Çetin Ünsalan Yazdı: Kredi kartına SGK ayarı mı?
9 Eylül 2024Kredi kartlarının limitinin bundan böyle SGK ile uyumuna bakılacağı ve kredilendirme gücünün de buna göre ayarlanacağına ilişkin bir kulis haber paylaşıldı. Paylaşımı yapan ve kulisi aktaran kişi SGK Başuzmanı İsa Karakaş.
Sizce bu yapılan hareket doğru mu? Bence doğru da, mesele bu değil. Bunun konuşuluyor olması bile yıllardır dile getirdiğimiz ve kabul edilmeyen bir gerçeğin itirafı niteliğindedir. Ayrıca yasal mevzuatın zaten koyduğu sınırlara da uyulmadığı, buna da göz yumulduğu anlamına gelir.
Üstelik meseleyi sadece kredi kartı ile sınırlandıramazsınız. Tüm kredilendirmeler için uygulanması gereken bir esastan, şimdi mucize ve çözüm ya da önlem diye bahsediliyorsa, fiyaskonun kendisi ortaya çıkıyor demektir.
Çünkü yasal olarak zaten insanların gelirinin iki katından fazla, tüm kredilendirme sisteminden yararlanamayacağı düzenlenmiş durumda. Bilhassa 2 binli yıllarda bu kural olmasına rağmen göz ardı edildiğinin ve insanlara sahte refah yaşatıldığını söylediğimizde, konu ya duymazlıktan gelindi ya da ‘aslında’ diye başlayan cümlelerle geçiştirildi.
Gelire bağlı kredilendirmenin yasayla sınırlaması çizilmişken, buna karşılık toplam limitinin her finans kuruluşu için ayrı ayrı değerlendirilmesini, bu alanda insanlar borç batağına batırılırken, sahte zenginlik yaratılıp oya tahvil edilmesini ne yapacağız?
Gerçekten 2024 yılında yeni bir düzenleme gibi bunu anlatıyor olmak inanılmaz. Şayet bugün enflasyonla mücadele kapsamında bu tür bir önlem alınmaya niyetleniyorsa, Şimşek’in ilk bakanlık dönemi de dahil tümü mercek altına alınmalıdır.
2002 yılında tüm tüketicinin finans sistemine toplam 6,4 milyar TL borcu varken, bugün borcun 3,2 trilyon TL’yi aşmış olmasında, zaten bu kurallara yeterince riayet edilmemesi yok mu?
Şimdi yıl 2024, insanlar kredi mekanizması olmadan ayakta duramaz hale gelmiş, bunu frene sert basar gibi önlem diye mi tartışıyorsunuz? Oya bilerek yapılan, göz ardı edilen bir hasarın, en sertlikle frenlenmesi, ilki kadar büyük problemleri beraberinde getirecektir.
Sadece enflasyonla mücadele için tüketimi kesmek adına kulislere yansısa da bu tip bir haberi dillendirmek, yıllardır yapılan yanlışın itirafı olduğu gibi, ekmeği kredi kartıyla alacak duruma getirilen insanların sorunlarını çözmek yerine, ölüme terk etmek anlamına gelir.
Bugün Avrupa’nın en az asgari ücret veren, asgari ücreti de ortalama ücret haline gelen bir ülkede, yıllarca insanları Bakkal Ahmet Amca yerine, kredi kartına ve kredilere yönlendirenlerin, şimdi sanki hiç bu konuda etkileri yokmuş gibi, onları cezalandırırcasına yoklukla sınamaları anlaşılacak gibi değil.
Yıllar içinde ortaya çıkan bu batıktan ve çarpık yapıdan kurtulmamız gerekiyor. En baştan beri hatalı olan, insanları gelirinin üzerinde koşullara yaşadığına inandıran bu sistemi yaratanların önce hesap vermesi, sonra da kontrollü ve kimseyi uçurumdan atmadan, ülkeyi bu bataktan kurtarması gerekiyor. Diğeri çok büyük kolaycılık ve haksızlık olur.