Alman partiler 500 milyar Euro harcama paketi üzerinde anlaştı

Almanya’da Sosyal Demokratlar ve muhafazakarlar hükümet kurma görüşmelerinde parlamentoya borç freni reformu önermeyi kabul etti. Reform, ABD’nin geri çekilmesi nedeniyle savunma harcamalarını artırmayı amaçlıyor. Partiler ayrıca altyapı harcamaları için 500 milyar avroluk bir fon öneriyor.

Salı günü Almanya’nın bir sonraki hükümetini kurmayı uman partiler, savunma gücünü yenilemek ve büyümeyi canlandırmak için 500 milyar avroluk bir altyapı fonu oluşturmayı ve sıkı borçlanma sınırlarını elden geçirmeyi kabul etti.

Geçtiğimiz ay yapılan seçimlerin ardından koalisyon kurmak için görüşmelerde bulunan Friedrich Merz’in muhafazakarları ve Sosyal Demokratlar (SPD), önerilerini önümüzdeki hafta Alman parlamentosuna sunacak. Almanya’nın muhtemel bir sonraki şansölyesi Merz, Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin transatlantik ittifakı kargaşaya sürüklemesinden sonra fırsatı değerlendirdi ve Avrupa’nın kendi savunmasını güçlendirmesi için aciliyetin altını çizdi. Ekonomistler ve yatırımcılar,  özel sektör yatırımlarını ve son iki yıldır daralan bir ekonomiyi desteklemek için Almanya’yı anayasal olarak güvence altına alınmış “borç freni” olarak bilinen devlet borçlanma limitlerini yeniden düzenlemeye çağırdı. Reform, 2008 küresel mali krizinden sonra uygulanan ve birçok kişinin o zamandan beri modası geçmiş olarak eleştirdiği ve Almanya’yı mali bir darboğaza sokan borçlanma kurallarının geri alınması anlamına gelecek.

“Kıtamızda özgürlüğümüze ve barışımıza yönelik tehditler göz önüne alındığında, şimdi savunmamız için ne gerekiyorsa yapmalıyız,” dedi uhafazakarlarının lideri Merz. “ABD’nin gelecekte karşılıklı ittifak yükümlülüklerimize bağlı kalmaya devam edeceğine güveniyoruz. Ancak ulusal ve Avrupa savunması için harcanacak fonların  önemli ölçüde genişletilmesi gerektiğini de biliyoruz.”

Haber üzerine avro üç aylık zirveye ulaştı, Alman devlet tahvili vadeli işlemleri keskin bir şekilde düştü, hisse senedi vadeli işlemleri ise yükseldi. Avrupa savunma şirketi hisseleri, bölge genelinde harcamaları artırma ivmesi kazandıkça son günlerde yükseldi.

Deutsche Bank Research’ün baş ekonomisti Robin Winkler, “Bu konuda daha fazla netlik sağlanması ve bazı uygulama risklerinin farkında olunması kaydıyla, anlaşmanın Alman savaş sonrası tarihindeki en önemli  paradigma değişimlerinden biri olduğuna inanıyoruz,” dedi. “2026 için %1,0’lık büyüme tahminimiz için artık anlamlı bir yukarı yönlü risk olduğu açık.”

Merz, CDU/CSU ve SPD parlamento grubunun önümüzdeki hafta Bundestag alt meclisine, savunma harcamalarının borç freninden muaf tutulması için anayasayı değiştirmek üzere bir önerge sunacağını söyledi. Uzmanlardan oluşan bir komisyon, yatırımları kalıcı bir şekilde artırmak için borç frenini modernize etmek üzere ayrı bir teklif geliştirecek.

Borç frenini değiştirmek ve özel bir fon oluşturmak için üçte iki çoğunluk gerekiyor. Muhafazakarlar ve SPD, geçen ayki seçimlerde güçlenen aşırı sağ ve aşırı sol partilerin yeni parlamentoda engelleyici bir azınlığa sahip olacağı için, topla ördek parlamentoda yasayı geçirmek için acele ediyor. Borç freni reformunu tamamlamak için desteğine ihtiyaç duyulan Yeşiller partisi, teklifleri inceleyeceğini söyledi ancak kesin bir taahhütte bulunmadı.

IMK enstitüsünden Sebastian Dullien, “Özel altyapı fonu ve borç freni reformu hakkındaki  görüşmelerinin sonucu gerçek bir oyun değiştirici” dedi. “Bu başarılı olursa, Alman ekonomisindeki durgunluğun hızla üstesinden gelinmesi muhtemeldir. Sadece acilen ihtiyaç duyulan yatırımlar yapılacağı için değil, aynı zamanda genel ruh halinin önemli ölçüde değişmesi muhtemel olduğu için de. Almanya bir kez daha ekonomik ve askeri olarak harekete geçme yeteneğine sahip.”

Merz, Ukrayna’ya 3 milyar avrodan fazla ek yardım konusunda görüşmek üzere Çarşamba günü görevden ayrılan SPD Şansölyesi Olaf Scholz ile görüşeceğini söyledi.  “Avrupa tarihi değişimlerin ortasında,” dedi ING’de küresel makro direktörü Carsten Brzeski. “Son birkaç gündeki gelişmeler, bir sonraki Alman hükümetini ekonomik kalkınmayı ateşleyecek bir mali paket açıklayarak tarihi bir hamle yapmaya itti.”

Eğer paket yasalaşırsa, 2026 yılından başlayarak Türkiye’nin Almanya’ya ihracatında da   gözle görülür bir artış beklenebilir.