Sosyal Medya

Ekonomi

Mücteba Onurhan Özmumcu: ‘2025 Yılının başında Türkiye Ekonomisi perspektifi…’

2024  yılında yüksek enflasyonla mücadele için talep kısıcı vergileme uygulamaları maliye politikası olarak göze çarptı...

Mücteba Onurhan Özmumcu: ‘2025 Yılının başında Türkiye Ekonomisi perspektifi…’

2024 yılını geride bıraktık. Ekonomik olarak yıl sonu enflasyonumuzu %44,38 puanla tamamlarken; ekonomik olarak büyümemizi de tahmini olarak %3-3,50 bant aralığında tamlamayacağımız öngörülmektedir.

2024  yılında yüksek enflasyonla mücadele için talep kısıcı vergileme uygulamaları maliye politikası olarak göze çarparken; para politikasında ise sıkı para politikası uygulaması yıl boyunca görülmüş , Aralık 2024 döneminde genişletici olarak 2,50 baz puan faiz indirimine gidilmiştir.

Genel olarak enflasyonla mücadelede enflasyon hedeflemesi ve sıkı para politikası uygulamaları uygulanmış olup; maliye politikası etkinliği para politikası etkinliğine nazaran daha çok talep kısıcı uygulamalar olarak göze çarpmıştır.

2025 yılındaki en önemli ekonomik olgular yüksek enflasyonla mücadele politikası ve yeşil enflasyonla mücadele olarak göze çapmaktadır.

Yeşil enflasyonun (greenflation) kısa tanımını yapmamız gerekirse; “Yeşil enerjiye geçiş maliyetlerinden kaynaklı fiyat artışı” nı ifade etmektedir.

Özellikle 2026 yılına kadar gerçekleştirmemiz gereken karbon emisyonunu azaltma zorunluluğumuz maliyet enflasyonunda ciddi bir artış riski doğurabilir. Bunun için de doğru maliyetlendirme analizleri ve doğru maliyet fizibilitesi çalışmaları oldukça önem arz etmektedir.

2025 yılında ekonomik olarak hem enflasyonla mücadele hem de yeşil enflasyonla mücadele bazında  en azından şunları yapmamız ivedilikle elzem olacaktır;

  • Tüketim ekonomisinden ve tüketim ekonomisine bağlı hormonik ekonomik büyümeden  üretim ekonomisine geçmemiz gereklidir. (Üretim yapan kişilere gerekli vergi teşvik politikalarının elden geçmesi gereklidir.)
  • Ara üretim elemanı problemini çözmek için eğitim politikasının yeniden ele alımması
  • Yeşil enflasyon-karbon dönüşüm maliyetlendirmelerinin doğru şekilde analiz edilmesi
  • Enflasyon-faiz denkleminden çıkılıp, enflasyon hedeflemesi politikasının terk edilmesi ve enflasyonun baskılanmaması elzemdir.
  • Döviz kurunun baskılanmasının terk edilmesi gereklidir.
  • Gümrük kotalarında bekleyen ürünler için döviz kolaylıkları sağlanmalıdır, (En azından döviz fırsatçılığının önüne geçilmelidir.)
  • Karbon vergisi uygulamasının Türkiye uygulaması yapılarak şirketlerin karbon konusundaki hassasiyetleri artırılmalıdır. (Ancak yeşil enflasyonla mücadele ederken yüksek maliyetlendirmelerin çıkma olasılığına karşı karbon salınımı yapan üretimlerle uğraşa işletmelere gerekli teşvik ve vergi kolaylıklarının sağlanması gereklidir.)
  • İhracat ve ithalat politikalarının karbon düzenlemesine göre yeniden düzenlenmesi,
  • Vergilendirmede kaynak etkinliği ve adaletli vergileme hassasiyetinin artırılıp vergi toplama kapasitesine göre doğru vergilendirme politikalarının ele alınması gereklidir.

SONUÇ

Bu seneden itibaren üretime, yeşil dönüşüme , ara eleman problemine önem vermez, vergilemede amacına uygun vergilemeden sapar, enflasyon hedeflemesi ve tüketim ekonomisi alışkanlıklarını sürdürür, karbon dönüşüm maliyetlendirmelerini doğru fizibilite etmezsek  yüksek enflasyon daha da kontrolden çıkar ve makroekonomik riskleri daha fazla hisseder hale geliriz. Bu sene bu yüzden çok kritik bir senedir. Gerekenleri ivedilikle yapmamız için süremiz de eskisinden daha da kısıtlıdır.

KAYNAKÇA

 

Mücteba Onurhan ÖZMUMCU

Denetçi – Ekonomist

İletişim: https://linktr.ee/muctebaonurhanozmumcu/

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler