi muamele etmeyi bırakın.