Çetin Ünsalan Yazdı: Kolaylık mı; para mı?
13 Aralık 2024Ulaştırmada tek kart uygulamasına geçiliyor. Haber TBMM’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun bakanlığın bütçe görüşmeleri sırasındaki konuşmasında netlik kazandı.
Yeni sisteme göre tek bir kart çıkarılacak ve Türkiye’nin her yerinde geçerli olacak. Türkiye Kart adı verilen projeyle eski kartların yerini bu uygulama alacak. PTT, Türkiye Kart Mobil Uygulaması veya internet üzerinden edinilecek kartlarla, ülkenin her yerinde, metrodan otobüse bununla seyahat edeceğiz.
Ne kadar büyük kolaylık değil mi? Elbette düz mantık bakarsanız böyle düşünülebilir. Ama uygulama hayata geçtiğinde ciddi sıkıntı ihtimallerini de beraberinde getiriyor. Öncelikle bunu turistler için yapıyorsak iş kolay.
Ülkemize gelen turist bu kartı edinir ve yazılımsal bir kolaylıkla ülkenin her yerinde geçerli kılınır ve sonrasında da mahsuplaşma yaşanır. Yani uygulaması son derece kolay bir sistemden söz ediyoruz.
Ama mesele ‘ödeme aracı’ tanımlamasına gelince durum değişiyor. Bununla bakanlık, illerdeki tahsilatın direkt merkezde toplanmasını sağlayacak. Bir başka deyişle para kasaya girecek.
Yine düz mantıkla baktığınızda ‘kamu esastır’ diyerek paranın nerede toplandığının önemli olmadığını düşünebilirsiniz. Fakat paraya iyice sıkışan ekonomi yönetimi anlaşılan o ki, illerin gelirlerine el koymanın bir yolunu aramış ve bulmuş.
Düşünsenize bir şirketiniz var, hizmet veriyor, bunun için yatırım yapıyorsunuz ama gelirler bir başka kasaya giriyor. Sizce bunun sürdürülebilirliği var mı? Bakanlık ulaştırma araçlarının yatırımlarını da üstlenecek mi?
Hadi üstlendi diyelim, normal hak edişlerini bile kendi partisinden değilse kesintiyle kısmaya çalışan bir zihniyet, ‘bizimle değilsin’ diyerek, yatırımları erteleyip, o illeri cezalandırabilir mi? Bakış açısının bu doğrultuda olduğunu, seçim öncesindeki konuşmalardan biliyoruz.
Rahatlıkla bugünkü dijital teknoloji kullanılarak oluşturulacak bir rahatlığı, şayet gelir kurgusu üzerinden tartışıyor ve ciroyu kasada toplamayı hedefliyorsanız, derdiniz düz mantıkla paradır.
Peki o zaman illerin yatırımları nasıl yapması istenecek? Buradaki sıkıntılardan kim sorumlu olacak? Tokmak başka davul başka elde ise ortaya nasıl bir ses çıkacak? Bu mesele neresinde bakarsanız bakın, cin olmadan adam çarpmaya dönüyor.
Vatandaşın nezdinde mesele bir kamu hizmetidir ve hizmeti aldığı yere para ödemesinden, parayı tahsil edenin de oradan yatırımları, hizmetleri gerçekleştirmesinden daha doğal bir şey yok. Ama ‘senden, benden’ yaklaşımı içinde kendinden başka hiç kimseyi kamu görmeyen bir zihniyet, bunu ancak cezalandırma için kullanır. Bir an önce uygulamanın geri çekilmesi, dert hizmetse, bunun da yazılımsal bir hamleyle halledilebileceğinin bilinmesi gerekir.