Sosyal Medya

Para-banka-finans

Hisseler yatıştı, panik tahvillere sıçradı

Wall Street hisseleri gün sakin başlarken, bu kez ABD tahvilleri fokurdamaya başladı. Ticaret Savaşı çalkantısı daha yeni başlıyor

Hisseler yatıştı, panik tahvillere sıçradı

Tahvil piyasası — düşen hisse senedi piyasası değil — şu anda Wall Street’in gündeminde. Fiyatlar düşerken getiriler fırlıyor; bu da genellikle sabit getirili menkul kıymetlerin güvenli liman olarak görüldüğü resesyon korkularının arttığı dönemlerde alışılmadık bir durum.

 

10 yıllık ABD tahvil faizi 19 baz puan yükselerek %4,45’e çıktı ve gece saatlerinde bir ara %4,51’in üzerine tırmandı. Getiri, Başkan Donald Trump’ın geçen Çarşamba açıkladığı gümrük tarifesi planı öncesindeki seviyesini aşarak Şubat ayından bu yana en yüksek düzeye ulaştı. 30 yıllık tahvil getirisi ise gece saatlerinde %5,02’ye yükseldi; bu seviye en son Kasım 2023’te görülmüştü. 2 yıllık tahvil getirisi ise 2 baz puan artarak %3,76’ya çıktı. Bir baz puan %0,01’e eşittir. Getiriler ve tahvil fiyatları ters yönlü hareket eder.

 

 

Trump’ın yeni tarife paketi gece yürürlüğe girdi ve Çin ithalatına toplam %104 oranında gümrük vergisi uygulandı. Çin ise Çarşamba sabah erken saatlerde misillemede bulundu ve dünya çapında ticaret gerilimini daha da artırdı.

 

Trump, dünyayla bu ticaret savaşını başlatırken, hisse senedi fiyatları sert düştü. S&P 500 endeksi sadece dört işlem gününde %12 kayıpla resesyon endişelerini artırdı. Ancak Çarşamba gününe hafif yükselişle başladı.

 

Normal şartlarda piyasa satışları ve artan ekonomik yavaşlama endişeleri, yatırımcıları güvenli liman olan tahvillere yönlendirerek getirileri düşürmeliydi. Ancak bu kez öyle olmadı. Deutsche Bank’ta başkan yardımcısı ve makro stratejist Henry Allen bir notta şöyle yazdı: “Belki de daha endişe verici olan, ABD Hazine tahvillerinde de çok agresif bir satış yaşanıyor. Bu da tahvillerin geleneksel güvenli liman statüsünü kaybetmekte olduğuna dair kanıtları artırıyor.”

 

Yatırımcılar bu hareketi açıklamak için çeşitli teoriler üzerinde duruyor. Bunlar arasında marjin çağrısı nedeniyle hedge fonların zorunlu satışları ve daha kaygı verici olarak, yabancı yatırımcıların ABD tahvillerini elden çıkarması gibi spekülasyonlar yer alıyor.

 

Jefferies’in baş piyasa stratejisti David Zervos, CNBC’de yayınlanan “Worldwide Exchange” programında şunları söyledi: “Bu bir ticaret savaşı ve ülkeler, zaman içinde biriktirdikleri ABD finansal varlıklarını kullanabiliyorsa… o zaman bazı sorunlar yaratabilirler.”

 

Getirilerdeki yükseliş hem Trump yönetimi hem de ABD Merkez Bankası (Fed) için sorun teşkil ediyor. Beyaz Saray, bir süreliğine, kargaşa içinde geçen tarife sürecinin en azından faizleri düşürerek tüketici için bir tampon sağladığını düşünerek rahatlayabilirdi. Ancak bu hafta faizler tekrar yükseldi.

 

Yardeni Research’ten Ed Yardeni Salı akşamı kaleme aldığı notta şöyle yazdı: “Trump yönetimi yetkilileri, son dönemdeki tahvil faizlerindeki ve mortgage oranlarındaki düşüşü sahipleniyordu. Ne yazık ki, 10 yıllık tahvil faizi yükseliyor.” Yardeni, “Bu neden oluyor? Sabit getirili yatırımcılar, Çin ve diğer yabancıların ABD tahvillerini satmaya başlayabileceğinden endişelenmeye başlamış olabilir,” diye ekledi.

 

Öte yandan, Fed dünya genelinde tarifelerin enflasyonu artırması nedeniyle faiz indiriminde temkinli davranabilir. Ancak getiriler yükselmeye ve resesyon korkuları büyümeye devam ederse, faiz indirmeye zorlanabilir.

 

Yine de bir faiz indirimi kısa vadeli faizleri etkileyebilirken, uzun vadeli faizlerde daha büyük bir sıçramayı tetikleyebilir. Zira yatırımcılar, daha gevşek bir Fed’in uzun vadede daha fazla enflasyona yol açacağını öngörebilir.

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler