Genel
M Serdar Kuzuloğlu: Yapay Zeka enerji krizi yaratabilir mi?
Dünya büyük ikilemle karşı karşıya: Hem temiz enerji hedefi, hem de YZ'nın sürekli artan enerji tüketimi karşılanabilir mi?
Küresel enerjinin neredeyse üçte birini tek başına tüketen Çin, kömüre dayalı enerji üretiminde de lider konumda. Hükümet yenilenebilir (yeşil) kaynaklara yönelik yatırımlarını durmaksızın sürdürüyor. Ancak talebin büyüklüğü, (iklim krizinin baş sorumlularından) kömürün ucuzluğu ve yaygınlığı sebebiyle tablo yakın zamanda değişecek gibi görünmüyor. Yüzde 7’lik payıyla ABD’nin ardından dünyanın en büyük 3. enerji tüketicisi Hindistan’da da enerji üretimi ağırlıklı olarak kömüre dayalı.
Birkaç sene öncesine dek enerji arzını sanayi ve imalat sektörlerinin ihtiyaçları belirliyordu. Bugünse YZ hizmetleri ve kriptopara piyasalarının “veri merkezi” olarak adlandırılan tesisleri muazzam miktardaki enerji tüketimiyle temel unsurlardan biri haline geldi. Şimdiden küresel enerji tüketiminin yüzde 3’ünden sorumlu bu yapıların faaliyet sırasında ürettiği harareti gidermek dahi başlı başına bir mesele.
Dijital dünyanın en büyük hizmetlerinden Google, hizmetlerini 12 ülkeye yayılan 25 veri merkeziyle yürütüyor (denizde yüzen örnekler de var). Bu yapılar halihazırdaki 14 teravatsaatlik tüketimle orta ölçekli bir ülkenin toplamı kadar enerjiye ihtiyaç duyuyor. Neyse ki bu alanın en büyük oyuncuları ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynakları kullanımını önceliyor. Microsoft, Apple, Meta ve Google 2030; Amazon ise 2040 yılına dek sıfır karbon salımı taahhüdüne sahip.
Ne var ki sektörün doymak bilmez iştahına yetişmek kolay değil. ChatGPT adlı sohbet botuyla tanınan OpenAI’ın CEO’su Sam Altman, Şubat ayında çip ve enerji ihtiyacını karşılamak için bir yatırım turuna çıkmıştı. “7 trilyon dolar” tutarındaki arayışı, talebin büyüklüğüne yönelik ibretlik bir ipucuydu.
Kriptoparaların üretimi ve işleyişinde ihtiyaç duyulan enerji de yabana atılır türden değil. Cambridge Bitcoin Elektrik Tüketim Endeksi’ne göre sadece Bitcoin madenciliği (üretimi) için yıllık 100 ile 150 teravatsaat arası enerji tüketiliyor.
Uluslararası Enerji Ajansı, 2022’de 460 teravatsaat enerji tüketen veri merkezlerinin 2026’da bin teravatsaat seviyesine ihtiyaç duyacağını öngörüyor. Özellikle İrlanda gibi veri merkezlerinin yoğunlaştığı ülkelerde toplam enerji kapasitesinin yüzde 32’sinin veri merkezlerine ayrılması söz konusu.
Bu gidişat kaçınılmaz olarak yeni kaynak arayışlarını gündeme taşıyor. 2022 yılında Avrupa Birliği’nin öncülüğünde (“yenilenebilir” olmasa da karbon salımına sebep olmadığı için) “yeşil enerji” kapsamına alınan nükleer santraller bu sebeple yeniden hız kazandı. Vaktiyle kapatılan Avrupa ve ABD’deki tesisler büyük yatırımlarla yeniden faaliyete geçmeye başladı. Hatta Westinghouse, ihtiyaç duyulan bölgelere kamyon dorsesinde taşınarak kolayca kurulabilecek “eVinci” kodlu bir mikro nükleer reaktör dahi geliştirdi.
Çalışmaların hızlandığı bir diğer sektörse füzyon enerjisi. “Commonwealth Fusion Systems” adlı girişimin bu hafta tanıttığı ve 2030’da hayata geçirmeyi hedeflediği “ARC” kodlu füzyon reaktörü, 400 megavat enerjiyi temiz ve neredeyse sonsuz süre üretmeyi vaat ediyor (Güney Kore’deki “Tokamak” kodlu benzer projeye 7 Ocak 2022 tarihli yazımda yer vermiştim).
2025 yılı enerji sektöründe üretim, depolama, dağıtım ve tüketime yönelik birçok çözüm ve yatırıma sahne olacak gibi görünüyor.
Alıntıdır, makalenin tamamını okumak için tıklayın