Marmara kabuğunu kırıyor mu? Risk bitmedi ama rota çizildi: Resmen haberci

İstanbul, bugün bir kez daha derinlerde sakladığı büyük gerçeği hatırladı. İstanbul ve çevresi 23 Nisan’da saat 10.42’de Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Bu sarsıntı bir uyarı mı, yoksa beklenenin kendisi mi? Yanıtı zaman gösterecek. Ancak bilim insanları hemfikir: Marmara hala suskun değil. Deprem sonrası artçı sarsıntılar devam ederken, uzmanlardan gelen değerlendirmeler kamuoyunda yeni tartışmaların fitilini ateşledi.

İstanbul’da Korkutan 6,2’lik Deprem

İstanbul ve çevresi 23 Nisan’da saat 10.42’de Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Sarsıntı İstanbul’un pek çok ilçesinde hissedilirken, vatandaşlar büyük panik yaşadı. Deprem sonrası artçı sarsıntılar devam ederken, uzmanlardan gelen değerlendirmeler kamuoyunda yeni tartışmaların fitilini ateşledi. Bu deprem beklenen “büyük İstanbul depremi” miydi, yoksa onu tetikleyebilecek bir öncü mü?

Büyük Deprem Değil Aksine Habercisi

Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, X hesabından yaptığı açıklamada sarsıntının beklenen büyük Marmara depreminin kendisi olmadığını belirtti. Görür, depremin Kumburgaz fay zonunda gerçekleştiğini ve bu bölgenin Marmara’da 7’nin üzerinde bir deprem üretebileceği uyarısında bulundu. Görür’e göre 23 Nisan’daki sarsıntı, fay hattında biriken stresi azaltmak yerine artırmış olabilir.

Bu Tip Depremler Bizi Uyarmalı

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz ise 6,2 büyüklüğündeki depremin önemli olduğunu, çünkü büyük bir depremin öncüsü olabileceğini ifade etti. Tüysüz, “Bu bölge stres biriktiren, kilitli bir fay segmenti. Zaman zaman bu stres bazı bölümlerde kırılarak küçük depremler üretiyor ama bu, büyük depremin önüne geçmez” dedi.

Beklenen büyük deprem için yaklaşık 30 tane 6 büyüklüğünde deprem gerektiğini belirterek, bu sarsıntının yalnızca “bir kısmı” boşalttığını vurguladı.

Fay Segmenti Kırıldı

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Bektaş ise bu bölgedeki fayın sürünerek enerji boşalttığını ve bu nedenle daha büyük bir deprem beklemediğini söyledi. Ancak Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nden Dr. Yasemin Korkusuz Öztürk, kırılan segmentin hemen doğusunda ciddi enerji birikimi olduğunu ve bu kısmın İstanbul merkezine daha yakın olduğunu belirtti. Bu durumun riski daha da artırdığına dikkat çekti.

“Beklenen Deprem Olabilir” Diyenler de Var

Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Burak Çatlıoğlu ise daha radikal bir görüş ortaya koydu. Çatlıoğlu’na göre bu sarsıntı, büyük İstanbul depreminin ta kendisi olabilir. “Bu bölge 1912 ve 1999 depremleriyle çevrelenmişti, arada kırılmayan bir kesim kalmıştı. O da bugün kırıldı” diyerek 6,2’lik depremin önemini vurguladı.

Kimse Net Konuşamaz

Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Süleyman Pampal ise her iki görüşün de belirli dayanaklara sahip olduğunu ifade ederek, “Bir taraf tamamen haklı, diğer taraf haksız demek doğru değil” dedi. Pampal, fayın su altındaki kırık yüzeylerinin detaylı incelenmeden net bir sonuca varılamayacağını belirtti.

Artçılar Sürecek Risk Bitmedi

AKOM Bilim Kurulu da yaptığı açıklamada, bölgede artçı depremlerin bir süre daha süreceğini ve riskin tamamen ortadan kalkmadığını belirtti. Uzmanlar, vatandaşların deprem bilincini artırmaları ve olası bir büyük depreme karşı hazırlıklı olmaları gerektiği konusunda uyarıyor.