Erdoğan: 2 yıldır uyguladığımız ekonomik kazanımlarımızı CHP yok ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki bakanlar toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Erdoğan açıklama yaptı. Konuşmasında Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine değinen Erdoğan,”Son günlerdeki tartışmalar Türkiye’siz bir Avrupa güvenliğinin olamayacağını göstermiştir. Sadece güvenlik boyutuyla değil ekonomiden diplomasiye, ticaretten sosyal hayata birçok alanda Avrupa’nın ülkemize ihtiyacı açıkça ikrar edilmeye başlandı.” dedi.

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP lideri Özgür Özel’in sokak çağrısını eleştiren Erdoğan, “Ekonomi programımızı uygulamayı aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Böyle dönemlerde ana önceliğimiz makro finansal istikrarı korumaktır. İki yıldır uyguladığımız yeni ekonomi programımız sayesinde elde ettiğimiz kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“AVRUPA’NIN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR”

Son günlerdeki tartışmalar Türkiye’siz bir Avrupa güvenliğinin olamayacağını göstermiştir. Sadece güvenlik boyutuyla değil ekonomiden diplomasiye, ticaretten sosyal hayata birçok alanda Avrupa’nın ülkemize ihtiyacı açıkça ikrar edilmeye başlandı. Avrupalı dostlarımız Türkiye ile ilişkilerin önemini anlıyor.

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ

“Sayın Trump’ın ikinci döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin farklı bir ivme yakalaması pekala mümkündür. Samimi geçen görüşmemizde Sayın Trump’la 100 milyar dolarlık ticaret hedefimizin önündeki tüm engellerin kaldırılması dahil birçok önemli meseleyi ele aldık.”

“Baharın müjdecisi olan bolluk ve bereketlilik bayramı Nevruz’u büyük bir coşkuyla kutladık. Birkaç menfi fotoğraf dışında milletimizi üzen, tedirgin ve rencide eden nahoş olaylar yaşanmadı. Nevruz’un resmi bayram olarak kutlanmasını arzu ediyoruz. Türk dünyasının ortak anma ve kutlama günü olarak önümüzdeki zirvede teklif edeceğiz.”

Nevruz etkinliklerinden yansıyan bazı görüntüleri tasvip etmiyoruz. Buna rağmen kutlamaların olaysız gerilimsiz şiddetsiz biçimde gerçekleştirilmesini milletimizin dirliği ve birliği adına çok anlamlı buluyoruz. Bir polisimizin ücretini kendi cebinden ödeyerek engelli vatandaşımızdan satın aldığı pamuk şekerini çocuğa vermesi ana muhalef tarafından konu yapılıyor. Taşla, topayla, molotofla polisimize saldıranlara kucak açanlar, polisimizin çocuğa pamuk şekeri ikram etmesini dillerine doluyorlar. Utanmadan pamuk şekeri üzerinden hamaset yapıyorlar. Polise taş, molotof, asit atılmasıyla, baltayla saldırılmasıyla bir sorunları yok. Esnafın dükkanının, camının, çerçevesinin indirilmesiyle bir dertleri yok. Tarihi camilerimizin avlusunun afedersiniz meyhaneye çevrilmesiyle hiçbir problemleri yok. Ama Nevruz’da polisimizin çocuklara pamuk şeker dağıtması onları rahatsız ediyor. Bu faşizan dil millet karşısında her zaman kaybetmiştir bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Terörsüz Türkiye hedefine yaklaştıkça, istismar malzemeleri ellerinden alınanların bu tür hezeyanlarına anlaşılan daha çok şahit olacağız. Biz milletimizin kırk yıldır kanını, kaynaklarını emen terör müsibetinden kurtarmakta kararlıyız.

“Genel Başkan dahil ana muhalefet partisi yöneticileri maalesef çok büyük şuursuzluk örneği sergilemiştir. Yolsuzluk, soygun, irtikap, rüşvet iddialarına cevap vermek yerine 5 gün boyunca siyasi tarihimizin en seviyesiz, hukuk yoksunu açıklamalarına imza attılar. CHP’nin demokrasi anlayışının açık oy gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Vandalların saldırılarında yaralanan polislerimizin, camı kırılan esnafımızın, zarar verilen kamu malının tek sorumlusu ana muhalefet lideri ve şürekasıdır. Milletin sinir uçlarıyla daha fazla oynamayın. Sadece sloganını değil zihniyetini de aldığınız marjinal sol örgütleri, polisimizin üzerine salmayın. Ana muhalefet partisi kadroları, eski genel başkanlarının o veciz ifadesiyle en iyi yaptıkları iş olan birbirlerini yemeye devam edebilir. Provokasyonlarla vatandaşımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretiniz varsa yolsuzlukların, hırsızlıkların, alınan rüşvetlerin hesabını verin.”

Ekonomi programımızı uygulamayı aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Böyle dönemlerde ana önceliğimiz makro finansal istikrarı korumaktır. İki yıldır uyguladığımız yeni ekonomi programımız sayesinde elde ettiğimiz kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz. Proaktif ve esnek bir yaklaşımla ihtiyaç duyulan tedbirler alınacaktır. Kurumlarımız, piyasaların sağlıklı işleyişi için hem yetkiye hem de iradeye sahiptir. Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankamız, sağlam bir ekip ruhuyla, güçlü desteğimizle gece gündüz demeden tam bir koordinasyon içinde çalışıyor.”