Sosyal Medya

Ekonomi

ANALİZ:   Yerleşiklerin döviz tahvil alımı rekor seviyelerde

Gedik  Yatırım analizine göre, Aralık ödemeler dengesi verilerinde en önemli değişimler sermaye kaleminde oldu.  Türk vatandaşları ve kurumsallar yüksek miktarda Hazine ve bankaların döviz tahvillerinde alım yaptı.  Ancak, bankalar net dış finansman sağlamakta çok başarılı.  Cari açık 2025 yılında artış gösterecek olsa da, seviye olarak düşük kalacak. 

ANALİZ:   Yerleşiklerin döviz tahvil alımı rekor seviyelerde

Gedik  Yatırım analizine göre, Aralık ödemeler dengesi verilerinde en önemli değişimler sermaye kaleminde oldu.  Türk vatandaşları ve kurumsallar yüksek miktarda Hazine ve bankaların döviz tahvillerinde alım yaptı.  Ancak, bankalar net dış finansman sağlamakta çok başarılı.  Cari açık 2025 yılında artış gösterecek olsa da, seviye olarak düşük kalacak.  TCMB $160 milyarı aşan rezervleriyle kuru istediği gibi kontrol edebilir.

Gedik Yatırım’ın baş ekonomist Serkan Gönençler tarafından kaleme alınan analizi şöyle:

Aralık’ta cari açık 4,65 milyar $ ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti

Aralık’ta cari açık 4,1 milyar $’lık medyan beklenti, bizim 4,2 milyar $’lık tahminimizin üzerinde 4,65 milyar $ oldu. Bu sonuçla, 12-aylık birikimli cari açık 7,0 milyar $’dan 10,0 milyar $’a (GSYH’nin %0,7’si) yükselirken 2024 yılını da bu seviyeden tamamlamış oldu. Cari açık Mayıs 2023’te 56 milyar $ ile zirve seviyesine ulaştığında bu oran o dönemde GSYH’nin kabaca %5,5’ine işaret etmekteydi.

TCMB’nin uygulama değişikliği, bankaların bu seneki Eurobond ihraçlarının ağırlıklı olarak yurtiçi yerleşiklerce alındığını gösteriyor

 

TCMB’nin Aralık verileriyle birlikte, Portföy Yatırımları kalemi altında gösterilen menkul kıymet (Eurobond) ihraçlarına ilişkin yaptığı önemli uygulama değişikliğinden bahsetmek gerekiyor. TCMB yapılan değişiklikle, yurt içi yerleşiklerce yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerdeki artık sadece yurt dışı yerleşiklerin net alımının gösterildiğini belirtiyor. Buna paralel olarak, yurtiçi yerleşiklerin de, sadece yurt dışı yerleşiklerce ihraç edilen menkul kıymetlerdeki net alımı gösteriliyor. Bu değişiklikler sonrası özellikle bankaların net Eurobond ihraçları kaleminde önemli düşüşler olduğu görülüyor.

Örneğin, bankaların uygulama değişikliği öncesi 2024 Kasım itibariyle (11 aylık) net Eurobond ihraçları 14,0 milyar $ iken, uygulama değişikliği sonrası bu rakamın 3,2 milyar $’a gerilediği görülüyor. Başka bir ifadeyle, bankaların bu sene Ocak-Kasım dönemindeki 14,0 milyar $’lık net Eurobond ihracının sadece 3,2 milyar $’lık kısmının yurtdışı yerleşiklerce, kalan büyük kısmının ise yerli yatırımcılar tarafından satın alındığını söyleyebiliriz.

Uygulama değişikliği ile birlikte net Eurobond ihraç tutarları, şirketler için 4,9 milyar $’dan 3,7 milyar $’a, Hazine için de 2,7 milyar $’dan 0,7 milyar $’a geriliyor. Yurtiçi yerleşiklerin yurtdışından net menkul kıymet alımlarının ise 23,4 milyar $’dan 8,7 milyar $’a düştüğü görülüyor.  Bu revizyonlara karşın, bankaların yurtdışı borçlanmasının halen 2024 yılındaki en önemli finansman kalemi olduğunu söyleyebiliriz. Şöyle ki, bankaların 2024’te 25,0 milyar $’ı kredi borçlanması, 3,2 milyar $’ı tahvil ihracı olmak üzere 28,2 milyar $’lık finansman gerçekleştirdiklerini söyleyebiliriz.

Hazine’nin Eurobond ihraçları 2021 ve 2022’de yurtiçi yerleşikler tarafından alınırken, son 2 senede yurtdışı yerleşikler tarafından satın alınmış

Uygulama değişikliği sonrası, Hazine’nin geçmiş yıllardaki brüt Eurobond ihraç tutarları baz alınarak, bu ihraçların yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklere göre kırılımı da hesaplanabiliyor. Bu rakamlara göre, Hazine’nin Eurobond ihraçlarının alıcısının 2021 ve 2022 yıllarında ağırlıkla yerli yatırımcılar, son 2 senede ise yabancı yatırımcılar olduğu net bir şekilde görülüyor. Örneğin, 2021 yılındaki 10 milyar $’lık Eurobond ihracının 7,9 milyar $’lık kısmı yerli yatırımcı tarafından alınmışken, 2024’te 11,1 milyar $’lık ihracın 9,1 milyar $’lık kısmı yabancı yatırımcı tarafından alındığını hesaplıyoruz.

Cari açık 2025’te GSYH’nin %1,5-2,0’si seviyelerinde dengelenebilir

Kasım ayı ile birlikte yükselişe geçen cari açıktaki bozulmanın Aralık ayı ile birlikte daha da belirginleştiği (beklendiği gibi) görülüyor. İthalattaki ivmelenmenin önümüzdeki aylarda devam etmesi ve olumlu baz etkilerinin terse dönmesiyle, cari açığın 2025 yılında da yükselişine devam edeceğini düşünüyoruz. Buna karşın, cari açığın yıl boyu GSYH’nin %1,5-2,0’si düzeyinde finanse edilebilir seviyelerde kalacağını öngörüyoruz. 2025 sonu cari açık tahminimiz 25 milyar $ olarak (GSYH’nin %1,5’i) ortaya çıkıyor.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler