Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Şezlong varsa tamamdır…’
15 Ağustos 2024Nüfusun bir bölümünü yok edip, açlığa mahkûm noktaya getirdikten sonra emekliler yılı ilan eden yaklaşım, son yaptığı uygulamalarla ‘meseleyi mi anlamıyorlar, yoksa dalga mı geçiyorlar’ dedirtircesine müjde veriyor.
Açlık seviyesinin altında bıraktıkları insanları, hem ekonomi üzerinde yük görüp, bir yandan da gönül okşamaya çalışmak çok samimiyetsiz bir tavır haline dönüştü. Derler ya ‘sen beni sevme, bırak eksik kalsın’ diye, milyonlarca emeklinin ruh hali tam da bunu yansıtıyor.
Son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı açıklama yaptı. Emekliler yılında tatile giden emeklilere şezlong ve şemsiye ücretsiz. Yani ülkede emekliler tatile çıkabildi, gittikleri lokasyonlarda bunu bir de ücretsiz kullanacaklar öyle mi?
O zaman tamam. Tüm sorunları boşuna büyütmüşüz. Emeklinin karnının doyması gerekmiyor. Doğalgazını, elektriğini ödeyememiş sorun değil. Pazara çıktığında beslenmesi için gıdaya ulaşamıyorsa ne olmuş?
Şezlong ve şemsiye ücretsiz ise, ayın ilk haftasında parasının bitmesinin, 19 bin TL’yi aşmış açlık sınırının olduğu ülkede, açlığa mahkûm edilmesinin çok da anlamı kalmadı. Sorunları boşuna büyütüp, anarşiklik yapmayın.
Ya gerçekten nerede yaşadıklarını bilmiyorlar ya da ne yaşattıklarının farkında değiller. Bundan da fenası, hem farkında olup, hem de böyle samimiyetsiz açılımlar yapıyorlarsa daha da dramatik.
Bu ülkede yıllarca emek veren, çalışan, prim ödeyen, yani kumbaraya para atan insanlara, kendi biriktirdiklerinden doğru düzgün para vermeyeceksiniz, yıllarca kötü kullanılmış bir fonun suçunu üzerlerine atacaksınız, hatta daha da ileri gidip, bunları sanki iane dağıtılan insanlar gibi tavır takınacaksınız ve ardından da amiyane tabirle dalga geçer gibi davranacaksınız.
İnsanlar emekli halleriyle dışarıda yemek yiyemezken, hatta evine alacağı ürünlerden kısıntıya giderken, sanki hepsi tatil beldelerinde Avrupalı emekliler gibi gezip tozuyormuş da, onlara promosyon veriyormuş gibi davranamazsınız.
Emekliler yılı diye ilan edilen bir süreçte, ülkenizin emeklisini artık maaş bile sayılamayacak harçlık ya da ikramiye seviyesinde gelirlere düşürmüşsünüz, sonra da çıkıp ona özel yıl ilan ettiğinizden söz ediyorsunuz.
‘Kadınlar baş tacımız’ denilip, kadın cinayetlerinin şaha kalktığı, ‘gençler bizim geleceğimiz’ deyip umutlarının körertildiği, ‘yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü’ dedikten sonra öldürülmesinin yolunun açıldığı bir ülkede, emekliyi perişan edip, sonra emekli yılı ilan etmek esasen şaşırtıcı bir tavır değil.
Ama tüm basiretsizliğin ve çaresiz bırakmanın üzerine, çıkıp bir de şezlong ve şemsiye müjdesi vermek, en hafif tabiriyle ayıp oluyor. Artık bu ülkenin insanlarına ayıp etmeyi bırakıp, ekonomiye insanı dahil edin de, söylenenlerin bir anlamı olsun.