Emre Balıca
Emre Balıca: “2025 2024’ten, 2026 da 2025’ten…”
Sevgili okurlar yaklaşın biraz daha, yaklaşın yaklaşın Biraz daha büyük puntolar ile yazmak lazım. Ben kendi yazdığımı geçtim...
Sevgili okurlar yaklaşın biraz daha, yaklaşın yaklaşın Biraz daha büyük puntolar ile yazmak lazım. Ben kendi yazdığımı geçtim. Piyasanın önde gelen birçok ekonomisti “Geliyor gelmekte olan” demeye başladı.
Çin faiz indirdi. ABD durur mu zaten beklentisi vardı fazla fazla yaptı. Avrupa deseniz sıra bekliyor.
Bakıyorum biz hazır kıta beklemedeyiz. Malum enflasyon düştükçe düşüyor. Sayın Şimşek’te sene sonu 40-42 bandında bir enflasyon bekliyor. Hazırlanın faiz indirimine.
Geçen hafta da özellikle yazmıştım. Faiz indiriminin olması taraftarıyım. Ancak gerçeği yansıtmayan veriler ile faiz indirimi bizi başka bir yere sürükler düşüncesi içimi kemirip duruyor.
Piyasalar Kasım ayı için bir beklenti yarattı. Reel sektörün belli kolları elleri ovuşturmaya başladı bile. Kıpırdanmanın kokusunu aldılar. Aldılar almasına da düştüğüne inandığımız daha doğrusu düştüğü rakamların gerçekliğine inandığımız ekonomi de enflasyonu tekrar körükleyeceğiz. Tabi rakamlar ile dans etmeyi seven TÜİK’in bu sefer açıklayamayacağı başka bir hesaplama sepetini seçeceği açık.
Biz neyi nasıl saklıyoruz bilmiyorum gerçekten. Ama reel piyasa bu kadar gözümüzün önünde acı çekerken, maliyet artışları ile kabusları yaşarken rakamlar ile oynasanız ne olur. Yıllık enflasyonu yazın 5 diye tek haneye indi dersiniz. Nasıl olsa amaç tek hane.
Sayın Erdoğan Yatırım Danışma Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada; enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz dedi. Yanlışı var diyeceğim başım derde girmesin.
Benim bildiğim o enflasyon hep kontrol altında yahu. Hatırlıyorum özellikle “çok önemli” dönemlerinde neredeyse tek hanedeydik. Hatta Mart Şubat’tan, Nisan Mart’tan daha iyiydi. Öyle güzel zamanlardı. Işıltılı gözleri tartışmam bile. Hatta bir altı ay uyumuşum, bambaşka bir Türkiye’ye uyandığımı hatırlıyorum.
Kontrol altında olmayan enflasyon değil bence. Halkın bir kısmı kontrol edilemiyor. Sürekli harcamaya çalışıyor. Ben biliyorum yakın tanıdıklarım var. Emekli diye bildiğim karşı komşum geçtiğimiz hafta 25 metrelik yatına alacağı yakıt için kuyrukta öğretmen arkadaş ile yumruk yumruğa geldi. Öğretmen dediğim de EYT emeklisi.
Sayın Erdoğan aynı konuşmada yüksek teknoloji ihracatının da bir üzerinden geçti. Geçti ama geçmeseydi keşke. Bizim ihracat içindeki yüksek teknoloji ürünleri payı %3,5.
O da senelerdir kayda değer bir şekilde değişmediği gibi döviz artışı ile de bu oran gerçekçi değil. Zaten benim hatırladığım açıklanan planlarda çip üretimi, makine motor üretimi, batarya üretimi vardı. Hatta teşvik edilecek alanlardaydı bunlar. Ne oldu diye sormaya insan korkuyor.
Beni bir miktar hüzünlendiren Sayın Erdoğan’ın açıklamasında, uluslararası yatırımların tercih ettiği lider ülke söylemi oldu. Hatta sadece hüzünlendim desem yalan olur. Artık ne içtiysem açıklamaları dinlerken ağla ağla içim şişti. Sayın Erdoğan konuşurken bir daha içmemeye karar verdim sonunda.
Şimdi yukarıda da yazdım ya… Çin faiz indirdi. ABD indirdi. Avrupa sırada.
Faizden çıkan yatırımcının ülkemize gelmesini bekliyoruz değil mi?
… Emre sakın … sakın … o hareketin yeri değil.
Sevgili okurlar,
Adalet kavramı ile kavga eden, hatta kavgayı bırakın anayasayı bile uygulamayan,
Öngörülebilir bir ekonomi yapısından uzaklaşmış,
Ekonomiyi düze çıkaracak diye bir isme bel bağlayan ama onun için bile bir istifa etti bir istifa edecek diye panik halinde gezen,
Erken seçim şarkılarının mırıldanılmaya başlandığı,
Rakamların gerçeği yansıtmadığı şüphe götürmese de ekonomide faiz silahı dışında bir şeyi kullanamayacağı belli olan,
Kamuda yapılacak tasarruflar için plan üstüne plan yapan ama bir türlü aynı kamunun unsurlarına bunu uygulatamayan
Ekonominin giderek kördüğüme döndüğü alt tarafta ezilenin sadece belirli bir gelir kesimi olduğu bir ekonomi de faizlerden çıkan aklı başında yatırımcı ülkemize gelecek diyorsunuz yani.
Ben kendime bir kadeh daha koyayım. Bana daha kafası gelmedi bu meretin.
Emre Balıca