Para Gelişen Piyasalardan kaçıp, ABD’ye yığılıyor

Bloomberg’de yer alan haberde, JPMorgan Chase & Co.’nun EPFR verilerini yorumlayan raporunda fon yöneticileri bu yıl şu ana kadar gelişmekte olan ülke (GOÜ) hisse senetleri ve tahvillerine tahsis edilen fonlardan 8,5 milyar dolar çektiği not edildi. Satışlar, Şili pezosundan Çin ve Hindistan hisse senetlerine, Romanya ve El Salvador devlet tahvillerine kadar dünya çapında  GOÜ varlıklarını vurdu.

GOÜ hisse senetleri endeksi Ocak ayı başlarında düzeltmeye girdi (zirveden %10 değer yitirdi)  ve dolar tahvilleri kayıplar yazıyor. Gelişmekte olan para birimlerinin çoğu bu yıl dolar karşısında düşüşte; Hindistan rupisi ve Brezilya reali de dahil olmak üzere bazıları rekor düşük seviyelerde veya rekora yakın seviyelerde işlem görüyor.

Doların aralıksız yükselişi karşısında para birimlerini müdahalelerle koruyan Asya merkez bankaları, kur yönetimine odaklanmak yerine ekonomilerini desteklemek için faiz indirimlerini değerlendirmeyi düşünmeye başlıyor.

Wells Fargo’nun küresel ekonomik görünüm raporuna göre, Trump yönetiminin ABD’nin tüm ithalatına yüzde 5’lik bir evrensel gümrük vergisi uygulaması ve Çin’in ABD’ye yaptığı tüm ihracata yüzde 30’luk bir gümrük vergisi uygulaması varsayımı temel senaryo.   Wells Fargo analistleri şöyle yazdı:

“Bu tarife varsayımları altında, küresel ekonominin 2024’teki %3’e yaklaşan büyüme seviyesinden bu yıl  %2,5’a yavaşlayacağını tahmin ediyoruz. GOÜ ekonomilerinin, daha yavaş bir küresel büyüme ortamında özellikle kırılgan olduğuna da değindik. ABD ile ticari bağlantılar, gelişmekte olan piyasalarda çok belirgindir; gelişmekte olan ekonomilerin çoğu, ihracata ve daha istihdama güç sağlamak için ABD tüketici talebine bağımlıdır.

Gelişmekte olan ülkeler aynı zamanda finansal piyasa gelişmelerine ve sermaye akışlarına da duyarlıdır. Belirsiz ABD ticaret politikası, piyasa katılımcılarının sermayeyi riske duyarlı gelişmekte olan piyasalara tahsis etmek yerine güvenli limanlar aramasına neden olabilir. Gelişmekte olan birçok ekonominin sermaye girişlerine bağımlı olması nedeniyle, portföy veya doğrudan yabancı yatırım girişlerinin azalması halinde, tarifelerin olumsuz etkisi daha da artabilir.

Cuma günü açıklanan veriler Wells Fargo’nun tahminlerini doğruluyor

ABD’ye Kasım itibarıyla son 10 aydır net sermaye girişi oluyor

ABD Hazinesi, Kasım ayı ile birlikte üst üste 10’uncu ayda da Ülkeye net sermaye girişi yaşandığını açıkladı. Sermaye girişi özel sektör tahvilleri üzerinden oldu.

ABD Hazine Bakanlığı tarafından açıklanan uluslararası sermaye verilerine göre, Kasım ayında ABD sermaye piyasalarına 159,9 milyar dolar giriş oldu. Bir önceki ayın verisi net sermaye girişi 203,6 milyar dolardan 201,8 milyar dolara revize edildi.

Aynı ayda swap hariç uzun vadeli menkul kıymetlerle 79,0 milyar dolar giriş yaşandı. Bir önceki ayın 152,3 milyar dolar olan net giriş verisi 159,1 milyar dolar olarak yeniden düzenlendi.

Yabancı yatırımcılar net 15,8 milyar dolar tutarında ABD Hazine kağıdı satarken, 3,3 milyar dolar tutarında devlet destekli kuruluş tahvil alımı gerçekleştirdiler. Özel sektör tahvilde ise net 156,6 milyar dolar net alım yapıldı.

En büyük portföye sahip Japonya’nın elindeki ABD Hazine tahvil tutarı 1 trilyon 101,9 milyar dolardan 1 trilyon 98,8 milyar dolara geriledi.

Çin’in tuttuğu tahvil miktarı artış gösterdi ve 760,1 milyar dolardan 768,6 milyar dolara çıktı.

İngiltere’nin tahvil miktarı 743,3 milyar dolardan 765,6 milyar dolara çıkarak, Çin’in elinden ikinciliği alma noktasına geldi.

Lüksemburg’un tahvil miktarı 420,1 milyar dolardan 424,5 milyar dolara çıkarken, Cayman Adaları’nın 409,7 milyar dolardan 397 milyar dolara indi.

ABD’ye fon girişleri gösterge 10 yıl vadeli tahvilde getirilerin düşmesini desteklerken, Cuma seansında  DJ200  300 puan tırmandı ve  S&P500  Trump’ın seçilmesinden bu yana en karlı haftasına imza attı.

Foreks Haber Merkezi ([email protected]), Bloomberg, FX Street