FÖŞ-ANALİZ: Cumhurbaşkanlığı yarışı başladı, İmamoğlu önde
18 Şubat 2025Hafta sonunda AKP kaynakları ilk kez erken seçim fikrini dile getirerek, CHP’ye 2027 Ekim veya Kasım ayını teklif ettiler. Özel ise en geç Kasım 2025’i kabul edecek. CHP bu konuda ciddiyetini ispat etmek için 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayını seçmek için ön seçim yapacak. Anketlere göre, İmamoğlu yarışa katılmayan Mansur Yavaş ve Erdoğan’ın önünde gidiyor. HalkTV yazarı İsmail Saymaz’a göre, bu tür anketler Erdoğan’ı telaşlandırdı. CHP’nin ön seçimini iptal için yargı devreye sokuldu. Tüm bunların AKP’ye ne denli yarar sağlayacağı parti içinde dahi tartışma konusu. En taze ankete göre, AKP-CHP başabaş. Yazarımız Güldem Atabay, CHP’nin kurulan kumpaslarla mücadele stratejisini anlattı.
Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi: 3 aday olursa seçim 2. tura kalıyor; İmamoğlu, Erdoğan’a fark atıyor
Nefes yazarı Aytunç Erkin, Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi’nin (TEAM) gerçekleştirdiği Cumhurbaşkanı seçimi anketinin sonuçlarını paylaştı. Buna göre; Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın aday olduğu 3’lü seçimde Erdoğan birinci olurken, İmamoğlu ikinci sırada yer alıyor, seçim ikinci tura kalıyor. İkinci turda ise İmamoğlu yarışı açık arayla önde tamamlıyor.
Aytunç Erkin, “İmamoğlu: Yüzde 57.2 Erdoğan: Yüzde 42.8” başlıklı yazısında, şunları kaydetti: TEAM’in ‘cumhurbaşkanlığı’ anketinde ilk çalışma üçlü yarışa göre yapılmış.
Kararsızlar dağıtıldıktan sonra Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan yüzde 37, CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 35.9, Bağımsız aday Mansur Yavaş yüzde 19.7, diğer yüzde 7.4 çıkıyor.
Peki ikili yarışta sonuç ne oluyor?
Erdoğan ve İmamoğlu’nun en yüksek iki oyu aldığı birinci tur sonucunda seçim ikinci tura kalıyor. Kararsızlar dağıtıldıktan sonra Ekrem İmamoğlu yüzde 57.2, Tayyip Erdoğan yüzde 42.8 oy alıyor.
ORC anketi: İmamoğlu Yavaş’ın az farkla önünde
ORC Araştırma’nın son anketinde muhalefetin cumhurbaşkanı adaylığı için en güçlü isim Ekrem İmamoğlu çıktı. Katılımcıların yüzde 37,9’u İmamoğlu’nu desteklerken, Mansur Yavaş yüzde 35,2 ile ikinci sırada yer aldı.
İsmail Saymaz: Maksat, CHP’ye ön seçim yaptırmamak
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak adı geçen İBB Başkanı İmamoğlu hakkında 5 ayrı dosyadan yaklaşık 23 yıl hapis ve 5 kez ‘siyasi yasak’ istendi. Art arda gelen dosyalar için ‘Beni siyasette devre dışı bırakma çabasını gösteren kişinin adı belli’ diyen İmamoğlu, adres olarak Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ı gösterdi.
İsmail Saymaz’a göre, amaç CHP’ye ön seçimi yaptırmamak
Kurultayda Kılıçdaroğlu’nu desteklemiş başka delegelerin de önümüzdeki hafta dava açabileceği ya da tanık olarak dinlenebileceği ileri sürülüyor. İçlerinden “Para dağıtıldı” diyenler çıkabilir. Bu ifadeler kurultayın iptali yargılamasında kanıt olarak kullanılabilir.
Amaç, İmamoğlu’na meşruiyet kazandıracak olan 23 Marttaki ön seçimi yaptırmamak. 23 Mart’tan önce CHP’nin 38. Kurultayını iptal ettirmek. İmamoğlu’nun adaylığının önüne geçmek.
Eğer plan tutarsa asliye hukuk mahkemesi ihtiyati tedbir kararı verip CHP’yi kurultaya götürür. bir sonraki adım Özel’i ve İmamoğlu’nu sahtecilikle suçlamak olabilir.
Bu arada, kurultayda 70 milyon dolar dağıtıldığı iddiasının çok yönlü araştırıldığı ileri sürülüyor. MASAK ve Mali Şube’nin tanıklarla görüştüğü ve telefon sinyallerine bakıldığı iddia ediliyor.
Ön seçim olmasaydı… CHP ön seçim kararı almasaydı, kurultayda şaibe soruşturması büyük ihtimalle cumhurbaşkanlığı seçiminden önce uyandırılacaktı. CHP’nin kararı ve İmamoğlu’nun adaylığı hesapları alt üst etmiş görünüyor.
İmamoğlu’nu durdurmak için CHP içerisinden şaibeli tanıklar bulunuyor. Ayarlanmış delegelere davalar açtırılıyor. Kurultayda şaibe iddiası giderek CHP’ye kurulan bir kumpasa dönüşüyor.
Güldem Atabay: CHP’nin oyun planı
Özgür Özel’in CHP’nin başına geldiği 2023 sonbaharındaki CHP kongresi hakkında açılan soruşturma ve şikayetler kadar Ekrem İmamoğlu’na bir siyasi yasak gelip gelmeyeceği tartışmaları CHP yönetimini yorarak tam olarak Türkiye gündemine odaklanmalarına engel olmaya devam edecek.
Fakat CHP kanadında 23 Mart’ta CHP’li tüm üyelere Türkiye çapında konacak sandıktan çıkan sonuç, seçim kampanyasının da başlangıcı olacak. 23 Mart CHP sandığından çıkacak aday Türkiye turlarına başlayarak CHP’nin ve kendisinin programını detaylı olarak anlatmaya başlayacak. CHP’nin tüm üyeleri için kuracağı sandıktan çıkma olasılığı yüksek görünen isim ise şimdilik İmamoğlu gibi görünüyor.
Dolayısıyla yılın ikinci yarısında CHP kanadında çok daha fazla hareketlilik görmek mümkün. Adaylık seçimi patinajının bitmesiyle İmamoğlu veya Yavaş birbiri ile kapışarak enerjiyi dağıtmadan, ikisinden birinin liderliğinde hem CHP’nin programını açıklamış olacaklar hem de vatandaşla iletişimi artıracaklar. Biz de bu adımların anketlere yansımalarını izleyebileceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından en tehlikeli ismin İmamoğlu olduğu uzun zamandır çok net. Eğer CHP sandığından çıkan isim İmamoğlu olursa, Erdoğan’ın hukuk örtüsüyle İmamoğlu’nu hedef alışlarının ne kadar sertleştiğini de tecrübe edeceğiz.
Kulis haberlerine göre, Yavaş tam olarak ikna olmamış olsa da kendisine teklif edilen TBMM başkanlığı rolüne sıcak bakmaya başladı. Yavaş’ın CHP içinde birlik ve beraberlik mesajı verirken, “Türkiye çok şeylere gebe” sözleri de elbette son derece dikkat çekici.
CHP seçiminden çıkacak sonucu izleyeceğiz. Ancak şimdilik görünen İmamoğlu’nun aday olarak seçilme olasılığının daha yüksek oluşu. Üçlü zirve ardından gelen açıklamalardan anlaşılan da Yavaş’ın sistemin güçler ayrılığı sürecinin yeniden tesisinde önemli bir sahibi olarak konumlanacağı.
Tüm bunların gerçekleşmesi için doğal olarak CHP ve adayının 2026 sonlarında olası görünen erken seçimi kazanmaları gerek. Bu amaca yönelmekte başarı seviyesini de CHP adayının başlatacağı seçim kampanyası turları ve söylemi eşliğinde 2025 ikinci yarısından itibaren aşağı yukarı kavramaya başlayacağız.
AKP yönetimi de bu süreçte elbette ekonomi yönetiminde ve muhalefet ve muhaliflerle mücadele yöntemlerinde elleri boş durmayacak.
Öcalan’ın 15 Şubat olarak dillendirilen silahları bırakma daveti ise gerçekleşmedi. Ama gidişat her ne kadar sıkıntılı olsa da bu çağrının geleceğini gösteriyor. İmralı heyetinin Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne gitmesi ve KDP Başkanı Mesut Barzani ile 2 saate yakın görüşmesi bu gidişatta ilerleme olduğunu destekliyor. Öcalan’dan açıklama için hükümet bastırmakta. Mart ayı tamamlanmadan bu açıklamanın gelmesi şaşırtıcı olmayacak.
Şimdilik anlaşma DEM parti tarafından yeni bir çözüm süreci olarak lanse ediliyor ve içinde bir aşamada demokratik adımlar da olacağı ima ediliyor. Hükümet açısından Öcalan’a silah bıraktırma çağışı daha işlevsel. Suriye Kürtlerini HTŞ altına sokmak ve Türkiye’deki DEM partili Kürt seçmenin Erdoğan arkasında hizalanması amaçlı görünüyor. Murat Yetkin de benzer bir çıkarım yaptı hafta sonu yazısında:
“Yarın ne olur bilemem ama gün itibarıyla görünen, DEM Parti’nin AK Parti ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakına yeni üye adayı olduğu. DEM’in son Parti Meclisi bildirisi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Güney Asya temaslarından dönerken söylediklerini üst üste koyduğumuzda gün itibarıyla görünmeye başlayan formülün de “Öcalan tecridinin kaldırılması, artı Kürtçe eğitim eşittir Erdoğan’a ömür boyu başkanlık hakkı” olduğu da anlaşılıyor. Dediğim gibi bakarsınız yarın rüzgâr ters yönden esmeye başlayabilir”.
Kısaca 2025’in ikinci yarısından itibaren siyasi açıdan son derece haraketli günler bizleri bekliyor.