Sosyal Medya

Para-banka-finans

Reuters:  Gelişen Ülke şirketlerinin dış borçlanması zora giriyor

Türk banka ve şirketleri TCMB’nin güçlü TL politikasına ve Fed’in faiz indireceği beklentisine güvenerek, 2024-2025 döneminde net dış borçlanmayı hızla artırdı.  Fed’in çok uzun süre faiz indirmesi olası değil.  Reuters’in aşağıdaki haberine göre ise Türkiye gibi düşük kredi notuna sahip Gelişen Ülkelerden şirket tahvil ihraçlarının faiz maliyeti yükseliyor. Öte yanda, global kredi piyasası hala etkin çalışıyor, yani yeni ihraç yapmak mümkün.

Reuters:  Gelişen Ülke şirketlerinin dış borçlanması zora giriyor

Resesyon olasılığı arttıkça şirket kredileri mercek altında

Yatırımcılar, artan temerrüt riskine karşı daha geniş spreadler talep ediyor

Henüz panik işaretleri sınırlı, ancak çıkışlar ve satış dalgası olası görülüyor

 

Türk banka ve şirketleri TCMB’nin güçlü TL politikasına ve Fed’in faiz indireceği beklentisine güvenerek, 2024-2025 döneminde net dış borçlanmayı hızla artırdı.  Fed’in çok uzun süre faiz indirmesi olası değil.  Reuters’in aşağıdaki haberine göre ise Türkiye gibi düşük kredi notuna sahip Gelişen Ülkelerden şirket tahvil ihraçlarının faiz maliyeti yükseliyor. Öte yanda, global kredi piyasası hala etkin çalışıyor, yani yeni ihraç yapmak mümkün.

 

Son bir haftadır küresel hisse senetlerini sarsan tarife şoku ve resesyon korkuları, şimdi de şirketlerin finansman piyasalarına sıçradı. Bu durum, borçlanma maliyetlerini artırıyor ve düşük riskli şirketler için bile finansman planlarını sekteye uğratıyor.

 

Çarşamba günü ABD tahvilleri büyük kayıplar yaşarken — bu, stresin “güvenli liman” varlıklarını bile etkilediğinin en güçlü göstergesi — gözler artık yaklaşık 35 trilyon dolarlık küresel şirket tahvili piyasasına çevrildi. Bu piyasa, şirketlerin ucuz borçlanmaya yönelmesiyle 2008’den bu yana yaklaşık %40 büyüdü (OECD verileri).

Yatırımcıların, düşük notlu şirket tahvillerini devlet tahvillerine tercih etmek için talep ettiği prim (spread), bir hafta içinde 100 baz puan arttı. Bu, Mart 2023’teki ABD bölgesel bankacılık krizinden bu yana, küresel “çöp tahvil” spreadlerinde görülen en büyük kısa vadeli hareket oldu.

 

Bu gelişme, emeklilik fonları ve uzun vadeli diğer yatırımcıların, daha yüksek kaliteli borçlanıcılardan bile portföylerini arındırmaya başlayabilecekleri yönünde endişeleri körüklüyor. Sabit getirili menkul kıymetlerin büyük kısmının borsa dışı (over the counter) işlem görmesi, satışları izlemeyi ve ölçmeyi zorlaştırıyor.

 

Ancak piyasa hissiyatındaki keskin düşüş çok daha kolay gözlemlenebiliyor. Avrupa’nın en güçlü şirketlerinin borç temerrüdüne karşı sigorta maliyetini ölçen bir endeks (CDS endeksi), Çarşamba günü 2023 sonlarından bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Yatırım yapılabilir kredi notuna sahip olan Almanya merkezli enerji şirketi RWE, bu çalkantıdan etkilenen şirketler arasında yer aldı. Şirket geçen ay bir yeşil tahvil ihracı için bankalarla anlaşmış olsa da, tarife haberleri ve ardından gelen piyasa oynaklığı nedeniyle satış işlemini başlatamadı. Konuya yakın iki kaynak bunu doğrularken, RWE yorum yapmayı reddetti. Japonya’da ise bu hafta üç şirket, toplam 100 milyar yen (yaklaşık 680 milyon dolar) tutarındaki yen cinsi tahvil satışlarını erteledi.

Bazı yatırımcılar için mesele, krizin “ne zaman” bulaşacağı; “olup olmayacağı” değil. Lazard Asset Management’ın küresel sabit getirili menkul kıymetler eş başkanı Michael Weidner şunları söyledi:

“Net bir şekilde görülebilen şey, kredi tarafında likiditenin kurumuş olmasıdır. Likidite ve işlem aktivitesi önce kredi ve yüksek getirili piyasalarda durur, ardından yatırım yapılabilir (IG) krediye sıçrar.”

YATIRIM YAPILABİLİR TAHVİLDE HENÜZ BİR KRİZ YOK

Şimdilik çoğu yatırımcı ve analist, en büyük sarsıntıların, yüksek borç yükü taşıyan, düzensiz kazanç profiline sahip ve resesyondan en fazla etkilenmesi beklenen şirketlerin yer aldığı yüksek getirili (high-yield) piyasada yaşanacağını öngörüyor.

 

Aberdeen’in yatırım yapılabilir kredi direktörü Luke Hickmore, düşük riskli tahvillerde yatırımcılar arasında panik işaretlerinin çok az olduğunu belirtti. UBS’teki kredi stratejistleri ise müşterilerine, kredi piyasalarındaki mevcut durumun “en kötü senaryonun yakınında bile olmadığını” söyledi.

 

İŞLER DAHA KÖTÜYE GİDEBİLİR

 

Finansal hizmetler ve emeklilik danışmanlığı şirketi Hymans Robertson’ın sermaye piyasaları başkanı Chris Arcari, şu ana kadar yaşanan hareketleri sakin karşıladığını ifade etti:

 

“Spread’ler son dönemde getiri arayışıyla çok, çok daralmıştı; biz buradan geliyoruz,” dedi ve ekledi:

“Büyük bir bulaşma görmüyorum. Bu bana makul bir yeniden fiyatlama gibi geliyor. Felaket modunda değiliz.”

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler