Çetin Ünsalan: Antepli fıstık Suriyeli oldu
6 Ocak 2025Türkiye’nin ihracatta elde ettiği rakamlar üzerinden övünç duyulan kelimeler sarf edilirken, 3 Ocak Cuma günü ajanslara bir haber düştü. “Suriye’den Antep fıstığı ithal edilecek’. Tarihin çelişkisine bakın.
Aslında üretimin çoğu Şanlıurfa’da gerçekleştirilen, ama girişimcilik örneğiyle Antep fıstığı olarak markalaşan ürünümüz, popüler kültürün etkisi ile hayatımıza giren Dubai çikolatasının yarattığı talep nedeniyle, baklavacıların isteğiyle Suriye’den ithal edilecek.
Her şey şaka gibi değil mi? Düşünsenize komşumuz, terör örgütlerinin gölgesinde kaosla boğuşurken, büyük bir nüfusu başta biz olmak üzere farklı ülkelere göç etmişken, savaşın gölgesinde tarım yapmış, üstüne bir de bize satacak.
Peki biz bunu nereden hatırlıyoruz? Birkaç sene önce patates ile ilgili de sıkıntı baş göstermişti. Piyasada patates bulunamıyordu, bu nedenle de yüksek fiyatlar vatandaşın ana gündemi haline geliyordu.
Sonra birdenbire hem de terör örgütlerinin bulunduğu sahadan, Suriye’den patates ithal ettiğimiz açıklandı. Akabinde sorunun büyük ölçüde halledildiği söylendi. Şimdi o patatesler Suriye’den mi geldi, oradan geldi mi gösterildi bilemiyorum.
Ama neresinden bakarsanız bakın çelişkili ve şüpheli bir durumdu. Şimdi de fıstık ile ilgili aynı filmi izliyoruz. Üstelik ürün pestisit sorunuyla geri dönmüşken… Gerçekten Suriye’den mi gelecek, yoksa birileri sakladığı fıstığı Suriye’den mi gelmiş gösterecek bilmiyorum.
Zaten bunu bilmesi gereken de biz değiliz, kamu gücü. Lakin ortadaki fotoğraf çok garip. Biz Suriyelileri burada sahip olmadığımız hakları verip misafir ederken, meğer Suriyeliler memleketlerinde fıstık üretmişler, şimdi de bize satacaklar.
Türkiye’nin plansız ekonomisinin en bariz göstergelerinden biri olan, baklava üreticilerini bile alt üst eden tedarik sıkıntısına neden olan fıstık gündemimizin yeni konusu. Yani bizim Şanlıurfa kökenli Antep fıstığı Suriyeli oldu.
Hem de bunu Suriyeliler Türkiye’deyken, hatta bazıları vatandaşlık alırken başardı. Sizce de burada da bir gariplik yok mu? Asıl problem ise bakış açısında. Her sıkışıldığında çareyi ithalatta arayan ekonomi yönetimi, sonunda sektörleri de bu noktaya getirdi.
Mesela böyle bir problem sonrasında, ülkenin üreticileri, yurtiçinde üretimin genişletilmesi, planlanması ya da verimliliğinin arttırılması ile ilgili bir taleple gündeme gelmiyorlar. Ne yapıyorlar?
Hemen ithal edelim ve sorunu çözelim. Peki bu yıl problemi aştınız. Gelecek yıl fıstık üreticisinin nasıl bir sorun ile baş edeceğini biliyor muyuz? Et fiyatları arttı, et yetmiyor, ithal edelim.
Fıstık, Dubai çikolatası oldu, baklavaya kalmadı, ithal edelim. Nasıl da kolay çözüm değil mi? Ama bu kolaycılık bizi hızla her alanda üretimsizleştirdi farkında değiliz. Artık günlük düşünmeyi bırakmanın zamanı gelmedi mi? Yoksa Suriyeli Antep fıstığı daha mı cazip?